Aykut Ünlüpınar - Hükümetin ilaç fiyatlarında düşüşe neden olan kararnamelere
imza atmasının ardından kar payları azalan eczacılar, eski günlerini yakalayabilmek için
eczane kavramını değiştiriyor. Sayıları her geçen gün artan ilaç dışı
doğal destek ürünlerine ağırlık veren eczaneler, dizaynlarını bu yönde yaparak, aynı zamanda sağlık danışmanı görevini de görmeye başladı.
Türk
Eczacılar Birliği (TEB) Saymanı ve
İlaç Dışı Ürünler Komisyonu Başkanı Nevin Taşıçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Sağlık Bakanlığının 2004 yılında yayınladığı kararnameyle yüzde 20-25 olan karlılık paylarının bu tarihten sonra 50-100 TL'ye kadar yüzde 25, 100-200 TL arası yüzde 16, 200 TL üzerinde ise yüzde 12 olarak değiştiğini anlattı.
Eczaneler için eskiden olduğu gibi sadece ilaç
satışı ile ayakta durabilme, varlığını koruyabilmenin neredeyse imkansız hale geldiğini savunan Taşıçay, ''Eczaneleri birer
işletme olarak göreceksiniz. Öyle bir ticaret düşünün ki ilacı 8 liraya alıp, 2 lira kazanacaktınız. Ancak, fiyatlardaki düşüşle 8 liraya aldığınız ilacı 6 liraya satmaya başladınız. Böyle bir kısır döngü karşısında meslektaşlarımız bir çıkış yolu bulmak için arayışa girdi.
Nakit girdisi sağlamak için ne yapacağını düşünmeye başladı'' dedi.
Taşıçay, Avrupa'da olduğu gibi
Türkiye'de de eczanelerin sadece reçeteli ilaç satan kurumlar olmaktan çıktığını, konseptini sürekli genişlettiğini vurguladı.
Taşıçay, gelişen
ülke koşulları,
modern yaşam alanlarını,
metropol şehir hayatının bazı sıkıntıları beraberinde getirdiğini, bu nedenle
halkın da ilaç dışı ürünlere yönelmeye başladığını belirtti.
Özellikle stres, yorgunluk,
saç dökülmesi,
aşırı kilo gibi sorunlara doğal destek ürünleriyle çözüm arandığını anlatan Taşıçay, şöyle devam etti:
''Düşen kar marjları karşısında ayakta kalmak için uğraş veren eczacılar ilk olarak dermokozmetik ürünleri satmakla işe başladılar. Eczacı konsepti değiştirmek zorunda kaldı. Değişen şartlar nedeniyle eczaneler sadece ilaç satan yerler değil, aynı zamanda kişisel sağlık gelişimi için danışmanlık yapan yerler haline de geldi. Sonuçta vatandaşlar bu tür ürünlere her geçen gün daha fazla ilgi gösteriyor. İlaç dışı ürünlere her geçen gün ilgi artıyor. 11-12 yıl önce eczaneye giren 100 kişiden sadece 5'i ilaç dışı ürünleri sorup, bilgi alırken, bugün 100 kişiden 30'u bu ürünleri talep ediyor.
-İNTERNET YERİNE, ECZACIDAN ALSINLAR-
Vatandaşımız bu ürünleri internet ortamında veya işin ehli olmayan kişiler yerine neden eczanelerden almasın. Eczacılar daha bilinçli bir şekilde vatandaşları kullanması gerektiği ürünlere yönlendirebilir. Zaten bu işin eğitimini alırken, bitki bilimini 4 yıl okuyoruz. Doğal destekleyici ürünleri çok daha iyi bilecek kişileriz. Üstelik eczacı sadece satış odaklı değildir, önceliğine halk sağlığını almaktadır. Halk eczacısına güveniyor. Doktora gittiğinde bile eczacıya reçetesini gösterip, 'doktor bu ilacı verdi, ama, siz ne dersiniz' diye soruyor. Bu şartlarda eczacının
kontrolünde bu tür ürünlerin satışa sunulması çok daha doğrudur.''
Taşıçay, internet üzerinden kontrolsüz ve denetimsiz şekilde satılan ürünlerin kötü sonuçlar doğurabildiğini, bunun örneklerinin daha önce görüldüğünü, bu nedenle hem bu alanda denetimin daha sıkı olması hem de bu tür ürünlerin satışının eczanelerde eczacı denetiminde yapılması gerektiğini söyledi.
Taşıçay, Türkiye genelinde 24 bin eczanenin
hizmet verdiğini, özellikle yüzde 15'lik kesiminin bu tür ürünlere ağırlık verdiğini, bu eczanelerin sayısının da her geçen gün arttığını vurguladı.
