Devlet Bakanı Faruk Çelik, dünyanın hızla değiştiğini belirterek, bu değişime direnenlerin kaybettiğini söyledi. Çelik, "
İslam dünyası maalesef bu değişimi görememiş ve belki de görmezden gelmiştir. Bugün,
Ortadoğu ve
Kuzey Afrika'da yaşananlar bu durumun en somut göstergesidir." dedi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Ankara'da düzenlenen il müftüleri seminerine katıldı. Müslümanların tarih boyunca sevgi ve hoşgörünün temsilcisi olduğunu belirten Çelik,
Avrupa Ortaçağ karanlığındayken İslam coğrafyasının fizik ve tıp gibi bilimlerde oldukça ileride olduğunu hatırlattı. Çelik, "Peki ne olmuştur da İslam coğrafyası geri kalmıştır? Ne olmuştur da sevgiyi, kardeşliği, hoşgörüyü emreden bir dinin hüküm sürdüğü coğrafyalar savaş meydanına dönüşmüştür? Ne olmuştur da bilim ve
teknik filizlendiği toprakları terk ederek başka yerlerde hayat bulmaya başlamıştır?" diye sordu. Çelik, geleceğe emin adımlarla ilerlemek için bu soruların
cevaplarının zaman kaybetmeden bulunması gerektiğini aktardı.
Dünyanın hızla değiştiğine dikkat çeken Çelik, değişimin gerisinde kalmadan, değişime yön vermek adına toplumlar arasında kıyasıya bir
rekabet yaşandığını ifade etti. Çelik, "Çünkü, değişimin temel belirleyici olduğu bu çağda, değişime direnenler kaybetmektedir. İslam dünyası maalesef bu değişimi görememiş ve belki de görmezden gelmiştir. Bugün, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşananlar bu durumun en somut göstergesidir." diye konuştu.
Bu ülkelerde yaşanan sosyal sarsıntılara dikkat çeken Çelik, ''Dini, bir şekilde sahip oldukları güç ve iktidarlarını korumak ve meşrulaştırmak için pervasızca istismar eden pek çok ülkede toplumsal inisiyatif devreye girmiş ve bu haksız kullanımı reddeden çıkışlarıyla yeni bir dönemi başlatmıştır." yorumunda bulundu.
Dünyada yaşanan değişimin insanlığın karşılaştığı sorunları da çeşitlendirdiğini kaydeden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Terör belası, ayrımcılık,
ırkçılık, iklim değişiklikleri, çevre sorunları,
alkol, uyuşturucu, internet ve televizyon bağımlılığı insanlığın karşılaştığı sorunlardan sadece bir kaçıdır. Yeni sorunlar ve sorular, yeni
tedavi yöntemlerini ve yeni cevapları da gerekli kılmaktadır. Yüce Dinimizin bin 400 yıl önce getirdiği mesajlar, insanlığa
tavsiye ettiği yüksek ahlak ve erdemler bugün içinde bulunduğumuz ve insanı yalnızlığa iten sorunlara da cevap üretmektedir."
Materyalizmin pençesinde kıvranan insanlığın, ruhunu dinlendirebileceği güvenli
limanlara ihtiyaç duyduğunu belirten Çelik, "Bu liman, İslam'ın taşıdığı evrensel ve insani değerlerdir. İnsanlığı bu limana sağ salim ulaştırmak da, bizlerin, sizlerin görevidir. Bu da ancak güçlü bir motivasyonla sağlanabilir.'' temennisini dile getirdi.
Çelik, din görevlilerinden dünyadaki değişimi ve insanlığın beklentilerini iyi görerek, iyi değerlendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.