Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, 2008 yılında 132 milyar dolarlık ihracatla
rekor kıran
Türkiye'nin 2011 yılında koşar adım 135 milyar dolar ihracat hedefine gittiğini bildirdi.
Bakan Çağlayan,
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) tarafından İskele
Marina Restoranda verilen yemekte yaptığı konuşmada, tüm dünyanın çok büyük bir küresel
kriz yaşadığını, Türkiye'nin bu krizde dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi haline geldiğini ve 2010 yılını 78,9'luk bir
büyüme ile kapatarak,
Avrupa Şampiyonu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2011 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11'lik dev bir büyüme ile dünya rekorunu elde ettiğini ifade eden Bakan Çağlayan, bu büyümenin devlet eliyle değil, özel
sektör eliyle gerçekleştiğini, iş adamlarını kutladığını kaydetti.
Türkiye'nin 2008 yılında 132 milyar dolarlık ihracatla rekor kırdığını, bu yıl da Türkiye'nin 135 milyar dolara doğru koşar adım gittiğini vurgulayan Çağlayan, ''Bu, Türkiye açısından önemli bir kilometre taşı. Rakamlar bize gösteriyor ki, Türkiye
2023 yılı hedefini belki 2023 yılından önce yakalayacak. Bunu Türkiye'nin gerçekleştireceğine inanıyorum'' dedi.
Türkiye'nin büyümesinden ve gelişmesinden endişe edenlerin ''baykuşlar gibi ortaya çıktığını'' ifade eden Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'''Aman aman Türkiye büyümesin' diyorlar. Niye büyümesin? 'Türkiye büyürse enflasyon artar' diyorlar.
Enflasyon rakamları geçen gün açıklandı, düşüşte. Artık Türkiye önemli bir
ekonomik yapıya kavuşmuştur. Aslında bu bir yandan Türkiye'nin kanını emmeye çalışanların tezgahı. Ama evelallah Türkiye'nin de çok güçlü bir hükümeti var. Öyle artık bir
gazete beyanatı ile giden hükümetler yok. Bitti onlar, mazide kaldı, geçmiş olsun.
Şimdi bu
faiz lobisi
Merkez Bankasına
baskı yaparak, faizleri artırmayı ve bu şekilde Türkiye'nin büyümesini önlemeye çalışıyor akılları sıra. Efendim onların hedefi farklı, onlar geçmişteki Türkiye'yi istiyorlar. Dışa bağımlı, dışarıdan borç almak zorunda kalan ve dışarıdan talimat alan bir Türkiye istiyorlar. Geçmiş olsun, atı alan Üsküdar'ı geçti, evvel
Allah Türkiye bu konuda IMF'siz ekonomik krizi atlatmış olan bir
ülke olarak ortada duruyor.
Ve böyle bir ortamda bunlar bir taraftan Türkiye'nin büyümesini engellemeye çalışırken, gelişmesini engellemeye çalışırken, diğer taraftan da
faiz lobisi dünyadan getirdikleri parayı Türkiye'ye getirerek bizim daha fazla imkanlarımızı, bankalarımızın, Merkez Bankamızın tüm insanlarımızın tasarrufunu sömürmek istiyorlar. Onlara geçmiş olsun diyorum. Şunu açıkça söylemek istiyorum, Türkiye'nin güçlü bir ekonomisi, güçlü bir baş
bakanı var. Meseleyi bilen bir ekonomi yönetimi var.''
Sivil
toplum kuruluşlarının başkalarının, ''başkan sen bizi iyi anlarsın, kriz döneminde IMF'yi kaçırmayalım. Bakın
Almanya,
Fransa ve
Yunanistan IMF'nin kapısında'' diyerek endişelerini ilettiklerini vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti.''Ama ben tabloyu görüyorum, çünkü IMF ve AB, Türkiye'ye her zaman çifte standart uygulamış olan kuruluşlardır. Bu IMF'nin genel taktiğidir. 10 yıl önce IMF'den 1 milyar dolar borç para alabilmek için kapısında diz çöküp oturmuştuk. Ama bugün IMF'nin borcunu 4,5 milyar dolara düşürmüş bir hükümet var. IMF'ye eyvallahımız yok Allah'a
şükür. Şimdi şuan da Merkez Bankamızın gerek döviz, gerek
altın rezervi tam 99,5 milyar dolara çıktı, 100 bin kere maşallah. Merkez Bankasının kasası dibine kadar para dolu. Bu noktada bizim dışarıdan gelecek paraya ihtiyacımız yok. Dışarıya eyvallahımız yok. Onların derdi Türkiye'yi yeniden eski döneme döndürmek. Bizler işimize bakıp, yolumuza devam edeceğiz. Buna kimsenin gücü yetmeyecek.''
Yemeğe,
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun yanı sıra,
AK Parti Mersin milletvekilleri Nebi
Bozkurt, Çiğdem
Münevver Ökten, Ahmet Tevfik Uzun, AK Parti Mersin İl Başkanı Mekin Merter Salt, AKİB Koordinatörü Ali Kavak ile çok sayıda iş adamı katıldı.
(ST-AYC-ABK)10.07.2011 09:10:24