Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu,
Elazığ Ticaret ve
Sanayi Odası ile Elazığ Ticaret Borsası tarafından düzenlenen müşterek
ödül törenine katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Görmez, Misland Alışveriş ve Eğelence Merkezi'nde düzenlenen törende, Tunceli'de şehit olan asker için
Allah'tan rahmet, ailesi ve Türkiye'ye
sabır diledi.
Allah'ın insanı yeryüzünü imar etmesi için yarattığını ifade eden Görmez, ''İşte aslında yaptığınız çalışmalarla siz yeryüzünü imar ediyorsunuz. Üreten, insanlarla istihdam sağlayan, alın teriyle kazanan insanlardan birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum'' dedi.
İslam'ın kazanmaya, madde sahibi olmaya, zengin olmaya müspet
bakan ve
teşvik eden bir din olduğunu ifade eden Görmez, ''Önceki iki dinle mukayese ettiğimizde... Yahudilik saf dünyevileşmiştir. Ahiret için bir dua bile bulmak çok zordur.
Hristiyanlık da uhrevileşmiştir. Ama
İslamiyet ikisinin dengesini önermiştir'' diye konuştu.
''Paranın yeri ya ceptir ya kasadır. Kalp, yürek değildir. Oraya başka şeyler yerleştirmek lazım'' diyen Görmez, ''Çok üretin ama üretirken kendinizi tüketmeyin. Sevginizi, dostluklarınızı yok etmeyin, komşuluklarınızı sürdürün, evinize çocuklarınıza zaman ayırın. Çünkü o taktirde sadece üretmek
hedef, gaye olur. Halbuki üretmenin de gayeleri var. Bu gayeler mutluluktur saadettir'' dedi.
İnsanoğlunun mülkiyet ve ebediyet tutkusu olduğunu, dinlerin ve İslam'ın dışındaki sistemlerin bu iki tutkuyu istismar ettiğini ifade eden Görmez, ''Ancak dinin öğretileri içine girdiğiniz zaman bu iki tutkunun çok iyi temellendirildiğini görürüz. Bugün insanlık bir talan ile karşı karşıya. Sadece
tüketim demiyorum, talan. Yeryüzünü imar edenler bir süre sonra talan ediyor'' dedi.
Elazığ'ın bankalarda 1,5 milyar lira parası olduğunu duyduğunda hemen zekatını
hesapladığını anlatan Görmez, şunları söyledi:
''Bir gönül coğrafyamız var bizim.
Yatırım yaparken bunu unutmayın. Ben bir süre önce Çin'deydim. Programa iki tane
fabrika koymuşlar. 'Benim ne işim var' dedim. Çok ısrar ediyorlarmış ziyaret için. Ne yapacağımı, neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Eyaletin
Müslüman valisi o fabrikaları programa aldığım için teşekkür etti. Gittik, gezdik. Bizim dilimizde 'Helal Gıda' fabrikası. Gezdikten sonra bize 'Siz Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dünyadaki etkisini biliyoruz. Siz uzmanlar gönderseniz. Baştan sona gezseler. Bizim
hayvan kesimimiz, katkı maddelerimiz, tüm parçaları gözden geçirsinler. Sonra siz 'Başkanlık olarak bize bir damga vursanız. Olmaz mı?' dediler. Benim de içimden geçirdiğim bazı düşünceler oldu. Zaman zaman maalesef bu ülkede '
helal gıda' tabiri ifade edildiğinde irtica ile ilintilendirilmiştir. Ben bu irtica ile Çin'de karşılaştım.
Gönül coğrafyamızda kendi kimliğini yeniden inşa etmek isteyen çok güzel insanlar var. Bu insanlara
balık tutmayı öğretmek lazım. Bazılarınızın oradaki yatırımlarını gördüğümüzde gurur duyuyoruz.''
-TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU-
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da, konuşmasında Türkiye'de 11 tane
marka şehri olduğunu, Elazığ'ın tüm
yönetici, millet
vekili ve
sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bir arada olmasıyla bu şehirler arasına gireceğine inandığını söyledi.
Elazığ'ın Türkiye'nin en huzurlu 5 ilinden biri olduğunu belirterek, bu huzur ve zenginliklerinin Türkiye ve dünyaya anlatılmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, böylece yatırımın daha çok geleceğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, Elazığ'ın yöresel ürünlerinden sadece öküzgözü üzümün coğrafi
tescil aldığını, orcik,
leblebi gibi ürünlerin boşta olduğunu belirterek, bunlara bir an önce coğrafi tescil alınmasını istedi.
Ülkelerin, bölgelerin keşfedilmesiyle daha çok zenginleşeceğini aktaran Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
''Türkiye'ye 30 yıl önce 300 bin turist gelirken İspanya'ya 50 milyon turist geliyordu. Allah makamını
cennet etsin rahmetli Turgut
Özal önümüzü açtı. 'Türkiye'ye 10 milyon turist gelecek' dedi. O zaman bypass olmuştu. O zaman 'Ameliyatta kalbe giden bazı damarlar kısa süre durdurulduğu için
beyin hücrelerinin bazıları öldü. Bu imkansız, hayal ürünü' dediler. O da 'Benim düşündüklerimi siz hayal edemezsiniz' dedi. Ve Türkiye'yi turizme açtı. Bugün 30 milyon turist geliyor. Neredeyse nüfusun yarısı kadar. Türkiye'ye 22 milyar dolar para giriyor turizmden. Eskiden 300 bin dolar giriyordu.''
-''GENÇLERİMİZİ GİRİŞİMCİ OLMAYA HEVESLENDİRMEMİZ LAZIM''-
Hisarcıklıoğlu, 2011 ilk çeyreğinde Türkiye'nin yüzde 11 büyüdüğünü, bunun bir
rekor olduğunu, ancak cari açık olmaması durumunda bu oranın çok daha fazla olacağını söyledi.
Büyümek için yatırımcı sayısının artması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Türkiye'deki toplam
girişimci sayımız 1 milyon 300 bin.
Japonya'nın nüfusu 120 milyon girişimci sayısı 6 milyon 300 bin. Mukayese ettiğimiz zaman girişimci sayımız tam 4 misli fazla olması lazım Japonya seviyesine gelmemiz için. Onun için de
genç kızlarımızı, gençlerimizi girişimci olmaya heveslendirmemiz lazım'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, dünyada kadınların iş gücüne
katılım oranın yüzde 47, Avrupa'da 59, Türkiye'de ise 27 olduğunu belirterek, ''Girişimci oranı sadece yüzde 7. Toplam 1 milyon 300 bin girişimcinin sadece 70 bini kadın. Hepimiz israf
haram kültüründen geliyoruz. Toplumumuzun yarısını yok sayıyoruz. 36 milyon kadın var. Erkeklerle ancak bu kadar becerebilmişiz. Babalar anneler lütfen genç kızları, gençleri yetiştirirken 'girişimci ol' diye yetiştirin'' diye konuştu.
-''TÜRKİYE YÜZDE 11 BÜYÜDÜ, İŞSİZLİK AŞAĞI İNDİ''-
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de bir yıldan fazladır iş arayan ve umudunu kaybetmiş olanlarla birlikte
TÜİK rakamlarına göre 3 milyon işsiz olduğunu, her yıl da 750 bin gencin iş gücü piyasasına girdiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Şimdi yanı başımızdaki mutsuz, umutsuzken bizim yüzümüzün gülmesi mümkün mü? Bizim kültürümüzde 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' var. Eğer bunlara iş bulamazsak işte o zaman bizim sıkıntımız var. 10 yıl sonra iş gücüne giren genç sayısı yılda 1 milyon olacak. Onun için de Türkiye'nin her yıl ortalama yüzde 7 büyümesi lazım. Büyümezse bu arkadan gelen gençlere artı mevcut işsizlere iş bulabilmemiz mümkün değil. Bakın Türkiye yüzde 11 büyüdü, işsizlik aşağı indi.''
-''İMAM HATİPLERE KURBAN ETTİK MESLEK LİSELERİNİ''
Hisarcıklıoğlu, gelişmiş ülkelerde meslek okullaşma oranının yüzde 70 iken Türkiye'de bu oranın 35 olduğunu söyledi.
Yanına gelen üniversite
mezunu gençlerin 'ne iş olsa yaparım' dediklerini aktaran Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Biz binlerce gencimizi mesleksiz yetiştiriyoruz. O kadar işsiz var.
