Kayseri eski Jandarma Komutanı Emekli
Albay Cemal Temizöz ve eski
Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu 6'sı
tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın sabahki oturumunda tutuklu
sanıklar
emekli Albay
Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ,
Fırat Altın, Hıdır Altuğ ve Adem Yakin hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kukel Atağ ise katılmadı.
Duruşmada iş adamı Ali
İhsan Kaya ve avukatı Ali
Yavuz Aktan tanık olarak dinlendi.
Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz, iki tanığa, sanıklardan Hıdır Altuğ'un onlarla ilgili beyanını okudu.
Sanık Altuğ'un ifadesinde; ''Ben Ankara'da iş adamı
Ali İhsan Kaya'nın yanında çalışıyordum. Şantiyede kalıyordum.
İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep
Güven ve Emniyet Müdürü Hanefi
Avcı gelip giderlerdi. Güven ve Avcı benden Diyarbakır'a gidip ifade vermemi istediler. Benden, polise bazı paşaların isimlerini vermemi istediler'' dediğini anlatan
mahkeme Başkanı Yılmaz, tanıklar Kaya ve Aktan'a bu iddianın doğru olup olmadığını sordu.
Tanık Aktan, sanık Hıdır Altuğ'u ''Tayfun'' olarak bildiğini, şirkette çalıştığı için tanıdığını belirterek, ''Sözü edilen kişileri tanımam. Sadece
Hanefi Avcı'yı basından tanırım. Bizim şirkette çalışan Altuğ'un adı o dönemde basında yer aldı. Bana gelip, 'basındaki haberlerden dolayı ne yapayım' dedi. Ben de, '
emniyet seni arıyorsa gidip onlarla irtibata geç. Konuyu öğren' dedim. Gidip 'buna
iftira et, şunları söyle' gibi bir şey söylemem mümkün değildir. Olamaz'' dedi.
Sanık Altuğ'un geçirdiği
beyin ameliyatları nedeniyle son dönemde çocuksu davranışlarda bulunduğunu kaydeden tanık Aktan, Altuğ'un mahalledeki 6-7 yaşındaki çocuklarla arkadaşlık ettiğini söyledi.
Tanık iş adamı Ali İhsan Kaya da sanıklardan Hıdır Altuğ'u 'Tayfun' olarak tanıdığını, Fırat Altın'ı da 'Ferit' olarak bildiğini belirtti.
Altuğ'un sahibi olduğu şirkette çalıştığını, Altın'ı da kendisinden iş istemeye gelen
taşeron olarak hatırladığını kaydeden Kaya, şöyle konuştu:
''Emniyet Müdürü
Recep Güven benim arkadaşımdır. Ara sıra görüştüğümüz doğrudur. Hanefi Avcı'yı ise yıllar önce bir
iftar yemeğinde gördüm. Onun dışında görüşmüşlüğüm yoktur. Basında Altuğ ile ilgili haberlerin çıkması üzerine onu çağırıp, 'Basında seninle ilgili haberler var.
Polis ekipleri seni almak için şirkete gelirse bu bizim için hoş bir görüntü olmaz. Polise gidip, basında çıkan haberleri sor. Nedir bu mesele' diye söyledim. Yaklaşık 15 yıldır bizim şirkette çalışan Hıdır Altuğ'u
Allah rızası için işe aldık. Bize ne
ekonomik ne de
teknik katkısı olmamıştır. Doğru dürüst arkadaşı da yok. Mahalledeki bebelerle arkadaşlık yapardı. Ben iş adamıyım, yanıma her meslekten insanlar gelir gider. Recep Güven'in Altuğ ile bir görüşme yaptığını görmedim.''
Mahkeme heyeti, tanık ifadelerinin ardından duruşmaya, öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.
-İSTENEN CEZALAR-
Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK'nın ''Adam öldürmek'', ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''Adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıklardan Cemal Temizöz'ün dokuz, Kamil Atağ'ın yedi, Tamer Atağ'ın iki, Adem Yakin'in yedi, Hıdır Altuğ'un üç, Fırat Altın'ın altı, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''Terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü
altında ''Korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak,
terör örgütü PKK'ya
yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir kısmını öldürdüğü iddia ediliyor.
(YAK-EK-DEL)17.06.2011 13:44:48