Gıda
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Eker, şehirlerin ruhu olduğuna inandığını,
Diyarbakır'ın da ruhunda barış olduğunu söyledi.
Bakan Eker, Diyarbakır Kent Ormanı'nda düzenlenen ''Diyarbakır Karpuz Festivali''nin açılışında yaptığı konuşmada, bazı
kentlerin çeşitli ürünleri ile anıldığını, Diyarbakır'ın anıldığı ürünlerden birinin
karpuz olduğunu belirtti.
Dicle Nehri'nin 10 binlerce yıldır Mezopotamya'ya bereket akıttığını, 10 binlerce yıldır bu havzada yetişen insanların
medeniyetler kurmasına yardımcı vurgulayan anlatan Eker, Diyarbakır karpuzunun da Dicle'nin ürünü olduğunu ifade etti.
-''DİYARBAKIR'IN RUHUNDA BARIŞ VAR''-
Eker, karpuzun Dicle gibi bereketli olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
''Bunun için zaten bu kadar büyüyebiliyor. Daha çok insana ulaşsın, daha çok canlıya
gıda olabilsin diye... Şehirlerin ruhu olduğuna inanıyorum. Diyarbakır'ın da ruhunda barış vardır. Diyarbakır'ın üzerinden uçakla geçtiğiniz zaman tarihi sur içinin, surların şeklinin bir kalbe benzediğini görürsünüz. Aslında bu, Diyarbakır'ın barış için atan kalbidir. Son yıllarda Diyarbakır'ın adı arzu edilmeyen, istenmeyen kavgayla,
gözyaşıyla, kanla, terörle anılıyor olsa da biz işte bu tür etkinliklerle Dicle'den ve tarihten, Diyarbakırlılardan aldığımız ilhamla bu barışı tekrar çağırıyoruz. Biz bu barışın özlemi içerisindeyiz. Huzuru ve onun yanında barışı birlikte yaşamak, bu topraklarda farklılıklara tahammül edebilmek, bu toprakların mayasında, havasında, suyunda, kısacası her unsurunda vardır. Bizim tek yapacağımız dönüp geçmişimize bakmaktır. Geçmişimize dönüp baktığımız zaman bu topraklarda farklı etnik yapıların, farklı kültürlerin, farklı dinlerin, farklı inançların barış içerisinde medeniyet inşa ettiğini görürüz. 25'in üzerinde medeniyet Diyarbakır'da bu anlayışla ve bu ruhla kuruldu. Şimdi biz maalesef zaman zaman bırakın başka kültürlerin, dinlerin, başka ırkların bir arada yaşamasına tahammül eden düşünceyi, kendi etnik kökeninden, dininden olan insanlara bile tahammülün olmadığı örnekler görüyoruz ve bu bizi üzüyor, bizi yaralıyor.''
Hükümet olarak bu topraklarda barışın ve sevginin yeşermesi, Dicle'nin bereketi ile birlikte bu barış ve sevginin Mezopotamya'ya akmasını ve bütün
Ortadoğu coğrafyasını kaplamasını arzu ettiklerine dikkati çeken Eker, ''Çabamız ve karpuz festivali de bunun için. Karpuz festivali ve karpuz Diyarbakır'ın kültürünün bir parçasıdır'' dedi.
-''(ÇAYDA ÇIRA)NIN KAYNAĞI DİYARBAKIR''-
''Türkiye'de birçok kişi 'Çayda Çıra'nın Elazığ'la ilişkili olduğunu bilir. Aslında değildir. Bunun kaynağı Diyarbakır'dır'' diyen Eker, şunları kaydetti:
''Diyarbakır'da Dicle Nehri'nde karpuzların içerisine konan kandillerin nehre bırakılması suretiyle geceleri bir
şenlik yaşandığını biliyoruz. Dolayısıyla bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Ne ki, son yıllarda bu kültürel unsurlarımızı çok fazla hatırlamıyor olduk. Gündemimizde gözyaşı ve acı olduğu için. Onları şimdi bir yandan barışla değiştirmeye çalışırken, kültürümüzün unsurlarını da tekrar yaşatmamız lazım.''
Bakan Eker, konuşmasının ardından, 48 kilo 260 gramlık karpuzuyla birinci olan
Mehmet Kaya ile 47 kilo 600 gramlık karpuzuyla ikinciliği elde eden
Adil Aydın ve 47 kilo 340 gramlık karpuzuyla üçüncülüğü kazanan Mahmut Yılmaz'a ödüllerini verdi.
Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu da
spor dalında dereceye giren takımlara kupalarını takdim etti.
(UM-NİL-MRL-MUR)18.09.2011 22:06:58