Şenay
Ünal - Kalecik'in Gökdere köyünde 100 dönüm alanda dünyaca ünlü Kalecik Karası
üzümü üreticisi Davut Köse, mahsullerini şarap fabrikalarının çok düşük bedelle aldığını belirterek, ''Artık mahsulümüzü düşük bedelle satmak istemiyoruz'' dedi.
Yaşadığı sorunları AA muhabirine anlatan üretici Köse, tesis eksikliğinden dolayı üzümü işleyemediklerini ve şarap fabrikalarına satmak zorunda kaldıklarını anlattı.
Şarap üretiminde aracıların ve firmaların kendilerinden daha çok kazandığını ileri süren Köse, ''Ülke olarak patentini aldığımız üzümün yapılacak reklamlarla daha çok tanınmasını, iç ve dış piyasada daha çok tüketilmesini istiyoruz. Ancak imkanlarımız ve tesislerimiz çok yetersiz. Olgunlaşan üzümü hemen toplayıp işleyebileceğimiz tesisler yok. Zaten üzüm özellik olarak da uzun süre dayanmayan bir yapıya sahip, şarap fabrikalarına satmak zorundayız yoksa elimizde çürür'' dedi.
Köse, ilk zamanlarda üzümden oldukça iyi paralar kazandıklarını belirterek, ''Bu işten güzel paralar kazanıldığını duyan gurbete okumaya giden hemşehrilerimiz bile geri dönüp asma aldı, üzüm bağı kurdu. Hatta şarap firmaları yöreye gelip aldıkları arazilerde fabrikalarını inşa etmeden üzüm bağlarını kuruyorlardı. Zamanla arz arttığı ve artık firmalar kendi üzümünü üretebilir hale geldiği için piyasada fiyatlar çok düştü. Bugün yaş haliyle
pazarlarda 2-3 liraya sattığımız üzümü, şarap firmaları 70 kuruşa alıyor. Biz de bu fiyatlarla ne emeğimizin karşılığını alabiliyoruz ne de asmaların bakımını yapabiliyoruz'' diye konuştu.
Bu yıl yağışların uzun sürmesinden dolayı asmaların ''külleme'' hastalığına yakalandığını da ifade eden Köse, bölgede ortaya çıkan hastalığın yalnız meyveye zarar vermediğini asmaları da kuruttuğunu, kazançlarının az olmasından dolayı kaliteli ilaçlar yerine merdiven altı diye tabir edilen ilaçları kullandıklarını, bu ilaçların da asmaları hastalıklardan korumadığını söyledi.
Köse, yeterli ve büyük tesisler olması halinde üzümü üreticinin işleyerek satmasıyla daha çok gelir elde ederek asmaların bakımını da daha iyi yapabileceklerini savundu.
Masrafını karşılamakta zorluk çektikleri için bağlarında bulunan 40 yıllık asmaları söktüklerini dile getiren Köse, şunları kaydetti:
''Biz üzümü değerinden satamazsak bağları yaşatamayız. Bu yıl 35-40 yıllık 10 bin asmayı söküp yerin
e devlet destekli 420
elma ağacı diktim. Çünkü üzüm üretimi masraflarını karşılamıyor. Firmalar bizden kaliteli
ürün istiyor fakat biz üzümü ucuza satınca bakımını yaparken de çok zorlanıyoruz. Kullanmamız gereken ilaçlar çoğunlukla
ithal. Sadece benim ailemde 14 nüfus var bu bağdan geçinen. Bu durumda
tercih yapmam gerekiyor. Ya sadece bu işe yoğunlaşacağım ya da asmaları söküp yerine daha az masraflı ürünler yetiştirmeyi seçeceğim. Bir yıl boyunca bin bir zahmetle yetiştirdiğimiz mahsulü şarap fabrikalarının çok düşük bedelle almasını istemiyoruz. Ancak devletimiz bize ön ayak olur pekmez,
sirke, çerezlik, kozmetikte kullanılacak yağ gibi üzümü işleyecek tesisler kurar, pazarlar bulur, reklamda yardımcı olursa hem biz emeğimizin karşılığını alabileceğimiz için bağlarımızı ayakta tutar bu işi en iyi şekilde yapabiliriz hem de
ülkemize özgü turistik, kültürel ve pazar değeri olan bu markaya sahip çıkılmış olur.''
-KALECİK'E BÜYÜK TESİS LAZIM-
Kalecik Üzüm Üreticileri Birliği Başkanı Metin Yeşiloğlu ise geçmiş yıllarda ilçede 300 üreticinin 2 bin ton Kalecik Karası üzümü ürettiğini, bu yıl da aynı miktarlarda ürün beklediklerini söyledi.
Yeşiloğlu, son zamanlarda üreticilerin sofralık üzüm asması yetiştirmeyi tercih ettiğini, bu asmaların daha fazla üzüm verdiğini belirterek, ''Birkaç üretici dışında asma söken yok. Bunlar da ürün değişikliğine gitmek istemiş. Asma sökülmesiyle ilgili ciddi bir durum yok. Aksine her yıl daha çok asma dikiliyor'' dedi.
Üzümün pazarlama olanaklarının çok fazla olmadığına dikkati çeken Yeşiloğlu, ''Devlet,
Avrupa Birliği kapsamında üzüm üreticisine desteklemeler yapıyor ancak biz elimizdeki üzümü daha iyi pazarlamak, daha çok çeşit halinde tüketiciye sunmak istiyoruz. Yapılan araştırmalarda üzümün sağlık için faydaları kanıtlandı. Avrupa'da ve Amerika'da üzümlü ekmekler çok ilgi görüyor. Özellikle de
siyah üzüm istiyorlar. Bizim de Kalecik'in klima ikliminde yetişen üzümümüz var. Bunları değerlendirecek entegre, büyük, sürekliliği sağlayacak tesisler kurulması gerekiyor'' diye konuştu.
(ŞNY-SA)29.09.2011 12:44:23