Eğitim-Bir-Sen: MEB 30 bini Şubat ayında olmak üzere, en az 120 bin öğretmen atamalı

Eğitim-Bir-Sen: MEB 30 bini Şubat ayında olmak üzere, en az 120 bin öğretmen atamalı

Eğitim-Bir-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 30 bini Şubat ayında olmak üzere en az 120 bin öğretmen ataması gerektiğini bildirdi. Eğitim-Bir-Sen, 2010-2011 öğretim dönemi birinci yarıyılının sona ermesi dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada 1. yarıyılın 730 bin öğretmen ve 16 milyon öğrenci için, çözüm bekleyen birçok sorunla birlikte sona erdiği belirtildi Aralık 2010'da 30 bin öğretmen ataması yapılmasına rağmen halen 100 binin üzerinde açık bulunduğu ifade edilen açıklamada; Milli Eğitim Bakanlığı'nın 30 bini Şubat ayında olmak üzere en az 120 bin öğretmen ataması gerektiğinin altı çizildi. 76 bin derslik açığı bulunduğu vurgulandı. Okullardaki temizlik sorununa da dikkat çeken sendika, en az 30 bin hizmetli alımı yapılmasını istedi. Okullarda kantinlerin ve servislerin denetiminin daha sık ve belirli periyotlarda yapılması gerektiğinin altı çizildi. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile ilgili Personel Genel Müdürlüğü'nce hazırlanarak 9/3/2010 tarih ve 14004 sayılı yazı ile Başbakanlığa gönderilen Kanun Tasarısı Taslağı'nın bir an önce sonuçlandırılması gerektiği belirtildi. Eğitimin kademeli olarak 13 yıla çıkarılması; Milli Güvenlik dersine branş öğretmenlerinin girmesi; eğitim çalışanlarına ödenmekte olan ek ders ücretlerinin 12 liraya çıkarılması gibi Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararların hayata geçirilmesi talep edildi. PISA SONUÇLARI İRDELENEREK GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI Açıklamada, "Eğitim sistemimizin daha nitelikli öğrenciler yetiştirebilmesi için PISA sonuçları iyice irdelenerek gerekli önlemler alınmalıdır. Sıkça değişen sınav sistemleri başta olmak üzere eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği, kalabalık sınıflar, öğretmen açığı, yeni müfredatların ve yapılandırmacı yaklaşımın uygulamasından kaynaklanan sıkıntılar, öğretmen yetiştirme ve istihdam biçiminden kaynaklanan sorunlarla öğretmenler için hizmetiçi eğitimin yeterli düzeyde olmayışı gibi konular üzerinde çokça durulmalıdır." denildi. Askerlik hizmetini Milli Eğitim Bakanlığı emrinde asker öğretmen olarak yerine getiren öğretmenler gibi, öğretim üyelerinin de temel askerlik eğitimlerinden sonra askerlik hizmetini akademisyen ihtiyacı olan üniversitelerde yerine getirmelerine imkan sağlanması gerektiği aktarıldı. Açıklamada, "Sözleşmeli öğretmenler de, yaz tatilinde bir aylık temel eğitimden sonra askerliklerini asker öğretmen olarak görev yerlerinde yapabilmelidir. Şimdiye kadar kadrolu öğretmenlerle ilgili kısmi uygulama, tüm kadrolu öğretmenleri kapsayacak şekilde yapılmalı, yaz tatilinde bir aylık temel eğitimin sonunda, vatani hizmetini görev yerlerinde yedek subay öğretmen olarak yapabilmelerine imkan verilmelidir." ifadelerine yer verildi. Okul ayrımı yapılmadan herkes istediği eğitim kurumuna girebilmesi gerektiği belirtilen açıklamada; bunun için İmam Hatip Lisesi mezunlarının polis olmaları başta olmak üzere eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki bütün engellerin kaldırılması istendi. Milletin talebi doğrultusunda temel hak ve özgürlükleri, eğitimde fırsat eşitliğini, inanç ve düşünceyi ifade hürriyetinin önündeki bütün engelleri ortadan kaldıracak sivil bir Anayasa'nın mutlaka hazırlanması gerektiği vurgulandı. Başörtüsü yasağı ayıbından kurtulmak gerektiği kaydedilen açıklamada, "Keyfi olarak uygulanan başörtüsü yasağına son verilerek, başörtüsü üniversitelerde serbest olmalı ve başörtüsüyle üniversiteyi bitiren kızlarımız kamuda da çalışabilmelidir." denildi. "KARNE, BAŞARININ ÖLÇÜTÜ DEĞİL, SADECE BİR DEĞERLENDİRME SİSTEMİDİR" Karnenin bir başarı ölçütü değil değerlendirme sistem olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Karnesi zayıf çocuklar ders çalışmaya zorlanmamalı, bunun için baskı görmemeli." şeklinde uyarı yer aldı. Her yarıyıl tatilinde veya sene sonunda gündeme gelen zayıf karne konusunun veliler tarafından 'fazla büyütülmemesi' istendi. Karnenin zayıf olmasının, çocuğun zekasının göstergesi olarak değerlendirilmemesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, "Karne, başarının ölçütü değildir, sadece bir değerlendirme sistemidir. Karnesi zayıf çocuklar ders çalışmaya zorlanmamalı, bunun için baskı görmemelidir." değerlendirmesinde bulunuldu.
<< Önceki Haber Eğitim-Bir-Sen: MEB 30 bini Şubat ayında olmak üzere,... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER