Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, Mavi
Marmara saldırısı ile
İsrail'in uluslararası hukuku, insanlık vicdanını, en temel insani değer olan
yaşam hakkını çiğnediğini belirterek, "Ne
Mavi Marmara'ya saldırı emrini veren İsrail hükümeti ne de bu saldırıyı gerçekleştirenler hukukun üstündedir, ya da yargıdan masundur. Hepsi hukuk karşısında
hesap verme konumundadır" dedi.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı basın toplantısında, İsrail'in bundan yaklaşık 15 ay önce, 31
Mayıs 2010 günü,
Gazze'ye insani
yardım götüren 32 ülkeden yüzlerce yolcunun katıldığı uluslararası yardım konvoyuna Akdeniz'in uluslararası sularında bir saldırı düzenlediğini hatırlattı.
İsrail askerlerinin, bu saldırıda 8'i Türk ve biri
Amerikan vatandaşı olmak üzere dokuz
sivili öldürdüğünü, diğer birçok yolcuyu yaraladığını, ayrıca gemi ve yolcuları zorla İsrail'e götürdüklerini ifade eden Davutoğlu, bu kişilerin, İsrail'in elinde tutsak kaldıkları iki gün boyunca her türlü kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi.
Bu hukuk dışı saldırının üzerinden yaklaşık 15 ay geçtiğini ancak somut gerçeklerin değişmediğini, bunları tekrarlamakta fayda gördüğünü dile getiren Davutoğlu, "İsrail'in bu saldırısı uluslararası sularda gerçekleşmiştir. İsrail askerlerince öldürülenler masum sivillerdir. Katledilen insanlar, İsrail'in uluslararası hukuka ve insanlık değerlerine aykırı Gazze ablukası altında zulüm gören
Filistin halkının feryadına ses veren, bu insanlara yardım götürmek isteyen sivillerdir" diye konuştu.
Savaşın insanlık tarihinin acı bir gerçeği olduğunu vurgulayan Davutoğlu, savaşın herşeyden önce en kutsal değer olan insanın yaşam hakkına karşı en ağır
tecavüz olduğunu kaydetti.
Nitekim bütün medeniyetlerin, savaşın dahi belirli kurallara bağlanması için "adil savaş" kavramını geliştirdiğine işaret eden Davutoğlu, bunun için de BM Şartı'nda askeri güç kullanımının çok sıkı şartlara bağlandığını vurguladı.
Yine, yaşam hakkının kutsallığına olan
inanç dolayısıyla savaşın meşru olduğu hallerde dahi, masum sivillerin öldürülmesinin savaş suçu olarak kabul edildiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İsrail ise, savaşta değil, barış zamanında, askeri değil, sivil bir yardım konvoyunda, zalim bir abluka altında inleyen masum bir halka yardım götürmek için barışçıl bir eyleme katılan sivil insanları katletmiştir.
Tablo budur. Üstelik bunu, kendi topraklarında, karasularında değil, uluslararası hukukun en temel ilkelerinden biri olan seyrüsefer serbestisinin hakim olduğu uluslararası sularda gerçekleştirmiştir.
İsrail'in işlediği suç basit bir suç değildir. Çiğnenen uluslararası hukuktur. Çiğnenen insanlık vicdanıdır, en temel insani değer olan yaşam hakkıdır.
Değiştirilemeyecek bir gerçek vardır. O da yardım konvoyundaki bir gemideki sivillere saldırmanın, silahsız kişilere ensesinden defalarca ateş edip öldürmenin, bir
insanlık suçu olduğudur. Hiçbir kisve bu suçu örtemez, mazur gösteremez.
Bir hususun daha bilinmesi gerekmektedir. Hiçbir devlet hukukun üstünde değildir. Dünya artık değişmektedir. Sivil insanları katledenler, insanlığa karşı suç işleyenler er ya da geç
adalet önüne çıkmakta ve yargılanmaktadır.
Ne Mavi Marmara'ya saldırı emrini veren İsrail hükümeti ne de bu saldırıyı gerçekleştirenler hukukun üstündedir ya da yargıdan masundur. Hepsi hukuk karşısında hesap verme konumundadır. Kaldı ki, insanlık vicdanında mahkum olmuşlardır."
(Sürecek)
(MÜ-GÖK)02.09.2011 14:26:58