Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (
YARSAV) Olağanüstü Genel Kurulu'nda
bayrak açan birliğin eski başkanı ve
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YASA-SEN)'nı kurdu. 5
Aralık 2010 tarihinde yapılan olağanüstü kurulda yollarını arayan Eminağaoğlu, YASA-SEN'i kurdu.
Konuya ilişkin
Ankara Gazeteciler Cemiyetinde bir
basın toplantısı düzenleyen Eminağaoğlu, diğer yargı dernekleriyle bir
yarış içinde olmayacaklarını belirterek ortak bir mücadeleyi benimseyerek sorunları çözmeye çalışacaklarını söyledi. "Sendikal özgürlüklerin Ana
yasanın 90. maddesi yoluyla güvence altına alınması bir yana 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni TCK'nın 118. maddesinde de
sendikal hakların hukuka aykırı olarak engellenmesi suç olarak düzenlendiğinden sendikalaşma hakkımız bu boyutuyla da ayrıca güvence altına alınmıştır." diyen Eminağaoğlu,
örgüt kavramının artık 12
Eylül sendromunun oluşturduğu biçimde suçu değil çağdaş hukuk devleti olabilmek için demokratik ilerlemenin en etki yolunu çağrıştırması gerektiğini ifade etti. Sınırlı hareket alanı bulunan dernekler üzerinden mücadelenin etkin yapılamaması karşısında örgütlü ve örgütsüz tüm
yargıç ve savcıları YASA-SEN bünyesinde örgütlenmeye çağıran Eminağaoğlu, yargıç ve savcıları 16 Ocak 2011 tarihinde sendika tüzüğünü imzalamaya davet etti.
Kuruluş belgelerinin tamamlanmasının ardından kuruluş bildirgesinin Ankara Valiliğine verileceğini ve tüzel kişilik kazanılacağını dile getiren Eminağaoğlu, her ilde temsilcilik açacaklarını ve kuruluştan hemen sonra ise MEDEL, EPSU ve PSİ'ye üyelik başvurusu yapacaklarını kaydetti.
Tutukluluk süreleri ve tahliyelere ilişkin bir soruya Eminağaoğlu, bunun cevabının tüzüklerinde mevcut olduğunu savundu. Yargıdaki tartışmaların nereye varılacağının sorulması üzerine de Eminağaoğlu, "Bu tartışmalar yargıyı kuşatmaya varacak. Operasyonel işlem yapılmaya varacak." karşılığını verdi. Eminağaoğlu, Yargıtay'daki daire sayısı ve üye artırımının ise "bugünü kurtarmak" olarak değerlendirdi.
"YARSAV'IN TUTUMU KALBİMİ YARALADI"
Eminağaoğlu, 5 Aralık 2010 tarihinde yapılan YARSAV'ın olağanüstü kurulunda ağır eleştirilerde bulunmuştu. YARSAV, 15
Kasım 2009 tarihinde yapılan ikinci olağan genel kurula Eminağaoğlu başkanlığında gitmişti. Eminağaoğlu, hazırladığı listede en düşük oyu alarak
yönetim kuruluna seçilememişti. Yaklaşık 500 delegenin katılımıyla yapılan kongrede, 441 delege oy kullanmış ve 195 oy alan Eminağaoğlu liste dışı kalmıştı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK) seçimlerinden sonra
olağanüstü kongre kararı alan YARSAV'da eski Başkan
Ömer Faruk Eminağaoğlu, yargılanıp
beraat etmesine karşın YARSAV'ın konuya ilişkin bir açıklama yapmamasının kalbini yaraladığını söylemişti. YARSAV yönetimine ağır eleştirilerde bulunan Eminağaoğlu, birliğin hukukun sesi olması gerektiğini belirterek en güzel sözleri ve en büyük eleştirileri
başkanlık yaptığı dönemde duyduğunu ifade etmişti. İleriye doğru adım atılmak isteniyorsa eleştirilere giderek kapanan bir YARSAV görünümünden çıkılması gerektiğinin altını çizen Eminağaoğlu, "
İlhan Cihaner tutuklandığında YARSAV Başkanı orada olmalıdır. Kararname yayınlandığında YARSAV anında açıklama yapmalıdır. Kokain partisi yapıldığı gerekçesiyle Osman
Kaçmaz linç ediliyorsa YARSAV tepkisini ortaya koymalıdır. Fırsat kollama tarzında bir durum olursa sonuç alamazsınız." demişti. Geçmişinden kopan bir yapının başarılı olamayacağını savunan Eminağaoğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)
adaylık döneminde yapılanları da eleştirmişti.