Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Görmez, Suriye'de yaşanan olayların bir trajedi olduğunu belirterek, bir an önce bu trajedinin sona ermesini dilediğini söyledi.
Görmez, Suriçi Grubu tarafı tarafından Barcelo Topkapı Eresin Otel'de düzenlenen ''
İstanbul Toplantıları'' etkinliğine katıldı.
Burada gazetecilerin Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin görüşlerini sorduğu Görmez, daha önce
İslam dünyasının diğer bölgelerinde son aylarda da Suriye'de meydana gelen hadiselerin herkesi derinden üzdüğünü söyledi.
Türkiye ile Suriye'nin ortak tarihi ve kültürü bulunduğunu aynı zamanda akraba olduğunu dile getiren Görmez, şöyle devam etti:
''Karıncayı bile incitmeme konusunda dikkatli olması gereken bir Müslümanın kendi komşusuna, akrabasına, yüzyıllardır beraber yaşayan insanların birbirlerine bu yaptıklarını gerçekten kabul etmek mümkün değil. Bu son derece üzücü. Bütün varlık alemine, bütün kainata, karıncaya bile merhametli olması gereken insanların güç ve
iktidar kavgası içerisine girerek, insanların birbirlerine bu yaptıklarına neden olması ve eğer internet ortamında yayınlananların yüzde biri, bir tanesi bile doğruysa gerçekten kabul etmek mümkün değil. Ben bir an önce bu trajedinin sona ermesini diliyorum.''
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Hatay'da bulunan Suriyelilerin yaşadığı çadırkentte insanların
ibadet imkanlarını kolaylaştırmak için birtakım çalışmalar içerisine girdiklerini, öncelikle iletişimi sağlamak için din görevlilerinden 25 kişiyi orada tercüman olarak görevlendirdiklerini vurgulayan Görmez, bu tercümanlar aracılığıyla onların taleplerinin alınıp Hatay'daki yöneticilere ilettiklerini kaydetti.
Görmez, ''Bir de cuma namazları ve diğer namazlarını rahatlıkla kılabilmeleri için büyük çadır mescitler kuruyoruz çadırkentin muhtelif bölgelerinde. Şimdilik bizden istenen ve beklenen bunlar ama ileride başka yardımlar istenirse ülkemize konuk olarak kabul ettiğimiz bu insanlara karşı her türlü vazifeyi yerine getirmeye hazırız'' şeklinde konuştu.
-''MERHAMET IRMAĞINDA SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ'' BAŞLIKLI KONUŞMA-
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, etkinlikte yaptığı ''Merhamet Irmağında Sevgili Peygamberimiz'' başlıklı konuşmasında da
Necip Fazıl Kısakürek'in ''Sökün sahte su borularını/Evlerden evlere merhamet şebekeleri döşeyin'' sözlerini anımsatarak, İslam dininin de Hazreti Adem'den bugüne kadar tüm insanlığa, tüm insanların gönülleri arasında merhamet şebekeleri kurmayı amaçladığını kaydetti.
Görmez, ancak zaman zaman insanların bu merhamet şebekeleri döşemek yerine sahte su borularını veya başka boruları döşemekle karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığının
Kutlu Doğum Haftası'nda ''Hazreti Peygamber ve Merhamet Eğitimi'' başlığını seçtiğini hatırlatan Görmez, bütün dünyada
egemen olan şiddeti gözönünde bulundurarak bu sene bu temayı seçtiklerini belirtti.
Görmez, ''İlahi dinlerin mensupları yanlış yorumlarıyla, yanlış anlamalarıyla ve yanlış uygulamalarıyla merhamete gölge düşürmeye başladılar. Hatta mensuplarının marifetiyle
ilahi dinler merhamet boyutlarını kaybetmeye başladı'' şeklinde konuştu.
Hazreti Peygamber'in merhameti egemen kılmak için katlanmadığı, çekmediği sıkıntı kalmadığını anlatan Görmez, onun başlattığı bu merhamet ırmağını ummana dönüştürmek için öncelikle Peygamberi sevmek, anlamak ve örnek almak gerektiğini ifade etti.
Görmez, Hazreti Peygamber'in
sünneti sorulduğunda genelde insanların aklına misvak kullanmak, yemeğe tuzla başlamak, ekmek kırıntılarını toplamak, erkek çocukları sünnet ettirmek gibi pek çok maddenin geldiğini, ancak rahmet yüklü
adalet, ahde
vefa, emanete riayet ve insanlara merhamet gibi kavramların gelmediğini vurguladı.
Mehmet Görmez, şöyle devam etti:
''Biz birbirimize merhamet edebiliyor muyuz? Evlerimizde merhamet egemen mi? Evlerden evlere merhamet şebekelerini kurabildik mi? Ülkelerden ülkelere merhamet şebekelerini kurabildik mi? Yanı başımızda Suriye'de müminin mümine yaptığını izliyor muyuz bugünlerde? Mümin mümine yapar mı bunları? Peki neden kaynaklanıyor bu? Öncellikle Resulü Ekrem'in sünneti denildiğinde kalbin merhameti, adalet, ahde vefa, emanete riayet, insana saygı.. Bunlar Resulü Ekrem'in sünnetlerinden.''
Etkinliğe,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, Prof. Dr.
Nevzat Yalçıntaş, söz yazarı Sezen
Cumhur Önal da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
(SİM-KÖS-ÇAL)18.06.2011 14:31:00