CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Askere gitmemiş, durumu iyi olan ailelerden bedel alacağız. Durumu iyi olmayanlardan bedel almayacağız ve kısa sürede askerliğini bitireceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu,
Sakarya'nın
Adapazarı ilçesindeki Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde, partisinin
seçim beyannamesini anlattı.
ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda birçok gencin
mağdur edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şifreci bir hükümetle karşı karşıya kaldıklarını iddia etti.
Miting alanındakilerin ''
Atatürk gençliği şifreleri çözüyor'' sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, ''Atatürk gençliği şifreleri çözdü zaten. Hiç meraklanmayın. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umuduyla oynadılar. İnkar ettiler, 'şifre yok' dediler, sonra 'şifre var ama
kopya çeken yok' dediler.
Allah aşkına kopya yoksa şifre niye var? Bütün annelere sesleniyorum, 1 milyon 700 bin çocuğumuzun annesine sesleniyorum; sizin çocuklarınızın umudunu söndüren, geleceğiyle oynayan AKP
iktidarına 12 Haziran'da oy verecek misiniz? Recep Bey'in ezberi bir daha bozulacak. Doğruyu söylüyoruz, her yerde doğrunun arkasında olacağız'' diye konuştu.
Meydandakilerin ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' sözleri üzerine partisinin askerlikle ilgili
politikasına değinen Kılıçdaroğlu, askerliği 15 aydan 6 aya indireceklerini söyledi.
Askerlik süresini aşamalı olarak düşüreceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Durumu iyi olan, askere gitmemiş, durumu iyi olan ailelerden bedel alacağız. Durumu iyi olmayanlardan bedel almayacağız ve kısa sürede askerliğini bitireceğiz. Durumu iyi olan ailelerden aldığımız bedelin karşılığında öğrenci yurdu yapacağız. Hiçbir öğrenci, kız, erkek en geç 2 yıl içinde hepsi yurduna kavuşmuş olacak. Dedim ki, 'askerliği 9 aya indireceğiz.' Hemen bir
itiraz Recep Bey'den. 'Memleketi kim savunacak?' Bunun cevabını vereyim mi? Peki Recep Bey, senin oğlun 21 gün Burdur'da el bebek, gül bebek, valinin gözetiminde askerlik yaptığı zaman hiç aklına gelmedi mi bu memleketi kim savunacak diye? Biz
ülkemizi seviyoruz, hiç meraklanma sen. Eğer bu ülke savunulacak konuma gelirse değil 9 ay, 9 yıl askerlik yapmaya biz hazırız diyoruz'' dedi.
Partisinin eğitim politikalarına da değinen Kılıçdaroğlu, YÖK'ü kaldıracaklarını ve üniversiteleri özerk kılacaklarını söyledi.
Gençlerin üniversitelerde söz ve karar sahibi olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, her alanda gençlerin önünü açacaklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, Sakarya'da 2-B arazileriyle ilgili çeşitli sorunların bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Sakarya'nın köylülerinin geleceği, 2-B sorunu da var. 2-B sorununu çözeceğiz. AKP'nin de 2-B sorunu var. İkimizin arasındaki farkı anlatacağım. AKP diyor ki '2-B arazilerini rayiç bedelle vereceğim, yani fiyatını belirleyeceğim, 1 milyon dolarsa
arkadaş bir milyon dolarını ver, senin olsun, yoksa kusura bakma başkasına vereceğim' diyor. Biz de diyoruz ki, '
toprak işleyenin arkadaş, bu adam zaten burayı ekiyor, dikiyor, bakıyor. O zaman bunu orman köylüsüne bedava vereceğiz' diyoruz. Aramızdaki fark bu.''
Dışarıdan kasaplık canlı
hayvan ithal edilmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Halkın sözünü dinleyeceğiz,
halkın istemleri doğrultusunda politika oluşturacağız. Çünkü biz
Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Sandığa giderken Sakaryalı kardeşlerim ellerini vicdanlarına koyup, bu sorunun yanıtını bulsunlar. 87 yıllık Cumhuriyet tarihinde hangi iktidar
yurt dışından ithal kurbanlık
koyun getirdi? Size soruyorum. Türkiye'nin ovaları, meraları, yağmurları, güneşi,
yiğit, çalışkan insanları var mı? Peki arkadaşlar ovamız, meramız, suyumuz, yağmurumuz, çalışkan, yiğit insanlarımız var. Niye yurt dışından ithal kurbanlık koyun getiriyoruz? Bu sorunun yanıtını bulun, elinizi vicdanınıza koyun ve oyunu ona göre kullanın. Bizim milliyetçilik anlayışımız; önce bizim çiftçimiz kazanacak. Niye ben başka ülkenin çiftçisine kazandırayım?''
