Ferdi Akıllı - Türkiye'de ilk kez
İzmit Belediyesince oluşturulan ''
Çocuk Hakları Masası''na gelen istekler doğrultusunda farklı yerlerde 4 cep sinema ile 11
yüzme havuzu kuruldu.
İzmit Belediyesince 2010 yılında kurulan Çocuk Hakları Masası, okula çeşitli nedenlerle gidemeyen, engelli, madde bağımlısı, beslenme ve
gıda yardımına muhtaç, istismara uğrayan, şiddet gören ve suça eğilimli çocuklara yönelik çalışmalar yürütüyor.
Çocuk Hakları Masası'na yaklaşık 1 yılda
elektronik posta ya da
mektupla ulaşan 3 bine yakın çocuk, yaşadıkları sorunları görevlilere bildirerek sorunlarının çözümü ve isteklerinin gerçekleşmesi için çalışma yapılmasını sağladı. Söz konusu masanın bugüne kadar 400 çocuğa eğitim yardımı, 90 çocuğa barınma, gıda ve güvenlik konularında yardımda bulunduğu bildirildi.
İzmit Belediye Başkanı
Nevzat Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de ''Çocuk Hakları Masası''nı kuran ilk belediye olduklarını söyledi.
Çocukların ülkenin geleceği olduğunu ifade eden Doğan, ''Çocuklarımızı sağlıklı bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Amacımız çocuklara haklarını öğretmek ve Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi'ndeki haklarını yerine getirmek'' dedi.
Oluşturulan masada 4 kişilik ekibin yanı sıra birer pedagog ve
psikiyatri uzmanı ile çalıştığını anlatan Doğan, şöyle konuştu:
''Ekiplerimiz okullara giderek, çocuklara haklarını anlatıyorlar. Sadece
çocuk haklarını anlatmıyoruz. Çocuk hukukunu ve psikolojini anlatıyoruz. Bunun yanı sıra çocuklarımızı bizzat önerilerini, şikayetlerini alıyoruz. Çocuklarımız telefonla bizi arayabiliyor, elektronik posta gönderebiliyor ya da kendileri masaya şikayet ve önerileri için gelebiliyorlar. Her okulda çocuk hakları temsilcilerimiz var. Temsilcilerimiz kendi okullarındaki çocuklarla ilgili sorun ve şikayetleri bize iletiyorlar. Masamıza gelen şikayetler arasında çocuk şiddetinden tutunda cinsel istismar ve çocuk işçiliği gibi konular var. Çocuklara ise pedagog ve psikiyatri uzmanları eşliğinde yardımda bulunuluyor. Bunun çok yararlı olduğunu gördük ve diğer belediyelerde de çocuk hakları masasının kurulmasını istiyoruz.''
Çocuk Hakları Masasına gelen elektronik posta ve mektupların tek tek görevlilerce incelendiğine dikkati çeken Doğan, sadece sorunları çözme noktasında değil, istekleri yerine getirmede de önemli çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
-BİLET İSTEDİ, SİNEMA KURDULAR-
Çocuklardan gelen talepler doğrultusunda ilçede 11 yüzme havuzu ile 4 cep sinema kurduklarına dikkati çeken Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Havuzlarımız arıtması olan hijyenik havuzlardır. Geçen yıl 4 yere kurduğumuz havuzların sayısını bu yıl 11'e çıkarttık. 2012'de havuz sayısını 20'ye çıkarmayı planlıyoruz. Yüzme havuzlarından yaklaşık 5000 çocuğumuz yararlanıyor. Mahallelere havuzları yerleştirdik. Çocukların oradaki mutluluğunu görmek bizim için çok güzel duygu. Çocuk sinemasını da çocuk hakları masasına mektup yazan bir çocuğumuzun sayesinde yaptık. Bir çocuğumuzun masamıza gönderdiği mektuba 'Başkanım bana sinema
bileti alır mısın? Benim yanımdaki arkadaşım sinemaya gidiyor. Ailemin maddi durumu olmadığı için ben gidemiyorum. Üç kardeşiz bize sinema bileti alır mısın?' diye yazmış. Biz de çocuklarımızın buna ihtiyacını olduğunu düşünerek sinemaları kurduk. İlçemizde şu an 4 yerde cep sinemalarımızdan var. Bunlar bir sinemada bulunması gereken teçhizatla dolu ve 70-80 kişilik sinemalar. Çocuklara matinelerini bildiriyoruz ve ücretsiz istedikleri filmleri izliyorlar.''
