Küçük yaşlardaki çocukların etraflarından buldukları cisimleri
yiyecek sanarak ağrına götürüp yutmaları sonucu çıkarılan cisimlerden koleksiyon yapıldı. Ondokuz
Mayıs Üniversitesi (OMÜ)
Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nde sergilenen koleksiyon, görenleri hayrete düşürüyor. Anahtardan kolyeye, pillerden
madeni paralara, tokalardan çivilere kadar onlarca materyalin yer aldığı koleksiyonda, en çok da nazarlık takılan çengelli
iğneler bulunuyor. Yutulan cisimlerin çocukların hayatlarını kaybetmesine neden olabileceğini ifade eden Çocuk Gastroenteroloji
Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ayhan
Gazi Kalaycı, başta çengelli iğneler olmak özellikle 1- 4 yaş arası çocukların bu cisimlerden uzak tutulmaları gerektiğini belirtiyor.
Çocukların genellikle oynarken ağızlarına götürüp yuttukları cisimler, anne - babaların korkulu rüyası. Düğme, bilye, madeni para,
küçük oyuncak pilleri, çengelli iğneler, tokalar, kolyeler ve mıknatıs parçaları en çok yutulan materyaller arasında yer alıyor. Yutulan cisimlerden küçük çaplı olanlar genellikle dışkı yoluyla atılıyor. Ancak büyük çapta olanlar, uzun süre vücutta kalırsa önemli sağlık sorunlarına hatta ölüme neden olabiliyor.
Çocukların yuttuğu cisimleri endoskopi yöntemiyle çıkaran OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, bunları odasında sergiliyor. Kalaycı, yutulan cisimlerin vücuttaki tahribatı ve nasıl çıkarıldığına dair bilgiler verdi.
Yutulan materyallerin genellikle yemek borusu veya
midede takılı kaldığını söyleyen Prof. Dr. Kalaycı, "
Oyuncak pilleri mide
duvar delinmesine, ülsere neden olabilir. Onun dışında toka, kolye ve çengelli iğneler var. Bunlar eğer ağızları açık yutuyorsa, yemek borusunda, midede veya bağırsak da duvara saplanma riski var. Özellikle yemek borusunun orta ve alt bölgesinde
kalp ve ana damarlar gibi çok hayati organlara saplanmışsa biran önce çıkartılması gerekiyor. Daha çok küçük paralar yutuluyor. Bunlar kendiliğinden gayta yoluyla terk ettiği için her hangi bir müdahaleye gerek kalmıyor. Ama çapları büyük madeni paralar, düğmeler, bilyeler, piller mideyi terk etmiyor. Bunları da çocukları uyutup endoskopiyle çıkartıyoruz." dedi.
Çocukların çengelli iğnelere omuzlarına takılan nazarlıkları çıkararak ulaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, "Toplumumuzda ilginç bir özellik var. Yeni doğan bebeklere hediyelik olarak
altın veya nazarlık getirilip çengelli iğne ile omzuna tutturuluyor.
Anne bir yere gideceği zaman da 3–4 aylık bebeklere o altını mutlaka takar. Çocuk bunu bir şekilde ağzına alıp yutmasını çok sık görüyoruz. Bu da 1 yaşın altındaki çocuklarda daha çok yaşanıyor. Çengelli iğneler yemek borusunun arkasında kalp gibi hayati organlara batması sonucu yine yaşamı tehdit altına alabilir. O nedenle vatandaşlarımızın bu hediyelik alışkanlığını çocukların ulaşamayacakları bir yerine takılması veya farklı bir yerde muhafaza edilmesi daha uygundur." bilgisini verdi.
Koleksiyonu ebeveynlerin dikkatini çekmek amacıyla yaptıklarına da değinen Kalaycı sözlerini şu şekilde tamamladı: "Çocuk, zararlarını algılayamayıp elindeki cisimleri oyun gibi kabul ederek ağzına götürüyor. Bu nedenle özellikle mide bağırsak sistemine zarar veren
çamaşır suyu, tuz ruhu gibi içeceklerin yanı sıra çocukların bu cisimlerden uzak tutulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.