Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün,
Türkiye'nin artık orta ve uzun vadeli
hedef koyabilen bir
ülke haline geldiğini belirterek, ''Türkiye'de berbatsa ortalık, ekonomi mahvolduysa, bütün dengeleri altüst olduysa Türkiye'nin, Türkiye kötü yönetiliyorsa o zaman nasıl oluyor da bizim
2023 hedeflerimizden daha büyük bir hedefi muhalefet partileri koyabiliyor'' dedi.
Bakan Ergün, partisinin
Yalova İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ''Büyüyen Türkiye Toplantıları- Yalova Buluşması'' toplantısına katıldı. Raif Dinçkök
Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Ergün, özellikle siyasi istikrar üzerinde durdu.
''Türkiye artık orta ve uzun vadeli hedef koyabilen bir ülke haline gelmiş. Seçimin genel konseptinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Arada birtakım sapmalar, hoşumuza gitmeyen şeyler olsa da, kampanyayı zehirleyen unsurlar olsa da genel olarak bu çerçeve içine oturtabiliriz'' diyen Ergün, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini söyledi. Ergün, şöyle devam etti:
''Türkiye, 2023'te dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olmayı hedefliyor; 500 milyar dolar ihracat yapmayı hedefliyor; 2 trilyon dolar gayrı safi milli hasıla gücüne ulaşmayı hedefliyor; fert başına milli gelirini 25 bin doların üzerine çıkarmayı hedefliyor; işsizlik rakamını yüzde 5'lerin altına indirmiş bir Türkiye olmayı hedefliyor. Bu hedefleri koyabilmek önemli bugün. Eğer 2002 yılında bu hedeflerden bahsetseydik herkes bize gülerdi, en azından dudak bükerlerdi.''
Bakan Ergün, bu hedeflerin muhalefet partileri tarafından daha yukarıya çıkarıldığını belirterek, ''Nasıl bu hedefler konabiliyor? Bugün eğer söylendiği gibi kötüyse, Türkiye'de berbatsa ortalık, ekonomi mahvolduysa, bütün dengeleri altüst olduysa Türkiye'nin, Türkiye kötü yönetiliyorsa o zaman nasıl oluyor da bizim 2023 hedeflerimizden daha büyük bir hedefi muhalefet partileri koyabiliyor? Hangi zemine oturtabiliyorsunuz bunu? Zemin çürükse oturmaz buraya bu. Zemin sağlamsa o zaman bu hedefleri koyabilirsiniz. Evet, zemin sağlam. Herkes biliyor ki, Türkiye'de sağlam bir zemin oluşturuldu ve bunun üzerine hedef konuluyor'' dedi.
Türkiye'nin dokuz yılda büyük yol aldığının da altını çizen Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''36 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye vardı, 130 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye var. Aldığımız mesafe bu. 230 milyar dolar
üretim yapan bir Türkiye vardı, 740 milyar dolar üretim yapan bir Türkiye ortaya çıktı. Üç katından fazla Türkiye'nin üretim gücü arttı. Metreyle ölçsen de artı, kiloyla ölçsen de artı. Yüzde 70 faizle borçlanan bir Türkiye vardı, yüzde 6'ya, 7'ye kadar indirdi borçlanma faizlerini. Yüzde 30-40 enflasyonu olan bir Türkiye vardı, yüzde 4'e kadar, 5'e kadar indiren bir Türkiye var. Demek ki, istikrarlı dönemler Türkiye'ye yol aldıran dönemler.''
-SİYASİ İSTİKRAR-
Ergün, Türkiye'nin
siyasi istikrarı yakaladığı dönemlerde büyüdüğünü belirterek, ''Türkiye çok önemli bir fırsat yakaladı. Artık demokrasiye, siyasete, millet iradesine müdahalenin kimsenin aklına gelmeyeceği, aklına gelirse 'benim aklımdan zorum mu var? Ne yapıyorum ben' diyeceği bir zemine oturdu. Türkiye bundan sonra siyasi istikrarı, güven ortamını, makro
ekonomik dengelerini koruyarak gelişecektir. 2023 hedeflerine ulaşacaksa Türkiye böyle ulaşacaktır. Başka bir yolu yok'' diye konuştu.
Sanayi olmayan bir ülkenin zenginleşemeyeceğini, sanayi üretimine sahip olmayan ülkelerin sıkıntı çekeceğini vurgulayan Ergün, şöyle dedi:
''Bir ülke AB fonlarından denizi satarak, kumu satarak, havayı satarak geçinemez. İşte komşumuz
Yunanistan bunu denedi. Üretim gücünü ve kabiliyetini
ihmal etti. Şimdi kepenkleri kapatacağız diyor hükümeti. Devlet faaliyetlerine son verecek noktaya geliyorsunuz. Niye sanayiyi ihmal etmişsin? Biz böyle bir şey yapamayız. Türkiye muhakkak ciddi bir üretim gücüne sahip olmalı.''
Ergün, bir gün kendilerinin de hükümeti bırakacağını belirterek, ''Olsun gelsin, demokrasilerde bunlar gayet normal. Biz her şeyi doğru yaparız, yanlış yapmasak bile vatandaş yine bizden bıkar, başkasını getirir ama bir gün başkasını getirecekse gene tek başına getirsin. Kimi getirecekse getirsin ama tek başına getirsin. İşin sorumlusu belli olsun. Ortalığı toparlayacak olan belli olsun'' diye konuştu.
12 Haziran seçimlerinin siyasi tabloyu değiştirmeyeceğini de ifade eden Ergün, şunları söyledi:
''12 Haziran seçimlerine herkes siyasi tabloyu değiştirecek bir seçim değil gözüyle bakıyor. Oy oranları bir puan aşağı yukarı olabilir ama bu Türkiye'deki siyasi tabloyu değiştirmeyecek bir seçim. Siyasi istikrarın devam edeceği, süreceği ve Türkiye'nin
büyüme trendinin bir seçimi olarak görüyoruz. Bütün piyasalar da zaten bu algılama içerisinde. Çünkü popülizme kimse
prim vermiyor. Biz söylesek bu lafları, bu partilerin vaatlerini piyasalar acayip tepki verir.
Döviz bir anda fırlar, faizlerin ne olacağı belli olmaz. Yurt içinden para kaçışları başlar. Şimdi piyasalar hiçbir tepki vermiyor.''
Bakan Ergün'e İl Başkanı Mazhar Aydın tarafından
hediye, milletvekili adayı
Temel Coşkun tarafından
çiçek verildi.
(NG-HİB-HRN-SRP)03.06.2011 09:08:01