Kayseri eski Jandarma
Alay Komutanı Emekli
Albay Cemal Temizöz ve eski
Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen
duruşmanın sabahki oturumunda
tutuklu sanıklar
emekli Albay
Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Hıdır Altuğ,
Fırat Altın ve Adem Yakin hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kukel Atağ ise katılmadı.
Duruşmada, ilk olarak Cizre'de 1993 yılında başkomiser olarak görev yapan
Muharrem Durmaz
tanık olarak dinlendi.
O dönem Cizre'de
emniyet müdürlüğünün istihbarat biriminde görev yaptığını anlatan Durmaz, söz konusu olaylarla ilgili bilgisinin olmadığını savundu.
Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz'ın ''Jandarmanın
sivil sorgu ekibinin bulunduğu, bunların beyaz Toros
marka araç kullandığı iddiaları doğru mu?'' sorusu üzerine tanık Durmaz, ''Toros marka beyaz aracı hatırlamıyorum. İnsanların kaldırıldığı konusunda bilgi sahibi değilim'' dedi.
Tanık Durmaz,
avukat Tahir Elçi'nin ''İlçede görev yaparken,
jandarmanın istihbarat birimiyle karşılaştınız mı? Selim hoca, Cabbar,
Yavuz ve Tuna adlı istihbaratçıları tanıyor musun?'' sorusunu ise ''Tanımıyorum, hatırlamıyorum. Biz iç barışın sağlanması konusunda yasalar çerçevesinde görev yaptık'' diye yanıtladı.
Tanığın beyanlarına
itiraz eden avukat Hülya Üçpınar da ''Bir istihbarat elemanının hiçbir şey bilmiyorum demesi anlaşılır değil'' dedi.
Mahkeme Başkanı Yılmaz, tanık Durmaz'ın ardından duruşma salonuna dönemin
Silopi Jandarma Komutanı
Hüsamettin Durmuş'u tanık olarak dinlemek üzere çağırdı.
Tanık Durmuş, 1993-1995 yılları arasında Silopi'de görev yaptığını belirterek, söz konusu olaylar hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi.
Her olayı kendi koşulları ve zamanı içerisinde değerlendirmek gerektiğini savunan tanık Durmuş, ''Aynı olayları PKK'nın yaptığı ve sivil araç kullandığı basında yer almıştır'' dedi.
Sanık Temizöz ile okul arkadaşı olduklarını anlatan Durmuş, şunları söyledi:
''Bazı
mağdur ve müştekilerin, 'Temizöz, Silopi'de jandarma komutanının odasında bizi tehdit etti' ifadeleri doğru değildir. Bu mümkün değildir. Silopi'nin Zilistan mezrasından bazı kişiler bana gelerek, '2 yakınımız ifade için Cizre'ye çağrılmıştı. Onlardan haber alamıyoruz. Biz savcılığa durumu bildirdik' dediler. Ben de Cizre'deki yetkilileri arayarak olayı sordum. Bana, 'ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar' dediler. Ben de bu bilgiyi, gelen şahıslara söyledim.''
Bu arada söz alan sanık Temizöz,
mahkeme heyetine dönerek, ''Şu anda Cizre'de vatandaşın şikayetini kim alıyor biliyor musunuz? KCK'nın karakollar iş başında. Kurtarın şimdi Cizre'yi'' dedi.
Mahkeme Başkanı Yılmaz, diğer tanıklar Mehmet Selim Uykur ve İbrahim Fındık'ı da dinledikten sonra dosyaya konulan yeni evraklar hakkında bilgi verdi.
Yılmaz, iş adamı Mehmet Ali Altındağ'ın davada tanık veya müşteki sıfatıyla dinlenmek istediği yönünde dilekçe gönderdiğini söyledi.
-GENELKURMAY BAŞKANLIĞINDAN GELEN YAZI-
Mahkeme Başkanı Yılmaz,
Genelkurmay Başkanlığından gönderilen yazıda, sanık Cemal Temizöz'ün 1993-1995 yılları arasında NATO görevi kapsamında
yurt dışına çıkmadığının belirtildiğini bildirdi.
Başkan Yılmaz, duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdiklerini açıkladı.
Duruşma çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Elçi, ''Sanık Temizöz,
Şubat 1994'de
Ramazan Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili verdiği ifadede, o tarihte NATO görevlisi olarak yurt dışında bulunduğunu söylemişti. Genelkurmay Başkanlığınca gönderilen yazıda bunun doğru olmadığı ortaya çıktı'' dedi.
-İSTENEN CEZALAR-
Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK'nın ''Adam öldürmek'', ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''Adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıklardan Cemal Temizöz'ün dokuz, Kamil Atağ'ın yedi, Tamer Atağ'ın iki, Adem Yakin'in yedi, Hıdır Altuğ'un üç, Fırat Altın'ın altı, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''Terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü
altında ''Korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak,
terör örgütü PKK'ya
yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir kısmını öldürdüğü iddia ediliyor.
(YAK-EK-SA)16.09.2011 13:57:53