2011 – Esma
Aygün - Melek
Kaplan -
Ankara-
Samsun karayolundan geçenler,
Çorum Valiliği'nce yol kenarlarına konulan ''Çorum
Müzesi'ni gördünüz mü?'' tabelalarıyla, 8
medeniyet ait 14 bin esere ev sahipliği yapan Çorum Müzesi'ne davet ediliyor.
Çorum Müzesi, 97 yıl önce
hastane olarak inşa edilen ve 2003'den bu yana da müze olarak kullanılmaya başlanan binada
hizmet veriyor. Müzede, Hitit medeniyetinin izlerini yaşatan Çorum'daki kazı alanlarından çıkarılan ve benzeri bulunmayan çok sayıda eser sergileniyor.
Modern müzecilik anlayışının örneklerinden olan müze, bin 500 eserin sergilendiği arkeoloji salonunun yanı sıra Çorum
halk kültürünün anlatıldığı, köy kahveleri ve
leblebi üretiminin canlandırıldığı arkeoloji salonuyla da ziyaretçilerini ağırlıyor.
Müze Müdürü Arkeolog
Önder İpek AA muhabirine yaptığı açıklamada, müze binasının 1914 yılında hastane olarak inşa edildiğini, uzun yıllar okul olarak kullanıldığını ve 1986 yılında büyük bir
yangın geçirdiğini söyledi. Yangının ardından binanın müze yapılmak üzere
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınarak
Kültür Bakanlığı'na devredildiğini anlatan İpek, binanın 2003 yılında arkeolojik teşhire açıldığını bildirdi.
İpek, teşhir salonlarının arkeoloji ve etnografya olarak ikiye ayrıldığını belirterek, arkeoloji salonunun 4 kattan oluştuğunu ve kronolojik teşhirle sergilenen eserlerin tarihinin M.Ö 6 binli yıllara kadar dayandığını anlattı.
Müzedeki eserlerin Kalkolitik çağdan
Osmanlı dönemine kadar uzandığına işaret eden İpek, şunları söyledi:
''Müzenin arkeoloji kısmında bin 500 eser, arkeoloji bölümünde de 300 eser sergileniyor. Ama depolarımızda ki eserlerimizle birlikte müzemizde 14 bine yakın eser var, bunlar depolarda korunuyor. Her yıl yapılan Boğazköy, Şapinuva, Alacahöyük, Resuloğlu, Eskiyapar kazılarından gelen eserlerde bu sayı her yıl artıyor. Müzede teşhirimiz Kalkolitik çağdan başlıyor. Eski tunç çağı, Hitit, Demir, Hellenistik, Roma,
Bizans ve Etnografya salonunda sergilediğimiz Osmanlı eserleriyle 8 kültürün eserleri sergileniyor. Hepsi kendine özgü çok değerli eserler.''
Önder İpek, vitrinlerde
modern yöntemlerle sergilenen eserlerin yanında yaşayan müzecilik anlamında da Hitit yaşamının canlandırdıklarını anlatarak, ''Hitit dönemindeki sokaklar, avlu altından geçen kanalizasyon şebekesi,
temiz suyun şehre getirilişi canlandırıldı. 'Kiler' diye adlandırdığımız erzakların saklandığı bölümün Hititler dönemindeki hali de düzenlemelerle yeniden oluşturuldu. Ayrıca yerleştirdiğimiz ekranla ziyaretçilerimize bir Hitit belgeseli izletiyoruz. 24 adet sesli
rehberlik aracıyla da iki dilde ziyaretçilere rehberlik imkanı sunuyoruz'' diye konuştu.
-ESERLER DENİZ AŞIRI ÜLKELERE DE GÖNDERİLİYOR-
Çorum Müzesi'nde sergilenen eserlerin farklı yerlerdeki sergiler için istendiğini vurgulayan İpek, Hitit Kralı İkinci Tuthali'ye ait kılıcın ve üç tane
mühür baskısının ''İmparatorlar
İstanbul'da'' sergisi için İstanbul
Arkeoloji Müzesine gönderildiğini ve kasım ayında tekrar müzeye döneceğini bildirdi.
İpek, müzede sergilenen eserlerin benzerlerini diğer müzelerde görmenin mümkün olmadığına dikkati çekerek, ''Kabartmalı iki vazomuzu başka bir yerde görmek söz konusu değil. Müzemizde bulunan Hitit Kralı Tuthali'ye ait kılıç Hititler'e ait bir sergi açıldığında bizden isteniyor. Kılıç, Almanya'ya,
Japonya'ya iki kere de Amerika'ya gitti. Japonya, kabartmalı vazoları istedi ancak vazonun da bir dayanıklılığı olduğu için göndermedik'' dedi.
Müzeyi daha çok Ankara-Samsun karayolunu kullanan yolcuların ziyaret ettiğini dile getiren İpek, şunları kaydetti:
''Yol boyunca birkaç yere yerleştirilen 'Çorum Müzesi'ni Gördünüz mü?' levhasının ziyaretlerde çok yararını görüyoruz. Genellikle bu levhaları görenler müzeyi ziyaret ediyor. Çorum merkezine tur düzenlenmediği için tur gezileriyle gelenler olmuyor. Ziyarete gelenler müzeden çok etkileniyor. Böyle bir müzenin olduğundan insanlar habersiz.''
Bu yıl müzeyi
Eylül ayı da dahil olmak üzere 18 bin 56
yerli turist, 580
yabancı turistin ziyaret ettiği bildirildi.
(ESM-FFS)26.09.2011 13:25:02