Ekonomi Bakanı Çağlayan:

Ekonomi Bakanı Çağlayan:

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Şu anda dünyanın birçok ülkesinde çok ciddi krizler yaşanıyor. Avrupa'nın sarsılmaz denen kale gibi ülkeleri yaprak dökümü yaşıyor'' dedi. Çağlayan, Muş Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen toplantıda, Türkiye'nin kendisine has özellikleri bulunan ve siyasi istikrarı olan bir ülke olduğunu söyledi. Avrupa'nın birçok ülkesinde siyasi istikrarsızlığın olduğuna dikkati çeken Çağlayan, Türkiye'de ise güçlü bir siyasi iradenin mevcut olduğunu bildirdi. Ülkede kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolar düzeyinde olduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: ''Türkiye, dünyada nüfusu 70 milyonun üzerinde ve kişi başına geliri 10 bin dolar olan 6 ülkeden bir tanesidir. Kişi başına gelir ülkenin nüfusuyla çok önemlidir. Nüfus arttıkça kişi başına geliri yüksek düzeye getirmek daha zordur. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla, hükümetimizin yaptığı ekonomik istikrarla bunu gerçekleştirmiştir. Bunları yapmış olan bir Türkiye, siyasi irade ve özel sektör vasıtasıyla 2023 yılına gelinceye kadar hedeflerine bir bir ulaşacaktır. Tüm ekonomik gelişmeleri takip ediyoruz. Bugün Türkiye, dünyada kıskanılacak seviyede siyasi ve ekonomik istikrarını sağlamış olan bir ülkedir.'' Türkiye ekonomisinin kale gibi sağlam bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti: ''Türkiye, bugün 9 yıllık süre içerisinde Sayın Başbakanımızın liderliğinde, hükümetimizin gerçekleştirmiş olduğu önemli çalışmalarla ekonomisi kale gibi olan bir yapıya geldi. Dünyanın en büyük problemi işsizlik meselesidir. Çünkü 2009 küresel krizi, dünyanın başına böyle bir bela açmıştır ve dünyanın birçok ülkesinde işsizlik meselesi o ülkelerin en büyük, en öncelikli problemleri haline geldi. Böyle bir ortamda Türkiye gibi dinamik ve genç nüfusu olan ve iş gücüne, çalışma hayatına her sene 800 bin insan katılan ülkemiz son açıklanan verilere göre işsizliği tek haneye indirmiştir. Bu, hükümetimizin zamanında almış olduğu tedbirler ve vermiş olduğumuz desteklerin, teşviklerin iyi şekilde yansıması ve siyasi istikrarın görüntüsüdür. Bunlar siyasi istikrar sonucunda olmuştur.'' 2001 yılında yaşanan ekonomik krize de değinen Çağlayan, şöyle devam etti: ''2001 yılında Ankara Sanayi Odası Başkanıydım. Siyasi istikrarın olmadığı, kasaların fırlatıldığı bir dönemdeydik. O zaman başbakanın ve başbakan yardımcılarının birbirlerine bakışlarında, sabah kalkış saatlerinden, merdivenden iniş çıkışlarına varıncaya kadar hareketleri izlenir ve bunlar borsada döviz piyasalarını, faizleri fevkalade etkilerdi. Siz bakmayın anayasa kitabının fırlatılmasına. Balon zaten patlamıştı, kaçınılmaz hale gelmişti. Çünkü Türkiye yıllarca ekonomi konusunda yapmış olduğu hovardalığın bedelini bir şekilde ödeyecekti. Türkiye'de o gün bütçe açıkları yüzde 15'ler seviyesindeydi. Türkiye'de o gün iç ve dış borçların toplamı, yani kamu borcu milli gelirin yüzde 75'ine yakın seviyeye gelmişti.'' Söz konusu süreçte ekonomik bir işlem yürütmenin mümkün olmadığını hatırlatan Çağlayan, ''Böyle bir yapıda ekonomik bir işlem yürütmek asla mümkün olmazdı. Böyle yapıların olduğu bir ülkede istikrarın sağlanması asla mümkün olamaz. Türkiye böyle bir yapıdaydı. Siyasi istikrarsızlığın yoğun yaşandığı bir dönemdeydi. Türkiye artık bu konuları aşmıştır ve Cumhuriyet tarihinde ender görülen bir destekle milletimiz her seçimde AK Parti'ye olan desteğini daha fazla artırmıştır'' dedi. -AB MAASTRICHT KRİTERLERİ- Ekonomi Bakanı Çağlayan, günümüzde dünyanın birçok ülkesinde ciddi krizlerin yaşandığına dikkati çekerek, şöyle dedi: ''Şu anda dünyanın birçok ülkesinde çok ciddi krizler yaşanıyor. Avrupa'nın sarsılmaz denen kale gibi ülkeleri yaprak dökümü yaşıyor. Bazı ülkeler iflasın eşiğinde ve ülkelerde iç barış ve huzur bozulmuştur. Bunu önceki yıllarda biz de gördük. Bu ülkelerin başını ağrıtan en büyük bela kamu borçlarının ve bütçe açıklarının yüksek olmasıdır.'' Avrupa Birliği Maastricht kriterlerini ekonomik anayasaya benzeten Çağlayan, şunları söyledi: ''Bugün AB Maastricht kriterleri ekonomik anayasa gibidir ve ülkelerin ekonomik parametrelerini ortaya koyar. Bu kriterlere göre AB ülkelerinin iç ve dış borçlarının toplamı milli gelirin yüzde 60'ından fazla olmamalı. Yunanistan'da bu rakam yüzde 140'lar civarındadır. İrlanda'da yüzde 800, İtalya'da, Portekiz'de, İspanya'da yüzde 120'ler seviyesindedir. Bugün kriz yaşayan ülkelerin hepsinde ciddi manada borçluluk problemleri yatmaktadır. 2002 yılında Türkiye'nin iç ve dış borcunun toplamı milli gelirin yüzde 75'i iken bugün yüzde 40'lar seviyesine inmiştir. Ülkenin genç, dinamik ve kale gibi olmasının nedeni budur.'' Çağlayan, bu yıl bütçe açığı hedeflerinin yüzde 2'ler civarında olduğunu ifade ederek, bunun AB Maastricht kriterlerinin daha altında bir rakam olduğunu sözlerine ekledi. Çağlayan, toplantının ardından beraberindekilerle Berce Alparslan Tarım İşletmesi'ne gitti. (SY-CD-AKS-ZVR)26.07.2011 14:18:26
<< Önceki Haber Ekonomi Bakanı Çağlayan: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER