Diyarbakır Müftülüğü'nün
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Diyarbakır
Atatürk Stadı'nda düzenlediği Kur'an-ı Kerim ziyafetine on binlerce vatandaş katıldı. 18 bin koltuğun bulunduğu tribünlerin yanı sıra saha ve çevresindeki alanında yer kalmayınca vatandaşlar programı dışarıdan izlemek zorunda kaldı.
Programda konuşan
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Görmez,
Süleyman Çelebi ile Molla Batevi'nin Hz.
Muhammed (sav) için yazdığı mevlitlerden satırlar okuyarak kardeşlik vurgusu yaptı. Görmez, "Çelebi Bursa'nın bir köyünden Batevi
Hakkari'nin bir köyündendi. Ama ikisi de
peygamber sevgisini ne güzel dile getirmiş." dedi.
Program, Diyarbakır Ulu
Camii
İmamı Mehmet
Emin Mülayim'in Kur'an tilaveti ile başladı.
Açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Müftüsü Ali Melek, Diyarbakır halkının peygamber sevgisinin statlara sığmadığına bir kez daha tanıklık ettiklerini söyledi.
Diyarbakır'da minibüsçüsünden tatlıcına kadar bütün esnafların
Kutlu Doğum Haftası'nı büyük bir sevgi ve O'na yakışan şekilde karşıladığını anlatan Melek, "Diyarbakır'ımızda ücretsiz minibüsçüsünden esnafına kadar Resul'ün sevgisiyle ücretsiz
hizmet yapacağını duyurdu ve öyle yaptı. Diyarbakır'da geçen yıl başlattığımız kardeşlik duygusu bu yıl daha da pekişti. Diyarbakırlılar evinde pastasını böreğini yaparak camilerde ve
düğün salonlarında bir araya gelen, peygamber muhabbetiyle bir araya gelen kardeşlerine ikram etti. Kutlu Doğum'un mutluğunu birlikte yaşıyoruz. Bugün bir camide
Ankara'dan gelen bir heyetle cami cemaati bir araya geldi ve yemek törenine katıldı. İşte Diyarbakır ve Diyarbakır insanı budur. Diyarbakır insanı budur değerli kardeşlerimiz." diye konuştu.
GÖRMEZ: KAPILARINI İSLAM'A İLK AÇAN ŞEHİR DİYARBAKIR
Ankara
Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar'ın kasidesinden sonra konuşan
Diyanet İşleri Başkanı Görmez de, Diyarbakır'da makamları bulunan peygamberlere dua etti. Görmez, "Diyarbakır'da kabri bulunan dua peygamberi Hz. Yunus ve merhametiyle bilinen Hz. Zülkifl'e salat ve
selam olsun. Hikmet yüklü ahlak peygambere selam ve salat olsun." dedi.
"Diyarbakır'da metfun olan 27 sahabeye. İslam'ın kılıcı
Halit Bin Velid'in oğlu Hz. Süleyman'a salat ve selam olsun." diyen Görmez, Peygamberimizin (sav) vefatından 6 yıl sonra Diyarbakır'ın kapılarını İslam'a açtığını hatırlattı.
Görmez, "Yıl 532. Hz. Peygamberimiz şahadet parmağını kaldırarak 'ben en Yüce Dosta gidiyorum' diyerek aramızdan ayrıldı. Yıl 638, yani 6 sene sonra Diyarbakır'ın kapıları İslam'a açıldı.
Anadolu kapısını ilk defa İslam'a açan Diyarbakır olmuştur." diye konuştu.
Diyarbakır
Ulu Camii'nin Peygamberimizin (sav) vefatından 7 sene sonra içinde ilk defa saf durularak kalplerin birleştiğini anlatan Görmez, "O mabette tarih boyunca kıbleye yönelen ululara selam olsun. Diyarbakır ilk günden kapıları açtığı ilk günden beri İslam'ın gür sedası olmuştur. İlk günden beri hizmet edenlere rahmet olsun." ifadelerini kullandı.
"FIRAT VE DİCLE RASULE KAVUŞMAK İÇİN AKIYOR"
Diyarbakır'ın bulunduğu konuma da değinen Görmez, şehrin içinden geçen
Dicle ile yanında geçen
Fırat'ın
şairlerin deyimiyle farklı bir şekilde aktıklarını anlattı.
Görmez, "Sizi buraya getiren bir tek şey var yüreklerinizde,
Muhammet Mustafa aşkı... Bizim şairimiz Fırat ve Dicle'yi şöyle tanıtır: İki
nehir var ki
aşık nehirler. Çünkü maşuka doğru akar. Çünkü
Sevgililer Sevgiline doğru akar. Böyle olduğu için şair iki nehrinin akışını bir an önce aşık olduğu Muhammed'e (sav) ulaşmak için akar der." tespitinde bulundu.
KÜRTÇE MEVLİT OKUDU, ÇELEBİ VE BATEVİ ÖRNEĞİNİ VERDİ
Doğu ve Güney
doğu'da dillerden düşmeyen Molla Batevi'nin Peygamberimize (sav)
Kürtçe yazdığı mevlidi okuyan Görmez, Kürtçe olarak, "Hemdê bê hed bo Xwedayê alemin. Ew Xwedayê daye me dînê mobin" (Alemlerin Rabbine sınırsız hamdolsun. O
Allah ki, bize o büyük dini bahşetmiş) satırları ile Süleyman Çelebi'nin yazdığı mevlitten bir dörtlük okudu.
Çelebi'nin aşkını dile getirmesi üzerine Batevi'nin de durmadığını anlatan Görmez, "Batevi adeta Süleyman Çelebi ile manevi alemde buluşmuş. Hakkari'nin köyünde dünyaya gelmiş, adeta Çelebi'yle yarışır şekilde aşkını dile getirmiştir." dedi.
Merhametsizliğin tek çaresinin yine merhamet olduğunu belirten Görmez, hatta insanın kendisine, kainata, hayvanlara, bitkilere, merhametsizlere merhameti olduğunu kaydetti.
"SİZ AÇKEN İSTANBUL'DAKİ KARDEŞİNİZ TOK YATMAMAK ZORUNDA"
Konuşmasında birlik ve beraberliğe de vurgu yapan Görmez,
İstanbul, Ankara ile Hakkari ve Van'ı iman kardeşliğinin birbirine bağladığını söyledi.
Görmez şunları söyledi: "Bizi birbirimize bağlayan iman kardeşliğidir. O da 'La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah' sözüdür. Bu bizi kardeş kılar. Irk ve
renk ayrımını hepsini ortadan kaldıran ve kardeş kılan bu kelimedir. Bunun bir hukuku var. İstanbul ve Ankara ve Hakkari ve Şırnak'taki kardeşiniz bu kelimeyle size bağlı ve size haksızlık yapmamak zorunda. Siz açken tok yatmamak zorunda. İşte bu kardeşlik bugün ortaya çıkan bir kardeşlik değil. Diyarbakır'ın kapılarını İslam'a açtığı günden beri devam ediyor ve devam edecek bu kardeşlik."