-SORUNLARI ÇOCUKLARDAN ÖĞRENİYORUZ-
Mahallelerdeki sorunlar hakkında da çocuklardan duyumlar aldıklarını vurgulayan Belediye Başkanı Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bir çocuğumuz mahallerine kaçak baz istasyonu yapıldığını haber verdi. Bunun üzerine ekiplerimiz söz konusu yerde yaptıkları incelemede kaçak olarak baz istasyonunun yapıldığını gördüler. Bunun üzerine ekiplerimiz o baz istasyonunu mühürledi. Bazen çok ilginç elektronik posta ya da dilekçeler geliyor. Bir çocuğumuz bize annesi ve
babasının yanında sigara içtiğini, ciğerlerinin zarar gördüğünü,
ailesiyle görüşülmesi isteğinde bulundu.''
-DİLEKÇELERDEN ÖRNEKLER-
Çocukların gönderdiği dilekçelerde
küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocukların kaçırılması, aile içi
kavgaların
psikolojik etkileri, üvey annelerin olumsuz davranışları, okul çevrelerinde yaşanan olumsuzluklar ile
sokak çocuklarının rehabilite edilmesi konularında istekte bulunuluyor.
Masaya dilekçe gönderen Tavşantepe İlköğretim
Okulu öğrencisi Z.U, okullarının bulunduğu mahallede maddi durumu zayıf insanların yaşadığına dikkat çekerek, şunları kaydediyor:
''Tavşantepe Mahallesi çok düşük sosyoekonomik yapıya sahip bölgedir. Bunun etkileri hem eğitim ortamını, hem bireysel
gelişim sürecini, hem de
toplum yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Düşük sosyoekonomik yapının yanında bölgedeki halkın
yaşam tarzı da çocuk hakları açısından önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu yaşam tarzının başında
göçebe bir yaşam tarzı ve çocukları okula göndermeme alışkanlığı gelmektedir. Ne acı bir gerçektir ki bu çocuklar, okula gönderilmelerinin yanında çocukluk dönemlerini yaşayamadan evlendiriliyorlar. Okulumuz
ilköğretim okulu olmasına rağmen halen nişanlı ve evli öğrencilerimiz öğrenimlerine devam etmektedir. Biz çocuklar olarak bu durumlara açıklama getiremiyoruz. Büyüklerimizin ne açıklama yapacaklarını da çok merak ediyoruz.''
Masaya mektup gönderen bir çocuk ise aile içi kavgaların çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerine dikkat çekerek, mektubunda şunlara yer veriyor:
''Çocuklar kendilerine şiddet uygulanmasa ya da aile bireyleri onların yanlarında kavga etmese bile evdeki huzursuzluğu fark eder ve olumsuz yönde etkilenirler. Çocuklar çoğunlukla evdeki kavgalardan kendilerini sorumlu tutarlar. 'Acaba annem ve babam benim yüzümden mi kavga ediyor' diyerek kendileri ile hesaplaşma içerisine girerler. Bazı çocuklar ailelerinin durumu hakkında kimseyle konuşmak istemezler. Kırgınlık ve kızgınlıklarını içine atarlar. Kimileri ise kendilerine olan güvenlerini kaybederler. Öfkenin kendilerini yönetmesinden korkarlar. Evde huzurlu bir ortamda yetişemeyen çocuk
alkol ya da uyuşturucu tacirlerinin eline düşebilirler. Öz güven eksikliği insanlara düşmanca davranma, başkalarının malına zarar verme gibi bir çok psikolojik rahatsızlığı ardından huzursuz bir aile ortamında yetişmek etkilidir. Lütfen çocuklara hak ettiği sevgi ve şefkati gösterin. Her çocuk huzurlu ve mutlu bir ailede yaşamayı hak eder. Çocuklar anne ve babalarının taklitleridir. Onların yarın anne ve baba olacakları unutulmamalıdır.''
Gültepe İlköğretim Okulundan A.K. ise dilekçesinde işsizlik nedeniyle anne ve babaların zor durumda kaldığını ve çocuklarıyla ilgilenmediklerini belirterek, ''
Annelerin ve babaların çocuklara karşı olumsuz davranışları çocukları şiddete yöneltiyor. Çocuklarda bu davranışları arkadaşlarına uyguluyorlar. Mahallemizde ailelere yönelik
ders verilmesi ve çocukların sosyal faaliyetlere çağrılmasını istiyoruz'' ifadelerin yer veriyor.
(FER-FTH-SA)01.09.2011 09:43:09