İmam hatiplere
kurban ettik meslek liselerini. Okuyan arkadaşlarımız maalesef gelecek göremiyor. Bu insanın yaratılışına aykırı. İnsan gelişmeye uygun yaratılmış. Sen diyorsun ki '
Meslek lisesini okuduktan sonra meslek yüksek okuluna gider. Ondan yukarı gidemez'. Yahu adam beceriyorsa bırak gitsin kardeşim sana ne zararı var. 'Yok gidemez'. Muhakkak bunu açmamız lazım.''
-''BİZİM BİR HEDEFİMİZ VAR. CARİ AÇIĞI YOK ETMEK''-
Hisarcıklıoğlu, Uzmanlaşmış Meslek
Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi'nden tüm işverenlerin faydalanmasını istedi.
Projede işsiz kişiye işverenin talebine göre 3 ay meslek kursu verirken
sağlık sigortası yaptıklarını, 15 lira günlük
ücret verdiklerini, teorik eğitim ardından işverenin yanında da aynı şartlarda 3 ay pratik eğitim alındığını, işverenin bu kişiyi işe alması durumunda ise yüzde 20
vergi indirimi getirildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Biz bunu açıkladık. 6 ay oldu. En fazla
yabancı yatırımcı kullanıyor.
Ford bin tane adam çalıştırıyor bu kapsamda. Ford aptal da biz mi akıllıyız? Adam anında başladı bu işe. Niye? Maliyetini yüzde 20 düşürdü. Siz şikayetçisiniz iş gücü maliyetleri yüksek diye. Al sana ucuzlatıyorum. Elazığ'da bu konuda az gerçekleştirilmiş. Sadece 5 kurs tamamlanmış, 59 kişi mezun olmuş. Elazığlı sanayici kardeşim bu kapsamda adam istihdam et, Elazığ'ın işsizliği düşsün, hem sen de maliyetini düşür.''
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin her yıl ihracattaki payının dünya ortalamasının altına giden noktaya geldiğini belirterek, ''Bizim bir hedefimiz var. Cari açığı yok etmek. Cari açığı yok etmek için ihracatın, ithalattan fazla olması lazım. Sanayi
üretim artışımız yüzde 13, ara mal ithalat artışımız 33 gerçekleşmiş. Bizim hızla teşvik politikasını gözden geçirip ara mal üretimini teşvik ediyor olmamız lazım'' dedi.
-YENİ ANAYASA-
Hisarcıklıoğlu,
seçimlerin ardından önümüzdeki dönemde 11 yıldır söyledikleri yeni
Anayasa'nın yapılmasını beklediklerini bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Yeni bir Anayasa noktasında artık Türkiye'de konsensüs olmuş durumda. Bu çerçevede hızla önümüzdeki dönemde meclisten beklentimiz bu. Şimdi diyoruz ki 'Bizim ayağımızdaki prangaları çözün'. Bunun da başlangıcı başta Anayasa. İkincisi
siyasi partiler ve seçim yasası. Halk ile vekilin arasında bağı güçlendirin arkadaşlar. Halk kendi seçtiği vekile hesap sorabilmesi lazım. Soramadan
demokrasi olmaz zaten. Demokrasinin manası
halk kendi seçtiği kişiye hesap sorabilmesi lazım. Şu anda hepimiz, hepiniz vekil mi seçiyorsunuz? Lider mi seçiyorsunuz? Hiç vekil mekil seçtiğin yok. Herkes lidere oy veriyor. Ama demokrasinin kalitesini artırmak istiyorsak vekili seçebilmemiz lazım. Onu seçebilmemiz için de muhakkak
kayıt dışı ekonominin bitmesi lazım.
Ben
2023 hedeflerine inanıyorum. Bunlar için de bir dizi yapılması gereken reform lazım. Bunları da bu dönem meclisin gerçekleştireceğine inanıyorum. İşte o zaman bizim önümüz açılır. O zaman biz dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içinde oluruz, ondan sonra da birinci olmak bize yakışır.''
Konuşmaların ardından Elazığ'da 2010 yılı gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleri ile UMEM kapsamında istihdam sağlayan işletmeler ve NTV'de yayınlanan 'Bir Fikrin mi Var?'' yarışmasında dereceye giren yatırımcılara plaket verildi.
(FNS-EMN-MVA)09.07.2011 08:51:26