Hatice Şenses -
İstanbul'daki bazı engelli
vakıf ve
dernekleri, ramazan ayı kapsamında
iftar yemekleri başta olmak üzere
gıda yardım paketleri ve tekerlekli
sandalye dağıtımı, protez kol, bacak
ameliyatı ile hayırseverlerin bağışlarının dağıtımı gibi faaliyetlerle engelli vatandaşların yüzünü güldürüyor.
Bedensel
Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Başkanı Kemal
Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin de 10 yaşında yapılan yanlış omurilik ameliyatı sonucu
felç kaldığını ve bunun üzerine 11 yıl boyunca
hastanede kaldığı vurguladı.
''1993 yılında kurulan ve merkezi
Kartal olan derneğimiz tüm ortopedik engelli, özellikle engelli çocuk ve gençlere
tedavi, yardım ve eğitim imkanı sağlamaya odaklandı. Derneği, aileler ile
toplumun bilinçlendirilmesiyle engelli vatandaşlarımızın toplumla bütünleşmiş bireyler olmasında öncülük yapmak amacıyla kurduk'' diyen Demirel, derneğin çalışmaları dolayısıyla 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ''
Kamu Yararına Çalışan Dernek'' statüsünde
hizmet vermesinin onaylandığını ifade etti.
Demirel, tüm bedensel engellilere olmak üzere tıbbi (ameliyat, tedavi, biyonik kol ve bacak, protez kol ve bacak),
tekerlekli sandalye,
ekonomik yardımlar (burs, gıda, hasta bezi, ilaç,
giyim) ile yaşamsal ve sosyal sorunların çözümlerine yönelik yardımlar yaptıklarını kaydetti.
Ramazan ayının dini ve sosyal hayatta çok önemli bir yeri bulunduğuna işaret eden Demirel, ''
Ramazan ayı nedeniyle ihtiyaç sahibi üyelerimize kurumsal veya bireysel olarak saygıdeğer bağışçılarımızın desteği ile gıda yardım paketleri, giyim ve hasta bezi, tekerlekli sandalye yardımları yapmaktayız. Ayrıca oruç gibi, yardımlaşma gibi ibadetlerin yoğun yaşandığı ramazan ayı boyunca Cumartesi günleri engelli üyelerimize ve bağışsever gönül dostlarımıza derneğimiz bahçesinde
iftar yemeği vermekteyiz'' dedi.
Kemal Demirel, ramazan ayının sosyal hayatta önem kazandığını, bu ayda insani, ahlaki erdemlerin arttığını, yardımlaşma ve
dayanışma duygusunun zirveye çıktığını vurgulayarak, 3-5 bin ihtiyaç sahibi engelli ailesinin hep yanlarında olarak muhtelif yardımlarda bulunduklarını kaydetti.
-ENGELLİ İLE TOPLUM ARASINDAKİ İLİŞKİ-
Demirel, ''Kişilerin kendi tanımlarını bile yapamadığı bir dünyada yaşıyoruz. Kaldı ki o sağlığını kaybeden, engelli olan kişi, engelli olduğunda birtakım gerçekleri kavrıyor ama o geride kalan kesim olayın bilincinde olmuyor'' diyerek, engelli vatandaşların toplumda karşılaştıkları sorunlara değindi.
Demirel, şunları kaydetti:
''Ben tekerlikli sandalyede yaşamaya, toplumla paylaşmaya çalışıyorum ama toplumla aramızda nedense adı konulmamış bir çizgi varmış gibi ayrı yaşıyoruz. Böyle bir gerçeği de yaşıyoruz. Bize göre sinema yok, bize
araç yok. Biz sağlıklı insanların yaşamlarının sadece yüzde 10'unu yaşıyoruz. Aramızdan bugün koşa koşa geçen insanlar kendi gerçeklerine niye bu kadar
yabancı kalıyorlar? Ben bu olaya başladığım zaman
Türkiye'de 4,5 milyon engelli vardı. Belki şu anda 9 milyonu aşan bir engelli insan topluluğu içimizde yaşıyor. Engeli olmak çok zor. Engelli bir şekilde olunuyor ama toplum hayatında kendisini kabul ettirmesi çok zor. Ben yaşıyorum bunu. Gerektiğinde aşağılanıyorum. Bu aileden tutun, sokaktaki insana kadar olabiliyor. Yani biz bir gerçeği yaşıyoruz. Yani biz bu toplumda varız ama hayata nasıl kazandırılmamız gerekiyor, yarın engelli olacak kişilerin bu gerçeği kavraması nasıl sağlanacak belli değil. Ben tabii bir engelli olduğum için bu derneği kurdum. Çünkü içim ve dünyam bununla ilgiliydi. Farklı düşüncelerim ve farklı hayata bakış açılarım vardı.''
