Sayın abonemiz... Haberimizde sehven '
başsağlığı' kelimesi yer almıştır. 'Geçmiş olsun' şeklinde düzeltilerek haberimizi tekrar
servis ediyoruz. Saygılarımızla...
Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Grup
Başkanvekili Akif
Hamzaçebi, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 bağımsız milletvekili
adayını 'veto' etmesiyle ilgili, adayların haklarının elinden alınmasına, kullanamamasına yol açan bu kararı demokratik açıdan doğru bulmadığını söyledi. Hamzaçebi, YSK'ya bu kararını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini aktardı.
Uğradığı
bıçaklı saldırı sonucu ağır yaralanan ve
Maslak Acıbadem Hastanesi'ne kaldırılan
ressam Bedri Baykam'ı ziyaret eden
Akif Hamzaçebi, olayı gerçekleştiren kişini kınadığını söyledi. Akif Hamzaçebi, Baykam ailesine geçmiş olsun dileklerini iletirken,
hastane önünde gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
"YSK'nın 12
Bağımsız milletvekili adayına veto vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya Hamzaçebi, YSK'nın kararını zamanlama açısından doğru olmadığını söyledi. Adayların belgelerinde eksiklik var ise bunun 'belgelerin inceleme sürecinde' yapılması gerektiğini aktaran Hamzaçebi, "Eksiklik var ise bu adaylar yerine başka adaylar başvurabilirdi. Onların bu haklarının elinden alınmasına, kullanamamasına yol açan bu kararı demokratik açıdan doğru bulmuyorum. YSK bu kararı gözden geçirmelidir. Bu kişiler başvuru belgelerine ekledikleri sabıka kaydı belgelerinde savcının herhangi bir sabıkası yoktur belgesiyle aday olduğuna göre. Yargının yani devletin kayıtlarında herhangi bir eksik var ise bunun sorumlusunun aday olmaması gerekiyor. Sorumlu aday değildir. Kayıtlarda bir eksiklik var ise bu eksikliğe rağmen o belgeleri verendedir. YSK anayasal bir kurumdur. Kararlarına herkesin itibar etmesi gerekir. Böyle tartışmalı bir karar karşısında da bu kararı gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"
Başbakanın 'Gerekirse 2 bin kişinin karşısına 10 bin kişi çıkarırız' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruya ise Hamzaçebi, "Başbakan bu ülkenin Başbakanı değilmiş gibi konuşuyor." ifadesini kullandı. Başbakanın toplumu bölmekten bahsettiğini savunan Hamzaçebi, "Eylemi yapanlar bir başka kesim, ve başbakan bunun karşısına bir başka kesimi çıkarmaktan bahsediyor. Yani toplumu bölmekten bahsediyor. Ortada güvenirliliği kalmamış bir sınav var.
ÖSYM'nin Başkanı bu sınavı 'acemilik, eksiklik, işgüzarlık' olarak tanımlamıştı. Bunun yanına son zamanlarda bir 'şehven' ifadesi kullandı. Başkanın tüm açıklamaları bir skandaldır. Buna rağmen görevde kalmaması gerekirken, sayın Başbakanın bunun üzerine çıkıp sınavdan şikayetçi olan velileri, öğrencileri kınayıp, onları ötekileştirerek, karşısına bir başka kesimi muhtemelen partililerini çıkarmaktan söz eden bir anlayış içerisinde. Başbakanın bu açıklamasını doğru bulmuyorum." diye konuştu.
Sınavın tartışmayı değil, şahibeli bir sınav olduğunu ileri süren Akif Hamzaçebi sözlerini şöyle tamamladı: "Savcılık
soruşturma yapıyor. Bu soruşturma aşamasındayken ÖSYM Başkanı'na tüm
Hükümet yetkilileri ve Başbakan kefil oluyor. Bu yargıya baskıdır. Sağlıklı şekilde soruşturmayı yapmasına engellemedir. Bu sınavda hakkıyla başarılı olmuş öğrenciler de vardır. Onların haklarını da korumak gerekir. Bu sınava güven duymayan milyonlarca insan vardır. Bu ideolojik çatışma alanı değildir. Partilerin kendi fikirlerini tartıştığı bir alan da değildir. Başbakanın bende onların karşısına 10 bin kişi getiririm deme hakkı yoktur."