Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Teknik Eğitim Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Seyhan Fırat, Avrupa Birliği (AB) projesi olarak yürüttükleri Engellilerin İstihdamının Arttırılması Projesi'nin tamamlandığını bildirdi. Sosyal sorumluluk projesinde yapılan araştırmaların rehber haline dönüştürüldüğünü belirten Fırat, rehberlerin iş verenler, eğitimciler ve toplum için önemli bir kaynak olacağını söyledi. Fırat, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce İspanya, İngiltere ve Letonya gibi ülkelerde uygulanan projenin amacının engellilerin istihdamının arttırılmasına yönelik olduğunu kaydetti. KOSGEB, Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı ve Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nın proje ortakları arasında yer aldığı 160 bin Euro'luk projenin iki yıl sürdüğünü anlatan Fırat, projeyi Bulgaristan ve Letonya ile gerçekleştirdiklerini ifade etti. Türkiye'de engellilerin istihdamının içler acısı olduğunu söyleyen Fırat, engellilerin sosyal hayata entegre olmaları için iş gücü piyasasında yer almaları gerektiğini dile getirdi. Engellilere yönelik en büyük istihdamı devletin yaptığına dikkat çeken Fırat; "En büyük istihdam devlet gözüküyor şuanda. Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı araştırmaya göre, yaklaşık 8,5 milyon vatandaşımızın fiziksel ve zihinsel engelli olduğu tespit edilmiştir. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 13'ünü oluşturmaktadır. Engellilerin ancak yüzde 45'i temel eğitim olanaklarından faydalanıyor. Bu vatandaşlarımızın yüzde 79'u işsizlik sorunu yaşıyor.Bu çok büyük bir rakam. Bunların toplumdan dışlanmaması, üretici olabilmeleri ve kendilerini bir birey olarak toplumda yansıtabilmeleri için bir yerde çalışmaları çok önemli. Engelli nüfusu oldukça genç. Bunların iş gücü piyasasına katılabilme oranları çok yüksek." diye konuştu. Proje kapsamında diğer gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmaları,Uluslararası İşçi Örgütü'nün yayınlamış olduğu genelgeleri ve Birleşmiş Milletler'in çalışmalarını incelediklerini belirten Fırat, şunları söyledi; "Engellilerin istihdamına yönelik bütün dünyada da bizim ülkemizde de uygulanan bir takım teşvik edici yöntemler var. Bunlardan en çok uygulananlardan bir tanesi kota. Kotayı bazı ülkeler sonradan kaldırmışlar. Araştırmalarımızda çok çarpıcı sonuçlara ulaştık. Ülkemizde 50 işçi çalıştırıyorsanız yüzde 3 oranında engelli çalıştırma zorunluluğunuz var. Ancak bazı firmalar engelli işçi çalıştırmamak için işçi sayısını 49'da tutuyor. Engellilerin büyük bir bölümü sonradan engelli hale gelmiş. Demekki hepimiz birer engelli adayıyız. Bir trafik kazası, her hangi bir patlama, iş kazası veya hastalıktan dolayı engelli duruma düşebiliriz. O zaman fiziki şartları, yaşam şartlarını, çalışma ortamlarını bu insanlara göre de düşünmek zorundayız. Onları bu sosyal hayatın içinde düşünmek zorundayız." Araştırma sonuçlarının kitap haline getirilerek rehbere dönüştürüldüğünü ifade eden Fırat, iş verenler, eğitimciler ve toplumun geneline yönelik hazırlanan kitaplardan 5 bin adet bastırarak ülke geneline dağıttıklarını vurguladı. Kitapların yabancı dilde İngilizce, Bulgarca ve Letonca basıldığını söyleyen Fırat, "Kitapların biri istihdama yönelik. Durumları nedir? Onlara nasıl yaklaşılmalı? İşverenlerle ilgili kitapta,engelli işçilerle nasıl iletişim kurulması gerektiği, işletmelerin engelli istihdam ettiklerindeki avantajları neler onları sunduk. Bir diğer kitapta da eğitime yönelik bilgiler var. Bu kitaplar engellilerin sosyal yaşama entegre olmalarına fayda sağlayacak." dedi. ENGELLİ BAKIM ELEMANI YETİŞTİRME PROJESİ Türkiye'de önemli bir açığı bulunan engelli bakım elemanı yetiştirmek için bir proje hazırladıklarını belirten Seyhan Fırat, 400 bin euroluk projede İngiltere, Bulgaristan, Yunanistan ve Belçika'nın da yer aldığını dile getirdi. Projenin kabul edilmesi halinde engelli bakım elemanı yetiştirmek için kurslar açılacağını anlatan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de engellilerin bakımını genelde aileler üstlendiği için profesyonel bakım elemanı yetiştirme ile ilgili bir proje olacak. Yaptığım araştırmaya göre, ülke genelinde 30 bin dolayında bakım elemanı ihtiyacı var. Proje kapsamında eğitimler vereceğiz. Kurs sonunda verilecek sertifikalar AB onaylı olacak. Avrupa'nın her yerinde bu sertifika kullanılabilecek. Proje hayata geçerse önemli eksikliği giderecek ve istihdam sağlayacak.İşsizler meslek sahibi olabilecek."