''Demokratik Polislik Ve Suç Önleme Ve Soruşturma'' Sempozyumu

''Demokratik Polislik Ve Suç Önleme Ve Soruşturma'' Sempozyumu

Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanlığı, Gümüşhane Emniyet Müdürlüğü ve Avrupa Birliği Teknik Destek ve Bilgi Değişim Ofisince Gümüşhane'de düzenlenen ''Demokratik Polislik ve Suç Önleme ve Soruşturma Sempozyumu'' sona erdi. Gümüşhane Yeni Kültür Merkezi'nde dün başlayan ve bugün iki oturum halinde gerçekleştirilen sempozyumda, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Başıbüyük, ''Terörle mücadelede alternatif yöntemler ile Türkiye'de terörle mücadelede çoklu devlet yaklaşımı ve demokratikleşme süreci'' konulu konuşma yaptı. Yaşam standartlarındaki dengesizliğin, ekonomik gerekçelerin, kamu görevlilerinin bireysel hatalarının, çarpık kentleşme ve yetersiz kamu hizmetlerinin, terör örgütüne katılım gerekçelerini artırdığını anlatan Başıbüyük, şöyle devam etti: ''Terör, şiddet, kan, gözyaşı, nefret, ayrışma ve intikam gibi söylemler üzerinden iletişim kurmayı ve bu yoldan amacına ulaşmayı tercih eder. Buna karşın devlet ise insan hakları, uzlaşı, birliktelik ve bütünlük söylemleri üzerinden iletişim kurar. Dolayısıyla devletin iletişim dili, aynı zamanda terörle mücadelede temel yapı taşları ile yol haritasını belirlemektedir. Eğer devlet iletişim dilinde intikam, öfke, hukuk dışına çıkma ya da kural tanımama gibi teröristten ödünç alınan kavramlar üzerinden iletişim dilini oluşturuyorsa, bu durum kronik terörün başlangıcını oluşturacak önemli etkendir. Ayrıca bu mücadele sürecinde karşı tarafın iletişim söylemlerini kullanan kendi mücadele alanından rakibinin alanına geçmeye başlamış demektir.'' Türkiye'de bir bölünme sorunu olmadığını vurgulayan Başıbüyük, ''Ülkemizde ayrılıkçı Kürt milliyetçiliği, ne Doğu ve Güneydoğu, ne Anadolu'da, ne de ülkemizin diğer bölgelerinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın ezici bir çoğunluğu tarafından benimsenen bir olgudur. Türkiye'de bir bölünme sorunu yoktur, aksine ülkemizde örgüt açısından bir bölünememe sorunu vardır'' dedi. İspanya Jandarma Birliği'nden Santiago Fernandez ise ''Terör örgütlerinin yeni eleman kazanımlarını önleyici tedbirler ve İspanya örneği'' konusunda değerlendirmede bulundu. Terör örgütünün yeniden yapılandırılmasını azaltmak için tutuklama yaptıklarını belirten Fernandez, ''Böylece örgüte katılmak isteyenlere örnek oluyoruz. Yani üye olmak isteyenlerin yolunu kesiyoruz. Sokakları şiddetten ve ETA'nın sloganlarından temizliyoruz. Terör örgütüne destek olan diğer örgütlere de saldırarak tutuklamak çok önemlidir'' diye konuştu. Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Bedri Eryılmaz da ''Terörle mücadelede kolluk yetkileri, kişi hak ve özgürlükleri'' konusunda sunum yaptı. Suçluyla masumu her zaman ayırt etmenin mümkün olmadığını anlatan Eryılmaz, şunları kaydetti: ''Esas olan gerçek suçluyu bulmaktır. Bu durum terörde de aynıdır. Terör şüphelisinin de her türlü yargılanmadan yararlanması esastır. Bir terör örgütü üyesinin de hakim karşısına bekletilmeden çıkarılması gerekir. Ancak yeni bilgiler elde etmek için bu zaman uzatılıyor, gecikmeler olabiliyor. Terör üyesine normal şüpheli gibi davranılmalı ve yaşam hakkı esas alınmalıdır. Diğer şüpheliler nasıl canlı yakalanmak isteniyorsa terör üyesinin de canlı yakalanmasına özen gösterilmelidir. Canlı yakalanması için maksimum güç kullanılmalıdır.'' Sempozyumda verilen öğle arasından sonra ikinci oturumda ''İnsan Odaklı Polislik'' konusu ele alındı. Sempozyum, Gümüşhane İl Emniyet Müdürü Hüseyin Ümit Yüksel'in katılımcılara plaket vermesiyle sona erdi. (ÖZ-ORH-ZBD)23.06.2011 19:00:52
<< Önceki Haber ''Demokratik Polislik Ve Suç Önleme Ve Soruşturma'' Sempozyumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER