Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr.
Tayfun Acarer, ''
Türkiye'de son 11 yılda geniş bant internetteki artış oranı yüzde 7 bin 777, yani 77 kat arttı.
Avrupa'da ise yüzde 833, yani 8 kat arttı. Geniş banttaki yüzde 10'luk artış, milli ekonomilerde yüzde 1,2'lik
büyüme demektir'' dedi.
İzmit Belediyesi ile Teknoloji Bilgilendirme Platformunca düzenlenen, ''Elektromanyetik
Dalgaların Biyolojik Etkisi ve Düzenlemeler'' konulu toplantıda konuşan Acarer, Türkiye'de geçen yıl cep telefonuyla abone başına aylık ortalama 217 dakika görüşme yapıldığını söyledi.
Bu yılın ilk 6 ayında ise bu rakamın 270 dakika seviyesinde olduğunu ifade eden Acarer, Türkiye'nin geçen yılın rakamlarına göre Avrupa'da, 248'er dakika ortalama sahip
İrlanda ve Fransa'nın ardından en fazla cep telefonuyla görüşen 3.
ülke olduğunu vurguladı.
Bu yılın ilk 6 aylık verilerine göre Türkiye'nin, Avrupa'da en çok cep telefonuyla konuşan ülke konumuna yükseleceğini tahmin ettiklerini dile getiren Acarer, Türkiye'de 64 milyon abone bulunduğunu ve her yüz kişiden 86'sının
mobil haberleşme yaptığını dile getirdi.
-''Türkiye
mobil internette üçüncü''-
Tayfun Acarer, mobil internet görüşme süresi bakımından da 31,7 saat ile Türkiye'nin Avrupa'da
Hollanda ve İngiltere'nin ardından üçüncü ülke olduğunu bildirdi.
Facebook kullanım oranı bakımından ise Türkiye'nin dünyanın dördüncü ülkesi olduğuna işaret eden Acarer, ''Son dönemlerde özellikle 3G lisanslarının ardından geniş bant, internet görüşmesi çoğunlukla mobil yapılmaya başlandı'' dedi.
Mobil internet haberleşmelerinde baz istasyonuna ihtiyaç duyulacağına işaret eden Acarer, şöyle devam etti:
''Nüfusun yüzde 86'sı mobil haberleşme yapıyor. Türkiye'de son 11 yılda geniş bant internetteki artış oranı yüzde 7 bin 777, yani 77 kat arttı. Avrupa'da ise yüzde 833, yani 8 kat arttı. Geniş banttaki yüzde 10'luk artış, milli ekonomilerde yüzde 1,2'lik büyüme demektir. Bu nedenle tüm ülkeler artırıyor ve altyapı yatırımı yapıyor. 3G, bandın genişlemesi ve veri aktarımının hızlanması demektir. Bu, köy yolunun
otoban olması demektir. 'Cep telefonları için gerekli olan
baz istasyonları sökülsün mü? Şehir dışına taşınsın mı?' soruları
teknik olarak yanlış. Bu hücresel
sistemdir, kesiştiği yerler olan hücresel sistemlerdir. Dünyadan farklı bir teknoloji kullanmıyoruz. Dünya ne kullanıyorsa, biz de aynısını kullanıyoruz. Baz istasyonları bu hücrelerin mutlaka merkezinde olur. Soru, 'Yerleşim yerlerinde, insanların bulunduğu yerde mobil haberleşme yapılsın mı, yapılmasın mı?' şeklinde olmalıdır.
Baz istasyonunun sinyali zayıfsa cep telefonları o baz istasyonuyla bağlantı kurabilmek için çok daha fazla enerji harcar. Baz istasyonuna uzaksa cep telefonunuz daha fazla sinyal gönderir. Bu da daha fazla
elektromanyetik dalga yayması anlamına gelir.''
Tayfun Acarer, Türkiye genelinde 60 bin baz istasyonu bulunduğuna işaret ederek, söz konusu istasyonlar kurulmadan önce, kuracak operatörün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Bölge Müdürlüğünden onay almak zorunda olduğunu, kurulumun ardından
ölçüm yapıldığını ve sınır değerlerin üzerinde olması halinde istasyonun söküldüğünü vurguladı.
-''Türkiye'de sınır değer Avrupa'dan 4 kat daha az''-
Avrupa Birliğinin sınır olarak 41 volt/metre değerini belirlediğini, Türkiye'de ise sınır değerin 10 volt/metre olduğunu belirten Acarer, ''Türkiye'de sınır değer Avrupa'dan 4 kat daha az. Türkiye'de ölçülen değerlerin yüzde 99'u ise 0,1 ile 2 volt/metre civarında. Yüzde 1'den az bölümündeki ölçümler ise 2 ile 6 volt/metre. Bilişimin olmazsa olmazı altyapı, bu altyapının olmazsa olmazı ise baz istasyonudur'' diye konuştu.
Acarer, şunları kaydetti:
''Biz üçüncü nesil lisansları 2008 yılında verdik. Avrupa'da bu, 2003 yılında verilmeye başlandı. Geç vererek, uygulamadaki aksaklıkları görme imkanımız oldu. Kullandıkları teknoloji ilk teknolojiydi, bizim aldıklarımız son teknoloji. Operatörlerin reklamlarına bakın, 'Paris'ten, Brüksel'den daha iyi', çünkü yeni sistem kullanılıyor. Avrupa'da, Amerika'da baz istasyonu ne ise Türkiye'de de aynı. Gelecek,
bilişimle gelecek. Türkiye, bilişim konusunda Avrupa'da pek çok ülkeden daha iyi.
Çevremizdeki elektromanyetik alanın tamamı baz istasyonlarından kaynaklanmıyor. Televizyonlar, bilgisayarlar,
mikrodalga fırın, hatta floransan
lamba, baz istasyonlarından daha fazla elektromanyetik alan şiddeti bırakıyor. Elektrikle çalışan her şey elektromanyetik alan çıkartır. Sadece baz istasyonuyla sınırlamak yanlış olur.''
(Sürecek)
(TE-FTH-MUR)04.10.2011 15:41:59