Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, ''Ben ilkokuldayken bize
Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı düşmanlarla kaplı diye öğretirlerdi. Ama şimdi Türkiye'nin 4 tarafı dostlarla kaplı'' dedi.
Bakan Yıldız,
AK Parti Hizan İlçe Başkanlığında vatandaşlarla biraraya geldiği toplantıda, Türkiye'nin içte sağladığı istikrarın dışa da yansıdığını söyledi.
Yıldız, şöyle konuştu:
''
Savaş eşiğine geldiğimiz o komşu
ülkelerden biriyle, ticaret hacmimizi artırıyoruz. Şimdi, 'ben bu ilçede bir esnafım, bunun bize nasıl bir faydası var?' diye düşünebilirsiniz. Şöyle bahsetmem lazım.
Milli Savunma Bakanlığı bütçesi biz geldiğimizde birinci sıradaydı. Yıl 2002. Niye? İlkokulda bize öğrettikleri gibi, ülkenin dört tarafı düşmanlarla kaplıydı ya. Silah alacaktık, tank alacaktık,
tüfek alacaktık,
uçak alacaktık. Eyvallah. Ordumuz tabii ki güçlü ordudur. Alacağız, ama gerektiği kadar alacağız. Çünkü bu hepimizin, vatandaşlarımızın parasıdır. 8,5 yıl sonra geldiğimiz noktada, şimdi Milli
Savunma Bakanlığının bütçesi tam 6. sırada. 25
bakanlığın arasında 6. sırada. Çünkü ülkemizin 4 tarafı artık dostlarla kaplı. Ancak gerektiği kadar alıyoruz. Birinci sıraya
Milli Eğitim Bakanlığı oturdu.''
Bitlis'te derslik sayısının bin 687 den 3 bin 83'e çıktığını, okullardaki bilgisayar sayısının de 641'den 5 bin 420'lere yükseldiğini belirten Bakan Yıldız, bunun bir yerlerden
define bulmakla olmadığını dile getirdi.
Yıldız, şunları kaydetti:
''Bu yüzden kaynağı da bulursunuz.
Bilgisayar alırsınız, her türlü eğitimi verecek öğretmeni de istihdam ederseniz. Demek ki at binenin kılıç kuşananınmış. Başta Başbakanımız olmak üzere, bu ülkenin idaresine irade koyan hükümet doğru yerde, doğru kaynağı kullanıyor. Demek ki
hedef doğru. Hedef doğru, ama hala yeterli değil. O yüzden istikrarın sürmesi önemli. Bunu bütün yüreğimle, bütün samimiyetimle söylüyorum. Türkiye'nin meselesi artık AK Parti meselesi değildir. Parti meselesi değil. Türkiye'nin meselesi, bütün sağladığı kazanımlardan geri dönmemesi meselesidir. Hangi parti gelirse gelsin. AK Parti'nin yaptığından daha fazlasını yapamazsa, Türkiye'de barınamaz, Türkiyede
siyaset yapamaz. O yüzden diyoruz ki: İstikrar sürsün Türkiye büyüsün, Bitlis büyüsün.''
-''KİMSENİN KARA KAŞINA OY VERMEYİN''-
Vatandaşlardan oy verirken iyi düşünmesi gerektiğini isteyen Yıldız, AK Parti'nin Türkiye için ihtiyaç haline geldiğini savundu.
Yıldız, şunları söyledi:
''Açık bir şey konuşacağım sizlerle. Çünkü artık kimsenin, kara kaşına kara gözüne oy verilmemesi lazım. 2001 yılında kurulan bir parti, ihtiyaç ol
masaydı kurulabilir miydi? Hadi kuruldu diyelim,
iktidara gelebilir miydi? Bizden önceki
koalisyon, ANAP'tı, DSP'ydi, MHP'ydi. Kötü yönettikleri için AK Parti ihtiyaç haline geldi. İyi yönetselerdi, AK Parti iktidar olur muydu? Ateşten bir topu kucağımıza aldığımızı biliyorduk. Biz 'Bu Türkiye'yi yönetmem' diyebilir miydik? Hiçbir zaman yakınmadık, şikayet etmedik. Biz 'Bu ülkeyi farklı kılacağız' dedik.
Burkina Faso diye bir ülke duydunuz mu? Dünyada 204 tane ülke var. Manşetlerde, babalarımızın zamanında değil, 10 yıl önce ulusal bir gazetede
manşet şöyle diyordu: Burkina Faso, Türkiye fiso. Bizimle dalga geçiyorlardı. Çoğumuz adını, yerini bilmez. Türkiye'yi bununla karşılaştırıyorlardı. İçeride gücümüz arttıkça, dışarıda itibarımız artıyor.''
