Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, tüzüğündeki ''
cemevlerini
ibadet yeri olarak'' nitelendiren ifadeler nedeniyle
Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında açtığı
kapatma davası, bir kez daha dosyanın karar için incelemeye alınması kararlaştırılarak ertelendi.
Ankara 16.
Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya derneğin genel başkanı
Cemal Mutluer, avukatları Fevzi Gümüş ve
Kazım Genç katıldı. Duruşmayı Hüseyin
Gazi Derneği yöneticileri de izledi.
Önceki celse, nüfustaki din hanesinin varlığını
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesine aykırı bulan
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (
AİHM) kararının
Türkçe çevirisinin istenmesi kararlaştırılmıştı.
Hakim Yaşar Eren, bu kararın gönderildiğini belirtti. Eren, dosyanın karar için incelemeye alınmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
Derneğin avukatlarından Kazım Genç, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, dosyaya gönderilen AİHM kararıyla ilgili bilgi verdi.
Sinan Işık'ın
İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde nüfus cüzdanındaki din hanesine ''
İslam'' yerine ''
Alevi'' yazdırmak istediğini ifade eden Genç,
mahkemenin
Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı görüşü dayanak kabul edip bu talebi reddettiğini ifade etti.
Bunun üzerine kararı AİHM'ye götürdüklerini belirten Genç, AİHM'nin, kararı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9. maddesine aykırı bulduğunu hatırlattı.
Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında
kapatma davası açılmasına giden süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığının
İçişleri Bakanlığına ''Cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı'' yönünde görüş bildirdiğini hatırlatan Genç, aynı nitelikte görüşün geçmişte Sinan Işık'ın davasında İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine de gönderildiğini ifade etti.
Genç, şunları kaydetti:
''AİHM, Sinan Işık'ın davasında talebimizi yerinde bulmuştu. Kararda, devletin inançları sorgulayamayacağı, bu konuda içtihat oluştuğu, yetkili mercilerin başkalarına zarar verecek şekilde dini yorumlardan birine ayrıcalık tanıyamayacağı gibi tespitlerde bulunulmuştu. AİHM, devletin, tüm dini inançlara ve inançsızlara karşı tarafsız olması gerektiğini, meşruluk veya çeşitlilik konusunda devletin takdir hakkı olmadığını, bunun tamamen kişiye özgü olduğunu belirtmişti. Oysa bu davada 'Cemevleri ibadet yeri değildir' deniliyor. Mahkeme konuya hukuki olarak yaklaştığında bizim açımızdan bu mesele bitmiştir.''
''Tanrı ile kul arasındaki düzenlemenin yargısal yolla olamayacağını'' söyleyen Genç, ''Aleviler ibadet yerlerinin cemevleri olduğunu söylüyor. Buna karşı hangi yargı kararını alırsan al, lafügüzaftır'' diye konuştu.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İçişleri Bakanlığı, incelenen
dernek tüzüğünün, Diyanet İşleri Başkanlığının ''Cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı'' yönündeki görüşünü de alarak Ankara Valiliğine yazı göndermiş ve dernek tüzüğündeki ''cemevlerini ibadet yeri olarak'' niteleyen 2 maddenin tüzük metninden çıkarılmasının uygun olacağını bildirmişti.
Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü de 2008 yılının haziran ayında derneğe gönderdiği yazıda, tüzüğün bu maddelerinin yeniden düzenlenmesini talep etmişti. Müdürlük, derneğe gönderilen tebligata rağmen yasal sürede eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle geçen yılın kasım ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunmuştu.
Bunun üzerine, Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı, Çankaya
Yenişehir Mahallesi'nde kurulu Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında davaname hazırlamıştı.
Davanamede, derneğin tüzüğünün incelendiği ve tüzükte eksiklikler bulunduğu kaydedilerek, tebligata rağmen yasal sürede eksikliklerin giderilmediği ifade edilmişti.
Derneğin feshine karar verilmesi istenen davanamede, dava sırasında faaliyetten alıkonulması için önlem alınması ve fesih kararından sonra derneğe ait para, mal ve hakların derneğin amacına en yakın dernek olan Elvankent
Kültür Merkezi Yaptırma Yaşatma ve Cemevi Yaptırma Derneğine devredilmesi de talep edilmişti.
Cumhuriyet Savcısı Ali
Özdemir, esas hakkındaki görüşünde, ''
Alevilik bir din değildir. Cemevi de bir
ibadethane değildir, toplantının adıdır'' değerlendirmesinde bulunmuştu.
''Davada ve konuda kamu yararı olmadığı, aksine kamuoyunu
kaos ortamına sürükleme çabası ve amacı görüldüğünü'' iddia eden Özdemir, davanın kabul edilerek derneğin kapatılmasını istemişti.
(BRŞ-HGK-HAN)26.05.2011 15:05:52