En çok namus ve töre cinayeti Marmara’da yaşanıyor

En çok namus ve töre cinayeti Marmara’da yaşanıyor

Nevşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Ahmet Cihan, töre ve namus cinayetlerinin batıda daha yüksek oranda olduğunu belirtti. Prof. Cihan, "Özellikle Marmara Bölgesi'nde bu cinayetlere rastlamak mümkündür. İstanbul, bu anlamda 1'inci sırada, Diyarbakır ise 5'inci sıradadır. Doğu ve Güneydoğu ne kadar bu tür cinayetlerle anılsa da batıda da bu cinayetler yaşanmaktadır." dedi. Dicle Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programı çerçevesinde 'Töre ve Namus Cinayetleri' konulu panel düzenlendi. Panel öncesinde izleyicilere Türkiye'de namus kavramının nasıl algılandığını anlatan ve vatandaşlarla yapılan röportajları içeren kısa bir slâyt gösterimi yapıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Dicle Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuriye Mete, kadın hareketinin tarihçesine değinerek, kadının bir cinsel obje olarak görülmesinin can acıtıcı olduğuna vurgu yaptı. Değişim sürecinde Türkiye'de "Namus ve Töre Cinayetleri" konulu açıklama yapan Nevşehir Üniversitesinden Sosyolog Prof. Dr. Ahmet Cihan da töre ve namus cinayetlerinin batıda daha yüksek oranda olduğunu belirterek, "Bunun nedeni ise sosyal ve kültürel değişimler başta olmak üzere yoğun göçün getirdiği bazı olgulardan kaynaklıdır. Bunda tabii ki eğitimde büyük rol oynuyor. Son yüzyıldır eğitim sistemi değer üretmiyor." dedi. KADIN İNTİHARLARI FAZLA Dicle Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır ise 1997 yılında yaptıkları araştırmalarda ilginç sonuçlara ulaştıklarını ifade ederek, "Bu araştırma ile Güneydoğu'daki intiharlara baktık ve ilginç sonuçlara ulaştık. Çünkü kadın intiharları erkek intiharlarının iki katıydı. Ama bunların içinde intihar adı altında cinayete kurban giden ve zorla intihar ettirilmeye çalışılan genç kızlar da vardı. Namus nedir diye sorduk o zamanlar. Bu soruya yanıt karım, annem ve ailem yanıtını aldık. 158 kişi üzerinde bir anket yaptık, bunların yüzde 37'si namusu kirlenen veya ona laf getirenin öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Onun için kız çocuklarının mutlak surette okutulması oldukça önemlidir." şeklinde konuştu. Ceza hukuku açısından 'Töre ve Namus Cinayeti'ni değerlendiren ceza hukukçusu Prof. Dr. Hakan Hakeri ise töre cinayetlerine artık ağır cezalar ön görüldüğünü vurgulayarak, "Töre saiki ile işlenen cinayetlere ağır cezalar getirilmektedir. Ancak namus adına işlenen cinayetlerde bir indirim söz konusu olabiliyor. Bu tür cinayetlerin ispatı olmayabiliyor. Çünkü aile meclisi denilen bir meclis tarafından karar alınarak bu cinayetler işleniyor." diye ifade etti. NAMUS CİNAYETLERİ AVRUPA'DA DA OLDU Sosyolog Prof. Dr Sabri Eyigün ise Avrupa kültüründe namusun ahlak olgusu olarak görüldüğünü ifade ederek, namus kavramının tarihçesine ilişkin bilgiler verdi. Prof. Eyigün, şöyle devam etti: "Avrupa kültüründe de cinsellik, ahlak kuralları içinde değerlendirilmiş, bireye özgü ama toplumsal sonuçları olan bir olgu olarak görülmüştür. Normdan sapma, evlilik öncesi ilişki, kız kaçırma, sınıflar arası farklılıklar gösterse de doğrudan doğruya şerefle ilişkilendirilmiş, bu ise namus cinayetlerine neden olmuştur. Hatta bu uğurda savaşlar bile yapılmıştır. Truva Savaşı bunun en çarpıcı örneğidir."
<< Önceki Haber En çok namus ve töre cinayeti Marmara’da yaşanıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER