DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından yayımlanan ortak bildiride, ''gerilimden uzak, güvenli, şeffaf bir seçim ortamı'' istendi. KESK Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında bildiriyi okuyan KESK Genel Sekreteri Kasım Birtek, 12 Haziran seçimlerine çok az bir zaman kala iktidar partisinin devlet olanaklarını kullanarak, tek başına anayasayı değiştirecek parlamento çoğunluğuna ulaşmak için antidemokratik uygulamalar yaptığını ileri sürdü. Yüzde 10'luk seçim barajının eşitsizliğin kaynağını oluşturduğunu ifade eden Birtek, demokrasinin sadece seçimden seçime oy kullanmak değil, örgütlenme özgürlüğü, kitle ve sivil toplum örgütlerinin yönetime katılmalarını sağlayacak kanalların açılması, düşünce ve ifade özgürlüğü, farklılıklara saygı, eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşamak olduğunu vurguladı. Bugün yaşanan olumsuzlukların kökeninde 12 Eylül'ün gerici-baskıcı yasaları ile demokrasi eksikliğinin yattığını savunan Birtek, ''12 Eylül 1980'de bu ülkeye bir deli gömleği giydirildi. Seçim barajlarıyla halkın sesinin Meclis'e yansıması engellendi. Yasakçı Anayasa ve yasalarla özgürlükler kısıtlandı. Ve bu karabasan günümüzde de sürüyor, sürdürülüyor'' dedi. Bir taraftan insanların özel hayatlarının seçim meydanlarında malzeme edildiğini, diğer yandan ise insanların dini inanışlarının, milli duygularının kaşınarak rant sağlanmaya çalışıldığını öne süren Birtek, bununla birlikte YGS skandalını ortaya çıkaran gazetecilerin tehdit edildiğini, demokratik tepkilerini dile getiren öğrencilerin gözaltına alındığını, sendikal hak ihlallerinin arttığını iddia etti. Halkın temel özleminin işsizliğin ve yoksulluğun sona ermesi, özgürlük ve demokrasinin tesis edilmesi olduğunu belirten Birtek, şunları kaydetti: ''2002 yılında iktidara gelme süreci de dahil olmak üzere AKP toplumda yarattığı kutuplaşma ve mağduriyet görüntüsü ile oy alma stratejisi izlemiştir. Anlaşıldığı kadarıyla şimdi de toplumsal gerilimi artıran operasyonlara hız vererek oluşacak milliyetçilik ve şovenizm rüzgarını arkasına alıp genel seçimlerde oyunu artırmak istemektedir. Dolaysıyla genel seçimlere yaklaştıkça seçimlerin demokratik ve şeffaf bir ortamda yapılacağına dair kaygımız, tereddütümüz artmaktadır. Kışkırtılan çatışmalar ve artan toplumsal gerilim bahane edilerek 'sandıkların güvenliği' adı altında şaibeli çalışmalar yürütüleceği kaygısı taşımaktayız. Peşinen önyargılı değiliz, ancak siyasal iktidarın icraatlarının güven vermediği de ortadadır. Gerilimden uzak, güvenli, şeffaf bir seçim ortamı istiyoruz.'' Birtek, siyasi iktidara, ''artan gerilimi düşürecek adımlar atması, devlet olanaklarını kullanmaktan vazgeçmesi ve kaygıları giderecek bir yaklaşım içinde olması'' çağrısında bulundu. (MT-GZA)30.05.2011 12:46:16