Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı'na bugün devredilen Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yargı reformunu değerlendirdi. Yargı reformunun özü itibariyle insan reformu olduğunu söyleyen Çiçek, "İnsan reformunu gerçekleştirebilseydik böyle büyük adliye saraylarına gerek kalmazdı." dedi. İstanbul Adalet Sarayı'ndaki tören öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cemil Çiçek, iktidarları döneminde yargı alanında yapılanlardan bahsetti. Çiçek, "Bu ve benzeri binalar, Türkiye'de 8 sene içerisinde neler yapıldığını çok açık gösteriyor. Türkiye'de hiçbir şey yapılmıyor diyenlere en güzel cevaptır. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar 184 adliye binası bitti ya da bitmek üzere. Bunlardan en büyüklerden birisi bu, ikincisi de Kartal'dadır. Bize düşen güzel adliye binaları yapmaktır. İçini güzelleştirmek de yargı mensuplarının işidir. İnanıyoruz ki onlar da gece gündüz çalışacaklar, kamuoyunun beklentilerini karşılayacaklardır. Türkiye'de en fazla vurgu yapılan konu yargı reformudur. Herkes başlığını söylüyor da içeriğini söylemiyor. Bunun birinci ayağı; çağdaş yasalardır. Bunları çıkarıyoruz. İkincisi fiziki mekanlardır. Bu konuda en büyük yatırım bu dönemde yapıldı. Bunun parasal olarak hesabını yapsak belki 4 katrilyonu bulur. Üçüncüsü; çıkartılan yasaları vatandaşlarımızın da beklentilerine uygun bir şekilde yorumlamak ve uygulamaktır. Yani; hakim ve savcılarımızın, yardımcı personelimizin bu noktası kalitesi, eğitimi çok önemli. Şunun unutulmaması lazım; yargı reformu özü itibariyle insan reformudur. İnsan reformunu gerçekleştirebilseydik böyle büyük adliye saraylarına gerek kalmazdı." diye konuştu. Cemil Çiçek, Ergenekon soruşturması kapsamında bazı gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin soruya da, "Ben bu konularda hiç konuşmadım. Çünkü konu yargıya intikal etti. Belki burada soruşturmayı yürütenler vardır. Adaletin gecikmesini kimse arzu etmez." karşılığını verdi.