Demokrat Yargı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'ndan 1,5-2 yıldan beri beklemekte olan terfi, yeniden inceleme ve disiplin dosyalarını ivedilikle görüşmesi ve sonuca bağlamasını, ardından da Yargıtay ve Danıştay üyelik seçimlerine geçmesini istedi. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Demokrat Yargı, HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay daire ve üye sayısını arttıran 6110 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinin ardından üyelik seçimleri sonuçlanıncaya kadar, terfi, yeniden inceleme disiplin gibi yasal görevleri arasında yer alan tüm işlere ilişkin görüşmeleri askıya almasını ve kurula ziyaretçi kabul edilmemesini eleştirdi. HSYK'nın 1,5–2 yıldan beri bekleyen ve yüzlerce hâkim ve savcının mağduriyetine yol açan terfi, yeniden inceleme, disiplin soruşturması gibi işlemleri acilen sonuçlandırması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, önceliğin üyelik seçimlerine verilmesinin kürsü hakim ve savcılarının sorunlarını yüksek yargının sorunları karşısında ikincilleştirdiği savunuldu. Yargının asıl sorununun da bu zihniyetten kaynaklandığının ileri sürüldüğü açıklamada, "Yargının geçmişten gelen sorunlarının en önemli sebebi, bu tür uygulamalara zemin hazırlayan geleneksel zihniyetle alakasıdır. Buna göre; kürsü hakim ve savcıları, sorunlarının tasnifinde acil olmayan, önemsiz, telafi edilebilir, bekletilebilir olarak ihmal edilegelmiş. Bunun yerine yüksek yargının yarattığı iktidar ve itibar nedeniyle aşırı bir özen, bir heves, ihtimam ile değerlendirilegelmiştir. Bu durumun açıkça ima ettiği şey; yargıda yüksek tabaka ile alt tabaka arasındaki kıymet farklılığıdır. Dolayısıyla kürsü hâkim ve savcıları kıymetsizleştirilmekte, ikincilleştirilmekte, onların sorunları kimi zaman sürüncemeye bırakılmakta ve böylece onlara değersiz oldukları sürekli olarak hatırlatılmaya devam edilmektedir. " denildi. "Herhangi bir ilçede tek başına çalışan bir hâkim veya savcının yeni bir hâkim veya savcı atanma beklentisiyle Yargıtay'ın herhangi bir dairesine üye seçilmesi beklentisi arasında herhangi bir önem sırası ve önceliği söz konusu olamaz." görüşünün savunulduğu açıklamada, "Bu geleneksel bakış açısına artık bir son verilmedir. Bu nedenle Yargıtay ve Danıştay üyeliği seçimi vesilesiyle ikinci plana itilen ve yüzlerce hâkim ve savcıyı ilgilendiren terfi, yeniden inceleme, disiplin dosyalarının, tıpkı yüksek mahkeme üyeliğine gösterilen ihtimam ve adalet duygusunu fazlasıyla hak ettikleri kabul edilmelidir. Ayrıca hâkim ve savcıların adalet beklentisine hem adil, hem de adalete yaraşır bir zarafet ve jestle yaklaşılması tüm kamuoyunun beklentisidir. Aksi takdirde yargı hala eski kaba zihniyetin nobran kollarında hiç hak etmediği bir geçmiş ve geleneği tekrar etmeye devam edecektir." ifadelerine yer verildi. Yeni HSYK'nın geçmişin hiyerarşiyi devam ettiren, kürsü hâkim ve savcılarını ikincilleştiren ve değersizleştiren uygulamalarına derhal son vermesini isteyen Demokrat Yargı, terfi, yeniden inceleme ve disiplin dosyalarına öncelik verilmesinin hem adaletin bir gereği, hem de seçmen olarak kurula temsilcilerini gönderen kürsü hakim ve savcılarına karşı saygının bir ifadesi olduğunu kaydetti.