DSP Genel Başkanı
Masum Türker ''Seçimin sonuçları için parlamentoda yürütülen
yemin etme boykotunun, oy verenlerin haklarının kullanılmaması noktasında doğru olmadığını düşünüyorum'' dedi.
Türker, partisinin
İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, İzmir'e
pazar günü yapılacak olağanüstü kurultay öncesi ilçe başkanları ve kurultay delegeleriyle değerlendirme yapmak için geldiğini söyledi.
12 Haziran'da yapılan genel
seçimlerde barajı, 3 partiyle, mecliste bir grup oluşturabilecek kadar bağımsız
adayın aştığını, geri kalan partilerin oy oranının yüzde 5'in altında kaldığını belirten Türker, meclisin kullanılan oyların yüzde 95'ini temsil ettiğini, bu süreçte
seçim barajı,
adaylık koşulları gibi konulardaki yetersizliğin ve seçime giren partilerin, dayatılan partilere karşı haksız bir rekabetle karşı karşıya kaldığının ortaya çıktığını kaydetti.
Türker, seçim ve aday olma koşullarının yetersizliğinin, seçilmiş 8 milletvekilinin katılımını engellediğini, milletvekilliğine seçilmiş birinin de milletvekilliğini iptal ettirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu durum seçim hukukunun işlevini yerine getirebilmesi için reforma gidilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Seçimin sonuçları için parlamentoda yürütülen yemin etme boykotunun, oy verenlerin haklarının kullanılmaması noktasında doğru olmadığını düşünüyorum. Taleplerin farkı yöntemlerle ortaya konulmasını, kamuoyuyla paylaşılmasını, uluslar arası platforma taşınmasını hem
CHP, hem BDP'ye
tavsiye ediyoruz.
Meclisin işleyişi sürüyor. Dün meclis başkanı seçimine yemin edemeyen milletvekilleri ve onların partileri, iradelerini yansıtamadı.''
Türker, Cemil Çiçek'in Meclis Başkanlığı görevine seçilmesine ilişkin de ''Çiçek'in seçilmesi demokratik bir platformun oluşturulması bakımından olumlu sonuçlar yaratabilir.
Anayasa değişikliğinin gündeme geleceği süreçte parlamentoda temsil edilmeyen partilerin görüşlerinin alınması, Anayasa Komisyonuna davet edilerek tartışmaya katılmasına imkan verilmesinin Çiçek'in bugüne kadar sergilediği uzlaşmacı tavrıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum. Çiçek'in beklentimizi dikkate almasını diliyoruz'' ifadesini kullandı.
-FUTBOLDA ŞİKE İDDİALARINA YÖNELİK SORUŞTURMA-
Türker, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Futbolda
şike iddialarına yönelik
soruşturmayla ilgili bir soruya Türker şu yanıtı verdi:
''Şikeyle ilgili ortaya çıkan konular yalnızca
şampiyonluk açısından değerlendiriliyor. Şike konusu doğruysa o tarihlerde oynanan loto ve toto sonuçlarının değerlendirilmesi gerek. Türkiye'de şike adı altında izlenen bu olaylar aslında Türk sporunun gelişmesini engelleyen bazı organize yapıların da varlığını açıkça ortaya koymaktadır. Sorun yalnız şampiyonun belirlenmesi açısından değil,
ekonomik faaliyetler açısından yaratılan haksız kazançlarla ilgili olarak da değerlendirildiğinde, benzer şike olayları loto ve toto kapsamında giren tüm maçlara yayılabilecek noktada. Soruşturma süratle tamamlanmalı.
UEFA ve FIFA'nın yeni kuralları böylesi durumlarda Türkiye'nin uluslararası arenada temsil edilmesinin çerçevesini de kısıtlayabilir. Bu nedenle suçlu bulunan takımlara süratle hüküm uygulanmalıdır. Bu konuda İtalya'da Juventus'un küme düşmesine neden olan sürecin işleyişi örnek alınarak, bazı kişilerin hataları yüzünden Türk futbolunun yara alması önlenmelidir.''
(HLL-MV-ERD)05.07.2011 15:58:07