-''İTHAL KOYUN, İTHAL ANGUS, İTHAL ÖĞRETMEN, İTHAL DOKTOR...''-
Mitingdeki bir partilinin elinde tuttuğu dövizi işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Diyor ki, 'öğretmen olduk, atanmadan
tayin olduk.' Hiç meraklanmayın, Recep Bey'in bir projesi var. Dışarıdan ithal öğretmen getirecek. Samimi söylüyorum,
şaka değil. Gülüyorsunuz ama okulda öğrencilerimiz var. Dışarıdan öğretmen var, fakülteyi bitirmiş. 'Arkadaş şu öğretmeni tayin et, çocuklarımıza
ders versin.' 'Yok' diyor, 'dışarıdan öğretmen getireceğim' diyor. Büyük bir ihtimalle orada da bir
komisyon var, orada da birileri köşeyi dönecek. Biliyorsunuz ki dışarıdan ithal doktor da getireceklerdi. İthal koyun, ithal
Angus, ithal öğretmen, ithal doktor, yakında oy kullanmak üzere ithal adam da getirecekler'' dedi.
AKP iktidarının bereketsiz olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''AKP'nin gövdesini silkeliyorum, arada düşenler var, onları siz tanıyorsunuz. Sizden bir isteğim var. Gövdesini silkelemek bu kardeşinize ait, dallarını da siz silkeleyin. Söz mü? Yalnız silkelerken dikkatli olun, '
elma,
meyve düşer bir tane de biz kaparız' diye beklemeyin. Dikkatli olun, her an Recep Bey düşebilir. Neden diyorum meyve düşmez? Çünkü bu hükümet bereketsiz.
Hükümet bereketli olsaydı bu kadar işsizlik olmazdı.
Çocuk annesinin kucağında açlıktan ölmezdi. Bir anne dört çocuğuna sabah kahvaltısı veremedim diye
intihar etmezdi.''
Esnaf ve KOBİ'lerle ilgili çeşitli projeler geliştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, bir esnaf ya da KOBİ'nin bir yılda ödediği
vergi ya da
sigorta primi kadar, ertesi yıl sıfır faizli
kredi vereceklerini ve böylelikle istihdamı artıracaklarını söyledi.
-''ALLAH BİLİR GECE RÜYALARINA DA GİRİYORUM''-
Başbakan'ın son zamanlarda sıklıkla kendisinden bahsettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eyvallah, Allah bilir gece rüyalarına da giriyorum. Hiç meraklanmayın, rüyası dahil gereceğim, hiç meraklanmayın siz.
Uzman, eğitimli bir insan, 27 yılını devlet hizmetine veren,
kul hakkına saygı duyan, her düşünceye, kimliğe, inanca saygı duyan bir insan olarak kendisini davet ettim. 'Ya Sayın Başbakanım böyle ara ara bir sürü gıybet edeceğine, gel, bak senin bir sürü televizyon kanalın var. Bizim yok, senin bir sürü
yandaş medyan var, bizim yok. Gel beraber istediğin televizyon kanalında, senin istediğin gazetecilerle oturalım, sen bana soru sor, ben sana sorayım. Ben
cevap vereyim, sen cevap verir misin onu bilmiyorum.' Recep Bey karşıma çıkar mı? Recep
Tayyip Erdoğan, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Ben de biliyorum çıkamaz. Diyor ki, 'senin kadar bilgisi yok.' Bilgi ayrı bir şey. Ben de kabul ederim. Her insan her şeyi bilmez, doğrudur, itirazım yok. O nedenle dedim ki, 'Sayın Başbakan, olabilir. Sen belli konuları bilmeyebilirsin, alırsın Bakanlar Kurulu'nu gelirsin. Vallahi ben yine tek başıma çıkarım. Al Bakanlar Kurulu'nu gel karşıma oturalım, konuşalım.''
Fransa'da, Almanya'da, Amerika'da, Yunanistan'da, Japonya'da, Rusya'da liderlerin televizyonlarda konuştuklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Vatandaş da evinde oturur. Kim doğru söylüyor, kim söylemiyor... Doğrusu o değil midir? Uygarlık, insanlık,
siyaset bu değil midir? Düzgün siyaset bu değil midir ama gelmiyor. Diyor ki, 'efendim o' diyor, 'kameralara çok düşkün' diyor. Vallahi düşkün değilim. Tam tersine, kameralardan ürkerim ama derse ki, 'ben televizyona çıkmam.' Sakarya'nın güzel bir meydanı var. Bakın ne kadar güzel. Vallahi gelsin buraya. Bakanlar Kurulu'nu da getirsin, Kemal kardeşiniz aslanlar gibi çıkacaktır karşısına. Gelsin buraya. Gelebilir mi? Recep Bey'in Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için üç tane şartı yerine getirmesi lazım; bir, geçmişinin
temiz olması lazım, iki, kul hakkı yememesi lazım, üç,
mangal gibi yürek lazım'' dedi.
-SAADET PARTİSİ'NDEN CHP'YE KATILIM-
Mitingin sonunda Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi'nden CHP'ye geçtiği belirtilen başörtülü Melek Çatalbaş'a parti rozetini taktı.
Vatandaşlara
karanfil dağıtarak, güvercin uçuran Kılıçdaroğlu, İstanbul'a gitti.
(KMK-NC-SRP)31.05.2011 09:24:40