İçişleri Bakanlığı'nca hakkındaki soruşturmalar nedeniyle görevinden uzaklaştırılan
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak, eşine ait göl kenarındaki arsada usulsüz imar değişikliği yaparak yüksek
rant sağladığı iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Adana 10. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde görülün
duruşmaya tutuksuz sanıklar
Aytaç Durak, Anış Ramazanoğlu,
Veli Üzüm, Mehmet Kül, Osman Apaydın ve Mehmet Tumluer katıldı. Durak'ın eşi Fahriye Durak ile kızı Ayşe Durak Cavcav ise mazeretleri dolayısı ile
mahkemeye gelmedi.
Hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan
dava açılan Durak, savunmasında 48 yıllık özel ve kamu çalışma yaşamında tek sabıkasının bulunmadığını ileri sürdü. Adana halkının kendisini beş kez belediye başkanlığına seçtiğini hatırlatan Durak,
Merkez Çukurova ilçesinde 294 ve 238 nolu parsellerde yapılan imar değişiklikleriyle ilgili suçlamaları ret etti. En büyük suçunun belediyeye siyasi ayrıcalık sokmamam ve kişisel çıkar peşinde koşanları engellemek olduğunu belirten Durak, bu olayın da belediye meclisi üyelerinin bazılarının adının geçtiği 260 bin dolarlık 'rüşvet pazarlığı ses kasetini' cumhuriyet savcılığına vermesiyle başladığını öne sürdü. Hakkında araştırma yapan
müfettişlerin çoğu hayali,
sokak dedikodularına dayalı, 'şantajcı bir kısım medyada' yer alan haberleri tevdi raporlarına koyduğu görüşünü ortaya atan Durak, bu doğrultuda dava konusu yapı
kooperatifiyle ilgili iddianamenin de yanlış şekilde hazırlandığına dikkat çekti.
İddianamede "Şüpheli Aytaç Durak, kardeşleri ve yakınları bu arazileri ele geçirdi, devletten satın aldı" gibi istinatlara yer verildiğine işaret eden Durak, ailesi ile yakınlarının hazine ve belediyeden tek parsel yer almadığı ileri sürdü.
Çukurova ilçesinde belediyenin şahıslardan 2 bin dönüme yakın
kamulaştırma yaptığını ifade eden Durak, bu arazilerin konut ya da imar parseli olarak şahıslara ve kooperatiflere satıldığını kaydetti. Dava konusu olan "menekşe arazisinin" ise yakınlarının sonradan üye olduğu bir kooperatif tarafından belediyeden ihaleyle satın alındığını ifade eden Aytaç Durak, yakınlarının kooperatife giriş tarihlerinden itibaren o arazide lehte rant getirecek hiçbir imar değişikliği yapılmadığını açıkladı. Durak, "Yakınlarım üye olmasından 7-8 yıl önce, hatta kooperatifin kurulmasından önce 1978, 1979 ve 1991 yıllarında imar değişiklikleri yapılmıştır. Bu değişiklikler zaten kuzey Adana'ya aittir. Belli parsellere ait değildir."şeklinde konuştu. Müfettiş raporlarında, kooperatif arazisinin belediye tarafından kazılarak
hizmet götürüldüğünün belirtildiğine işaret eden Durak, tam tersine bugün
buğday ekili olan bu tarlanın stabilize ocağı olarak kullanıldığını anlattı.
'SEYHAN BARAJ GÖLÜ YABAN HAYATI KORUMA ALANI OLUNCA...'
Kooperatif yasalara göre kurulduğunu fakat
kredi kaynaklarının tıkanması üzerine konut yapma şanslarının kalmadığını belirten Durak, şöyle devam etti: "Daha da önemlisi
Seyhan Baraj Gölü'nün çevresi ile yapı kooperatifinin arsası da 'yaban hayatı koruma alanı' olarak alınmış ve yapı yasağı gelmiştir. Böylece kooperatif üyeleri
Bakanlar Kurulu kararı gereğince konut yapma şanslarını kaybedince bu araziyi elden çıkarma gereği duymuşlar. Sonradan kooperatife üye olan eşime ferdileşerek hisselerini satmak suretiyle devretmiştir. Eşim halen
Karataş civarında 1000 dönümden fazla
çiftlik arazisine sahip olup çiftçilik yapması sebebiyle bu araziyi aynı amaç için tapulamıştır. Müfettişlerin çoğu hayali spekülasyonlara dayalı iddiaları
savcılık raporunda yer almıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Diğer sanıklar Anış Ramazanoğlu, Veli Üzüm, Mehmet Tumluer, Mehmet Kül ve Osman Apaydın da haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, duruşma erteledi.