-''EFENDİLİK YAPMAYA GELMEDİK''-
İktidara efendilik yapmak için gelmediklerini anlatan Yıldız, ''Biz efendilik yapmaya gelmedik. Efendilik yapacak adamlar vardır. Biz
hizmet etmeye geldik'' dedi.
Bakan Yıldız, şöyle konuştu:
''Bu onurlu şerefli görevler ancak hizmet ettiğiniz kadar değerlidir. Biz
koltuk, masa, şan, şöhreti, and olsun kenara bırakmış kişileriz. Çünkü Başbakanımız 'Biz bu millete efendilik etmek için değil, hizmet etmek için geldik. Hizmet etmeyeceksek bizim değerimiz yok' diyor. Sizler bunun fazlasına layıksınız. Çocuklarınızı ve torunlarınızı kendinizden daha çok seversiniz. Kendinizden daha çok sevdiğiniz torunlarınıza daha güzel bir ülke bırakmak adına, bu istikrarın devamını sağlamak zorundasınız. Mesele, gece gündüz demeden hizmet etmektir.''
Dünyanın büyüdüğünü, Türkiye'nin bir değişimden geçtiğini söyleyen Bakan Yıldız, ancak Türkiye'nin dünyanın
büyüme hızından daha çok büyüdüğünü belirtti.
Yıldız, şöyle dedi:
''Böyle olmazsa Türkiye'nin ekonomisi ilk 17'ye girmezdi. Şimdi
2023 hedefleri kondu. Dünyada ilk 10 ekonomiye girmek istiyoruz. Ama hep beraber kalkınacağız. KÖYDES ile beraber
asfalt da su da gelecek. Kilit parke de gelecek. Bir gün, 'Kilit parke taşı 6 yıl önce mi
icat oldu?' diye sordum. '35 yıldan beri var' dediler. Niye kullanılmıyordu peki? At binenin kılıç kuşananın. Önceden kimsenin aklına gelmezdi.''
-''HİZMETLER ADİL DAĞITILDI''-
Türkiye'de doktor sayısının çok fazla artmadığını, bu sayının Almanya'nın doktor sayısının üçte biri kadar olduğunu belirten Bakan Yıldız, Türkiye'de 100 bin doktor, Almanya'da 350 bin doktor bulunmasına rağmen, Bitlis'teki uzman doktor sayısının 29'dan 113'e çıktığını, çünkü eskiden bu kente kimsenin doktor göndermediğini ifade etti.
Bakan Yıldız, ''Burası vatan toprağı değil miydi? Burada yaşayan insan bu hizmete layık değil miydi? Milletini sevmek, Türkiye'nin dört bir yanına hizmet götürmektir. Hiçbir insanımıza 73 milyon insanımıza kayıtsız kalmadık. Yeter ki bu kaynaklar artsın ve adil eşit dağıtılsın'' dedi.
Göreve geldiklerinde Ankara'da 20 bin tane öğretmen fazlası olduğunu, ancak Bitlis'in öğretmen sayısının düşük olduğunu anlatan Bakan Yıldız, Ankara'daki öğretmen fazlasını, Bitlis'e gönderdiklerini, böylece hem Bitlis'in ihtiyacını karşıladıklarını hem de adil bir dağılım sağladıklarını dile getirdi.
İktidarları döneminde sosyal devlet anlayışının geliştiğini de bildiren Yıldız, şunları aktardı:
''İster
Emekli Sandığı, ister SSK, ister
Bağkur, isterse hiçbiri olmasın. Yeni doğmuş bir bebeğin 18 yaşına kadar tüm sosyal güvencesi sağlandı. Artık kimse 4 yaşındaki çocuğun sağlık güvencesini sormuyor. ABD'nin 303 milyon nüfusa sahip. Güçlü bir devlet. Yüzde 7'sinin sosyal güvencesi yok. Lafın gelişi söylemiyorum. ABD'de bu vatandaşların kolu kırılsa, Hindistan'a alçıya götürüyor. Şirketler bu işi yapıyor. Amerika'ya gittiğimde niçin Hindistan'a gittiklerini sordum. 'Bu iş burada 8 bin 200 dolar, Hindistan'da ise bin dolara yapıyorlar' dediler. Bitlis'te bütün insanlar, devletin güvencesi altında. Hangisi daha çok sosyal devlet. Biz insanımız için varız. İnsana hizmet ediyorsa devlet vardır. Hizmet odaklı anlayışımız artan dozlarla devam edecek.''
(Son)
(BRN-ZVR)30.05.2011 15:26:16