CHP Genel Başkan Yardımcısı
Gürsel Tekin,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a
posta yoluyla iki kitap gönderdi.
Sabah saatlerinde
İstanbul Milletvekili Melda
Onur ile Mithatpaşa Postanesi'ne gelen Tekin, Başbakan'a, Server Tanilli'nin ''Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz'' kitabıyla Alain Touraine'nin ''Demokrasi Nedir'' kitabını gönderdi.
Tekin, her iki kitaptan da alıntılar yaptığı konuşmasında, kitaplarda,
demokrasiyle ilgili önemli vurgular olduğunu söyledi. Tekin, kitapların, ''Başbakan'ın Arap dünyasına verdiği
laiklik mesajıyla da ilgili çok önemli mesajlar içerdiğini'' kaydetti.
Gazetecilerin kitapların bazı bölümlerinin ayraçlarla işaretlenmiş olduğunu sormaları üzerine Tekin, ''Özellikle önemli vurgu yapılacak bölümleri, sayın Başbakan'ın daha rahat okuması amacıyla işaretledik'' dedi.
Tekin, bir gazetecinin, ''Başbakan'ın
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili bugün gazetelere yansıyan 'kimseye yedirmem' şeklinde bir açıklaması oldu. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir'' sorusu üzerine de şunları söyledi:
''Sayın Başbakan daha önce CHP ve farklı siyasi partilerin böyle bir görüşmenin olduğunu söylediğinde çok sert bir üslupla
cevap vermişti. Bu konuda sayın Kılıçdaroğlu, 'eğer gerçekten iç barış sağlanacaksa bu tür görüşmeler olabilir' demesine rağmen sayın Başbakan ne yazık ki her zamanki üslubuyla hakaretli bir cevap vermişti. Burada sorgulanması gereken çok önemli sorular var, sadece 'yedirmem', 'yedirtmemle' geçiştirilebilecek şeyler değil. Birincisi şu anda sadece 'sayın Abdullah
Öcalan' deyip de onlarca insanın cezaevinde olduğunu hiç kimsenin unutmaması gerekiyor. Eğer Başbakan'ın temsilcisi 'sayın Öcalan' diyorsa bu hukuken bir suç değilse, bundan dolayı içerde yatanların derhal bırakılması gerektiğine inanıyorum. İkincisi orada önemli vurguların birkaç tanesi de CHP ve MHP'yi
terör örgütüne şikayet etmesi. Yani eğer devlet adına böyle bir görüşme yapılıyorsa, belli ki devlet adına değil sayın Başbakan'ı direkt temsilen bu görüşmeler yapılıyor. Önümüzdeki günlerde sayın Genel Başkanımız daha detaylı açıklamalarda bulunacaktır.''
-UTANÇ MÜZESİ'Nİ GEZDİLER-
Tekin kitabı gönderdikten sonra Melda Onur ile Çağdaş Sanatlar Merkezindeki Utanç Müzesi'ni gezdi. Müzedeki geziye CHP Genel Başkan Yardımcısı
Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
Devrimci 78'liler Federasyonu Sözcüsü Yılmaz Cerek'ten sergi hakkında bilgi alan Tekin, Onur ve Tanrıkulu, 12
Eylül darbesinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu alana
karanfil bıraktılar.
Tekin burada yaptığı açıklamada da ''Bütün arkadaşlarımıza baktığınızda, kimi idam edildi, kimi gözaltında kayboldu, kimi işkencelerde hayatını kaybetti. Hepsinin ortak özelliği vardı; tek talepleri daha özgür, daha demokratik bir
Türkiye'ydi'' dedi.
Müzedeki Cemil Kırbayır'ın fotoğrafına işaret eden Tekin, Kırbayır'ı yakından tanıdığını anlattı. Kırbayır'ın
12 Eylül'de bir gece yarısı gözaltına alındığını ve 31 yıldır kendisinden haber alınamadığını ifade eden Tekin, Kırbayır'ın kendisine verdiği
Ulaş Bardakçı'nın hayatını anlatan bir kitap nedeniyle de oğlunun adını Ulaş koyduğunu kaydetti.
Müzeyi hazırlayanlara teşekkür eden Tekin, ''Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum'' dedi.
Tekin, bir gazetecinin bugün Fatin
Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 50. yılı olduğunu hatırlatması üzerine bütün idamlara karşı olduklarını, işkence ve idamların olmadığı bir Türkiye yaratmak için çalıştıklarını söyledi.
Tanrıkulu da müzeden etkilendiğini belirterek, ''Hepsinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Toplum hafızasında büyük izler bırakan büyüklerimizi bir kez daha hatırladık, bu müzeyi hazırlayanlara teşekkür ediyorum'' dedi.
Bu tür müzelerin
toplum hafızasını canlı tutmada büyük önem taşıdığını belirten Tanrıkulu, Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaşarak
temiz bir sayfa açması için mücadele ettiklerini ve bu mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Yılmaz Cerek de ilgili, yetkili herkesin gelip müzeyi gezmesi gerektiğini belirterek, ''12 Eylül darbecilerinin mutlaka yargılanması gerektiğini'' dile getirdi.
(BAR-EAY)16.09.2011 12:34:19