Derneği kurarken ''Ben bir iş adamıyım ve yatırım yapıyorum'' şeklinde düşündüğünü, ürününün engelli, yatırımının ise toplum olduğunu belirten Demirel, ''Ürünüm engelliydi ve Türk toplumuna göre yabancı bir konsept. Ürünü tanıtmanın modeli olarak da tekerlekli sandalyeyi seçtim. Çünkü algınlanması daha kolaydı ve toplumun dikkatini çekti'' diye konuştu.
-''TOPLUMUN DAHA KATILIMCI OLMASI LAZIM''-
Merkezi sistemle her yere ulaşamayacaklarını anladıklarını ve bunun üzerine 1999 yılından beri il il dolaşarak, il valilikleriyle tekerlekli sandalye dağıtım törenleri gerçekleştirdiklerini aktaran Demirel, şöyle devam etti:
''Bu sadece sandalye ile kalmadı. O ilin gerçeklerini gördük. Kolu, bacağı olmayan engellileri gördük. Operasyonlarla düzelebilecek engellileri gördük. Bu sefer bu işlere girdik. Birçok ilden kolu, bacağı olmayan engellileri getirerek biyonik kol ve bacak yaptırıyoruz. Burs ihtiyacı olanlara burs veriyoruz. Sandalye, gıda,
giysi gibi her konunun içindeyiz. Bu çalışmalarımızın karşılığında da 165'e yakın devlet ödülü aldık. Ramazan aylarında bizler 3 bin ile 5 bin engelli ailesine yardım ediyoruz. Bu iftar yemekleri olduğu gibi, protez ameliyatlar, gıda yardımları, tekerlekli sandalye dağıtımı şeklide oluyor. Ramazan sadece sofrayı paylaşmak değil, kolu, bacağı, sandalyeyi vermek değil, ramazan hayatın gerçeklerini paylaşmaktır. Ben yaşamak istiyorum açıkçası. Engelli, Türkiye'de bir başkasıyla asla karşılaştırılmayacak biri. Kendi dünyasında öğreniyor, kendi dünyasında yaşıyor. Ramazan ayında elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da ama toplumun daha katılımcı olması lazım. Bugün biz yaklaşık 5 bin kişiye yardım yapıyoruz. 9 milyon engellinin olduğu bir Türkiye gerçeği varken bu rakam ne kadar yetersiz. Aslında her birey bir dernek olmalı. Her birey bir
gönüllü olmalı. Biz elin uzunabildiği, gözün görebildiği noktada bu işleri başarabiliyoruz.''
-DİĞER DERNEKLERİN FAALİYETLERİ-
İstanbul'da faaliyet gösteren
Özürlüler Vakfı da ramazan ayı kapsamında maddi imkansızlık içindeki 100 aileye erzak ve giysi yardımı yaptı. Farklı yaş ve özür gruplarından ihtiyaç sahibi bireylere yapılan yardımlar, Özürlüler Vakfı Merkezi ve ihtiyaç sahiplerinin evlerine teslim edilerek gerçekleştirildi.
Türkiye Sakatlar Derneği İstanbul Şubesi de 10 binden fazla engelli üyesine hizmet vermeye çalışıyor. Dernek, ramazan ayı boyunca 6 yıldır gelenekselleştirdiği ortalama 100 kişilik iftar sofraları hazırlıyor. Bu sayede ihtiyaç sahibi olan engelliler sevindirilirken, aynı zamanda sağlıklı insanlar ile aralarındaki uçurumu kapatarak, kaynaşma, birbirlerinin sorunlarına ortak olma sağlanıyor.
Türkiye İşitme Engelliler Tesanüt Derneği adına bilgi veren dernek tercümanı Arzu
Göztepe de ramazan ayında gönülleler tarafından yapılan bağışların ihtiyaç sahibi olan engelli vatandaşların ailelerine ulaştırıldığını ifade ederek, bu yardımların bazen para olarak, bazen de yakacak ve gıda gibi de dağıtılabileceğini belirtti.
Göztepe, son yıllarda bağışlarda yaşanan düşüşün, yardımları da kısıtladığını dile getirdi.
(HTC-KÖS-JM)11.08.2011 12:11:52