ABD'nin ilk ilaç ve organik
üretim sertifikasına sahip Enzymatic Therapy'nin Türkiye Distribütörü ve doğal destek ürünleri satışı yapan Gisco Sağlık Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı, eski
Adana Eczacılar Odası Başkanı Burhanettin Bulut da, Türkiye'de son günlerde reçetesiz diye
tarif edilen, eczacı danışmanlığıyla verilmesi gereken ürünlerin sayısında inanılmaz artış yaşandığını belirtti.
Bunun aslında doğal bir süreç olduğunu ifade eden Bulut, insanların daha iyi, kaliteli bir yaşamla ilgili istekte bulunmaya başlamasıyla böyle bir
pazarın oluştuğunu bildirdi.
Eczanelerde bu ürünlerin satılıyor olmasının iki taraflı ciddi bir ihtiyaçtan kaynaklandığını anlatan Bulut, şöyle devam etti:
''Bir tarafıyla eczaneler artık ilaçlardan
ekonomik gelir sağlayamaz hale geldiler. Çünkü sürekli sosyal güvenlik kurumu bu ürünlerin fiyatını düşürüp, kısıtlamalar getiriyor. Kar marjları düştü. Eczaneler çok ciddi sıkıntıda. İkinci tarafı da halkın böyle ürünlere ehil ellerden, bilimsel danışmanlık alarak ulaşmak istemesidir. İkisi de eczanede buluşuyor. Şehir yaşamı insanların günlük aktivitelerini inanılmaz derecede düşürdü. Bağışıklık sistemini zayıflattı. Bu anlamda birçok ürün var. Çoğu doğal destekli ürünler. Kendini iyi hissetmekle ilgili medikal ürünler de var.''
-ZAYIFLAMA ÜRÜNLERİNE TALEP ÇOK-
Bulut, özellikle
zayıflama ürünlerine ciddi talebin bulunduğunu, bu nedenle ilaç dışı ürünler alanında çok fazla kar odaklı faaliyetiin bulunduğunu vurguladı.
Özellikle internet üzerinden denetimsiz şekilde yapılan satışların ciddi riskleri beraberinde getirebildiğini anlatan Bulut, şunları kaydetti:
''Sadece satış odaklı, kar odaklı bir
takım çalışmalar bırakın faydayı ölümle bile sonuçlanabiliyor. Türkiye'de bu anlamda çok çarpıcı örnekler var. Türkiye'de toplumun her geçen yıl, obeziteye yaklaştığı, fazla kilolu hale geldiği açık. Tüm dünyada gelişmiş ülkelerde böyle bir sıkıntı var. O nedenle en fazla ilgiyi zayıflama ürünleri çekiyor. Reklamlar bu ürünlerin satışını körüklüyor. Tüketiciye hızla ulaşan ancak, doğru yönlendirmeyen bir
sektör var. Hekimle, eczacının bu işin içinde olması önemli.''
Bulut, bu tür ürünlerin kontrolünün eczanelerde sağlanabileceğini, herhangi bir yan etki olduğunda sorumlularının çok daha kolay bulunabileceğini belirtti.
Eczaneden alınan ürünlerde 4 ana başlık altında sıkı bir kontrol mekanizması bulunduğunu anlatan Bulut, ''Herhangi bir yan etki olduğunda, eczacı, pazarlama şirketi,
depo, üretici
firma bu işten sorumlu. Çünkü, 4 ana başlıkta bu kişilerin kontrolünden geçerek tüketiciye ürün sunuluyor. Eczaneden aldığınız her üründe 4 tane sorumlu var. Eczane dışından internetten aldığınızda o ürün sahte çıkabilir. Başınıza iş açtığınızda muhatap bulamayabilirsiniz'' diye konuştu.
Bulut, insanların büyümek, gelişmek ve sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürebilmek için bu tür
gıda takviyelerine ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Bu alandaki talebin karşılanması için yeni birçok şirket ortaya çıktığını anlatan Bulut, ''İlaç dışı ürünler pazarı giderek gelişiyor. İlaç dışı, doğal yaşamı destekleyen ürünlerin pazar payı 2 milyar doları buluyor. ARGE çalışması ile hangi alanlarda ihtiyaç ve talep olduğunu belirliyor, ona göre ürün satıyoruz. Kilo ve
kalp rahatsızlığına karşı ürünler piyasaya çıkarıyoruz. Prostat, varis, selülit ve cinsel isteksizliğe karşı doğal ürünler de çok revaçta'' dedi.
(KUT-ERS-OSM)03.06.2011 10:33:12