Adıyaman'ın
Kahta ilçesinde
sivil toplum kuruluşları, 2010
ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemenin 'fiziksel teşhiste sorun olabilir' gerekçesiyle
Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmesinin durdurulmasına tepki gösterdi.
Başörtülü adayların sınavlara girişinin engellenmesi ile ilgili karardan dolayı bir araya gelen STK temsilcileri
basın açıklaması yaptı.
STK'lar adına ortak hazırlanan açıklamayı okuyan
Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı İ. Halil Tunçmen, Danıştay'ın kararının insan haklarını yok sayan ve
Türkiye için utanç verici bir karar olduğunu söyledi.
"Bu kararı veren yargıçlar, örtülü annelerini ve babaannelerini görünce, acaba tanıma güçlüğü mü çekiyorlar?" diye soran Tuçmen, kararın, anayasanın insan temel hak ve hürriyetleri ilkesine aykırı olduğunu savundu
Kararın ortaya çıkardığı sorunun ilk olmadığını hatırlatan Tunçmen, "Antidemokratik uygulamalarla sürekli tekrarlarını yaşadığımız, ideolojik saplantılarla dokunmuş "
akıl örtüsü" sorunu yaşayan zihniyetin ürettiği benzer sorunları, 28
Şubat süreci ile birlikte yaşamaya başladık. Biz, milletimizin ve özellikle de başörtülü kızlarımızın bizzat yaşadıkları bu sorunun 12
Eylül referandumuyla sona ereceğine inanmıştık. Görünen o ki, Danıştay'ın bu kararı, referandumda '
evet' diyenlerle hesaplaşma anlamına geliyor. Söz konusu davayı açanlar da, davayı karara bağlayanlar da referandumda 'evet' diyen milletten ve değerlerinden rahatsızdır. Oysa onlar da biliyorlar ki, inancı gereği başını örten kadın ve
genç kızlarımız, sorunun kaynağı değil, mağdurudur. Ancak ideolojik saplantılarıyla 'aklını örtenler' arasında yer almaları nedeniyle, bunu kabul ve ifade edemiyorlar. Aynı nedenle başörtüsü özgürlüğünü ihlal etmeye devam ediyorlar." diye konuştu.
"
Yargı mensuplarının görevi, başörtülü kızlarımızın niyetlerini
okumak değil, onların okuma niyetlerini korumaktır." diyen Başkan Tuçmen, "Yükseköğrenim gören kızlarımızın başlarını açtırmak için çaba gösterenleri, yükseköğrenim gençliğimizin ufkunu açmak için çaba göstermeye davet ediyoruz." dedi.
İktidar partisine yargı reformuna karşı acele etmesi yönünde çağrıda bulunan Tunçmen, "Türk milleti adına verilen kararların millet adına olmadığı belli. Yargı reformunu yaparak, milletimizi yargı eliyle tokatlanmaktan kurtarın, Türk milleti adına karar verdiğini söyleyip millete rağmen karar verenlere müsaade etmeyin.
Milletimiz bu tartışmalardan uzak, yargının
adalet dağıtmasını istiyor. Kirli
telefon görüşmelerine tanıklık etmek istemiyor. Milletimiz; yargının, evrensel hukuk normlarına göre karar vermesini istiyor."