- 29.12.2010 -
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı
Aysel Tuğluk, ''
Türkiye'nin sınırları, dili ve bayrağı ile sorunlarının bulunmadığını'' söyledi.
Tuğluk, Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün
Diyarbakır'ı ziyaret ederek, kamu kurum ve kuruluşları,
sivil toplum örgütleriyle görüşüp, çeşitli mesajlar vereceğini, bu ziyareti oldukça önemsediklerini bildirdi.
Çalıştay düzenlediklerini belirten Tuğluk, ''Çalıştaydan sonra birçok
tartışma değerlendirme yaşandı. Olumlu yönde birçok tartışma ve değerlendirme olmakla birlikte, korkular ve bölünme fobisi üzerine kurulmuş kendini tekrarın, dolayısıyla
Kürtleri yok saymanın adı olan klasik inkar zihniyetinin ürünü olan tartışmalar da yapılmaktadır'' dedi.
''Demokratik
Özerklik Projesi''nin, Türkiye'yi bölmenin değil, Türkiye'nin demokratik birliği içerisinde kendi dili, kültürü ve iradesiyle yaşama projesi olduğunu savunan Tuğluk, istediklerinin,
Kürtler ve tüm farklı kültürlerin, demokratik ve
Anayasal haklara özgürce ve eşitçe sahip olması olduğunu iddia etti.
Önümüzdeki yılın gündeminin
yeni Anayasa olacağını ifade eden Tuğluk, şöyle dedi:
''Kürt halkının temel hak ve
özgürlüklerinin, Demokratik Özerklik modeli ile garanti altına alınacağı bir toplumsal
sözleşme arayışı, barış ve
demokratikleşme adına sevinçle karşılanmalıdır. Bizim, Türkiye'nin sınırlarıyla, bayrağıyla ve diliyle sorunumuz yoktur. Bu söylemler, özgürlük taleplerimizi töhmet altında bırakmak için üretilen kirli bir propagandadır. Bizim söylediğimiz, devletin Kürt inkarından vazgeçmesidir, Kürtlerin varlığını ve haklarını tanıyarak, Cumhuriyeti birlikte kuran bu halkla barışmasıdır. Kürtler artık mevcut geri statüyü, eşitsizliği ve adaletsizliği kabul etmiyor.
Çözümü tartıştığımız böylesi bir dönemde, siyasi partilerin oy devşirme kaygılarıyla, faşizan ve ırkçı söylemleri çok rahat bir şekilde kullanmalarını esefle kınıyoruz. Hele hele,
CHP gibi yenilenme ve demokratikleşme emareleri göstereceğini umduğumuz bir partinin, durmadan tekçi ulus devlet anlayışını vurgulaması, inkarcı zihniyetini sürdürdüğünün bir göstergesidir.''
Tuğluk, ''Demokratik Özerklik'' tartışmalarının yoğunca tartışıldığı bir dönemde, Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'a yapacağı ziyareti önemsediklerini, verecekleri mesajların, mevcut tartışmaları olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebileceğini aktardı.
Aysel Tuğluk, şöyle konuştu:
''Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır ziyaretinin, başta anadilde eğitim ve kamusal alanda Kürtçenin kullanımı olmak üzere, halkımızın kendisini Türkiye gerçekliği içerisinde özgür bir şekilde yöneteceği koşulların hazırlanmasında bir önayak, bir başlangıç olmasını temenni ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın partiler üstü bir yaklaşımla, sorunu ele almasını ve bu konuda inisiyatif almasını umut ediyoruz. Bu beklenti içindeyiz.''
Cumhurbaşkanı ile görüşme taleplerinin olmadığını, ancak Gül'ün, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşeceğini ve orada vereceği mesajların kendileri için önem taşıdığını anlatan Tuğluk, Cumhurbaşkanı'ndan suni olarak yaratılan gerginliklere son vermeye yönelik mesajlar beklediklerini kaydetti.
Çözüm ve barışın dilinin bulunması gerektiğini de anlatan Tuğluk, ''Cumhurbaşkanı'ndan inisiyatif almasını bekliyoruz. Demokratik Özerklik modeli dünyanın birçok yerinde uygulanıyor ve aynısını getirip uygulayalım demiyoruz. Biz Türkiye modeli yaratmak istiyoruz. Tartışılan
taslak, ucu kapanmış bir taslak değildir, zenginleştirilmesi ve olgunlaştırılması gereken bir taslaktır. Taslakta sanki dil, sınırlar ve
bayrak tahrip ediliyor gibi kamuoyunda değerlendirildi. Türkler ve Kürtler arasındaki ilişkide mevcut durum kabul edilemez duruma gelmiştir. Demokratik Özerklik projesi, bölünme fobisine
kurban ediliyor. Biz ülkenin birlik ve bütünlüğü içinde sorunu çözmek istiyoruz'' diye konuştu.
(TEN-UM-EK-KAK)29.12.2010 16:43:23