''Cihan Devleti'' Meşalesini Yakan Ana-Oğula 730 Yıllık Vefa

''Cihan Devleti'' Meşalesini Yakan Ana-Oğula 730 Yıllık Vefa

Sedat Gök - Dünyaya 6 asır hükmeden Osmanlı'nın obadan devlete geçişini sağlayarak ''Cihan Devleti'' olmasının ve fethedilen üç kıtadaki topraklarda engin adalet ve hoşgörü anlayışının hakim kılınmasının temellerini atan Hayme Ana ile oğlu Ertuğrul Gazi, beyliğin kurulduğu topraklarda bir hafta arayla 730'uncusu düzenlenecek şenliklerde bir kez daha yad edilecek. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Oğuzlar'ın Bozok kolunun Kayı Boyu'na mensup bir Türkmen kızı olan, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin babaannesi Hayme Ana, 1200'lü yıllarda Gündüz Alp ile evlenerek sadece bir ailenin değil, 6 asır hüküm sürecek bir devletin temellerini attı. Hayme Ana, eşi Gündüz Alp'in göç sırasında Fırat Nehri'ni geçerken boğularak ölmesi üzerine aşiret reisliğini üstlenerek, dağılma noktasına gelen Kayı Boyu'nu çevresinde topladı, boyunu Aşağı Sakarya Vadisi'ne, Ankara'nın batısındaki Karacadağ bölgesine yerleştirdi. Kayı Boyu'nu daha sonra Kütahya'nın Domaniç ilçesindeki Çarşamba köyüne getiren Hayme Ana, oğlu Ertuğrul Gazi ile torunu Osman Gazi'yi yetiştirerek Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna vesile oldu ve bundan dolayı ''Devlet Ana'' olarak anıldı. Hayme Ana ve Gündüz Alp'in, Sungur Tekin, Gündoğdu, Ertuğrul ve Dündar adlarında 4 oğlu vardı. Ertuğrul Gazi, 13'üncü yüzyıl ortalarına doğru annesinden aşiret reisliğini devraldı. Bundan sonra aşiret daha da güçlendi. Selçuklular ile birlikte öncü kuvvet olarak savaşlara katıldılar. Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubad'ın İznik İmparatorluğu üzerine 1270'te yaptığı sefere katılan Ertuğrul Gazi'ye, Söğüt ve Domaniç bölgesi yurtluk olarak verildi. Bundan sonra aşiret, Domaniç'i yazlak, Söğüt'ü kışlak olarak kullandı. Hayme Ana'nın, kışlağa dönüş sırasında öldüğüne, Ertuğrul Gazi'nin ise annesini Çarşamba köyünde her yıl çadır kurduğu bir tepenin üzerinde defnettirdiğine inanılıyor. Çevresinde bulunan beylik ve devletlerin durumlarını, siyasi şartlarını iyi değerlendiren, komşularıyla daima iyi geçinerek aşiret ve tebaasını güçlü bir durumda rahat ve huzur içinde yaşatan Ertuğrul Gazi, 1281'de vefat ederek Bilecik'in Söğüt ilçesinde defnedildi. -HAYME ANA'NIN OĞLU ERTUĞRUL GAZİ'YE ÖĞÜDÜ- Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana'dan 13'üncü yüzyılın ortalarında bir beyliği değil, aynı zamanda asırlara hükmedecek devlet anlayışını da teslim aldı. Hayme Ana, nitelikli devlet adamı olma ve milletini hakkaniyetle yönetmenin ip uçlarını verdiği öğüdünde oğluna şöyle seslendi: ''Oğul... Anayurttan ayrılalı yıllar geçti. Deli rüzgarlar önünde oradan oraya savrulduk. Beylik otağını kurduğumuz şu yaylalar, artık son durağımız, son konağımız olsun. Oğuz'un yurtlarına diktiğimiz ağaçların kökleri kara yerin derinliklerine, dalları gökyüzünün yüceliklerine uzansın. Ak-boz atlara binip yağı üstüne yel gibi vardıkta Kadir Tanrı gözü pek yiğitlerimizi korusun. Göğsü kaba yerli kara dağlar gibi duran erlerimiz ile kır çiçekleri gibi saf ve temiz, ak yüzlü, ala gözlü kızlarımız kutlu Kayı Boyumuza gürbüz evlatlar versinler. Altın başlı otağlarımız Çarşamba yaylasını bürüsün. Oğul... Boyundan, soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin. Ululuk isteyen töreden ayrılmasın. Bu dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde bulunursan güzel övünçler senin olur. Yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur. Oğul... Beylik dermekle, ağalık vermek iledir. Sofranı ve keseni yoksullara açık tut.'' -2. ABDÜLHAMİD, HAYME ANA'NIN KABRİNİ BULDURUP TÜRBE YAPTIRDI- Rivayete göre, Osmanlı sultanlarından 2. Abdülhamid, Ertuğrul Gazi'nin bir tepenin üzerinde defnettirdiği söylenen Hayme Ana'nın kabrinin yerini buldurmak amacıyla Domaniç'e bir heyet gönderdi. Çamlıca köyünde ahaliyle oturan heyetin yanına gelen Çarşamba köyünden Ömer adındaki kişi, evindeki sandıkta bir belge olduğunu, ancak kimsenin okuyamadığını söyledi. Bu kişinin evine giderek ceylan derisi üzerine yazılmış belgeyi inceleyen heyet, buradaki işaretler doğrultusunda iki üç mezar yerini gezdi ve her gittikleri mezar yerinde belgede yazılı ayetleri okudu. En son köyün üst kısmındaki mezar yerine geldiler. Heyetin içinden biri, diğer mezar yerlerinde olduğu gibi bazı ayetleri burada da okudu. Okunan ayetler sonrasında mezardan işaretler geldi ve mezar kendini belli etti. Böylece Kuran-ı Kerim'den okunan ayetlerle Hayme Ana'nın mezarı tespit edildi. Sonrasında ise 2. Abdülhamid buraya bir türbe yaptırdı. Bu türbe halen korunuyor. -ASIRLARDIR SÜRDÜRÜLEN GÖÇ GELENEĞİ- Hayme Ana anısına Domaniç'te, Ertuğrul Gazi anısına Söğüt'te yaşatılan göç geleneği, 730 yıldır sürdürülüyor. Bu gelenek, yaylaktan kışlağa, kışlaktan yaylağa dönüldüğünde kazanılan mal ve mülk, sağlık için Allah'a şükretmek ve niyazda bulunmak amacıyla etli bulgur pilavı ikram edilmesine dayanıyor. Ertuğrul Gazi'nin vefatından sonra aralıksız devam ettirilen göç şenliklerinde cirit gösterileri yapılıyor, temsili yürüyüşlerle göç canlandırılıyor ve Osmanlı'nın temellerini atan ana-oğulun kabirlerinde dualar ediliyor. Törenlerin odağını oluşturan Yörük ve Türkmenler, tören alanlarında çadırlar kurup geleneksel giysilerini giyerek, oba geleneğini yaşatıp tanıtmaya çalışıyor. Bu yılki törenlerden ilki, 2-4 Eylül tarihlerinde Domaniç'in Çarşamba köyünde Hayme Ana anısına yapılacak. ''Hayme Ana'yı Anma ve Göç Şenliği'' adlı bu etkinlikten bir hafta sonra, 9-11 Eylül arasında ise Söğüt'te ''Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'' gerçekleştirilecek. (SDT-HMD)26.08.2011 11:38:18
<< Önceki Haber ''Cihan Devleti'' Meşalesini Yakan Ana-Oğula 730 Yıllık Vefa Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER