AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''
Milletim,
sandık görününce demokrat olanlara inanmasın. Milletim, bunların suratındaki
maskeyi, özellikle fark etsin ve maskenin ardındaki statükocu yüzü görsün. Ben inanıyorum ki 12 Haziran'da bu maske düşecek, inanıyorum ki milletimiz,
siyaseti içten içe kemiren popülizm hastalığının yeniden nüksetmesine asla izin vermeyecektir'' dedi
Erdoğan,
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği ''
Türkiye Hazır Hedef
2023'' adlı toplantıda,
İstanbul,
İzmir ve
Diyarbakır projelerini açıkladı.
Diyarbakır, İzmir ve İstanbul projelerinin hem şehirlere, hem de ülkeye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bunun kendilerinin 4'üncü proje açıklama toplantısı olduğunu söyledi.
Önce
Kanal İstanbul ile ilgili bir sunum yaptıklarını, ardından, ''İstanbul'a 2 Şehir
Projesi''ni kamuoyuna duyurduklarını, üçüncü olarak
Ankara'da, Ankara projelerini açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, bugün de İstanbul için diğer projeleri, İzmir ve Diyarbakır projelerini tanıtacaklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan, projelerin ana başlıklarına gelmeden önce birkaç önemli hususu paylaşmak istediğini vurgulayarak, bütün projeleri, üzerinde uzun süre çalışarak, en ince ayrıntısına kadar düşünerek,
hesaplayarak, Türkiye'nin imkanlarını hesaba katarak hazırladıklarını kaydetti.
Erdoğan, ''Bu imkanları şu anda en iyi bilen biziz. Sırtımızda bizim yumurta küfesi var ama birileri hesap kitap bilmeden sırtında yumurta küfesi olmadan sallayıp duruyorlar. Bizse bütün sorumluluğu taşıyarak bütün adımlarımızı atıyoruz, bilerek atıyoruz. Gücümüzün ne olduğunu biliyoruz. Onun için de 2023 kadar olan 12 yılı biz iyi hesapladık'' diye konuştu.
-''BİZ, HİÇBİR ZAMAN YAPAMAYACAKLARIMIZI SÖYLEMEDİK''-
AK Parti
iktidarı olarak 8,5 yıl boyunca Türkiye'ye kazandırdıkları dikkate alındığında, alt alta sıralandığında açıkladıkları bütün bu projelerin hayali olmadığının daha net görüleceğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şunu özellikle ifade ediyorum değerli arkadaşlarım. Biz, hiçbir zaman yapamayacaklarımızı söylemedik. Hep ne ifade ettik? Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız? Biz popülizmi, siyaseti ve siyasete güveni içten içe kemiren bir hastalık olarak gördük ve popülizme hiçbir dönemde asla tevessül etmedik. Milletimizle her zaman açık, yalın gerçekleri paylaştık. Neyi neden yaptığımızı, neden yapamadığımızı çok samimi bir şekilde, çok şeffaf bir şekilde milletimize izah ettik. 8,5 yılda onlarca hayali,
hedefi, projeyi gerçeğe dönüştürmemizin altında işte bu samimiyet yatıyor. Milletin tek kuruşunu dahi popülizm uğruna heba etmedik. Oy kazanmak, milleti kandırmak amacıyla hiçbir zaman bol keseden dağıtmadık. Bol keseden dağıtan, herkese iki anahtar, ev,
araba, iş, karşılıksız para vaadeden siyasetçiler, geçmişte bu ülkeye ve bu millete çok ağır bedeller ödettiler. Bugün o eski siyasetçilerin izinden giden, o eski siyasetçileri kendilerine
akıl hocası yapanlar; eski bir siyaset hastalığını da yeniden canlandırmanın peşindeler. Bunlar tarihleri boyunca, yalnızca sandık göründüğünde demokrat olmuşlardır. Bunlar bütün siyasi tarihleri boyunca, yalnızca sandık göründüğünde milleti hatırlamışlardır. Bunlar, siyasi tarihleri boyunca milleti aşağılamış, milletin
tercihlerini aşağılamış, kendilerine oy vermeyenlere 'beyinsiz' diyecek kadar da edebi, adabı, terbiyeyi bir kenara bırakmış siyasetçilerdir.
CHP Genel Başkanı,
seçim kampanyasının ilk anından itibaren bizlere, milli ve manevi değerlerimize, hatta
Allah-u Teala'nın yüce zatına hakaretler etmiştir. En son da Bursa'da, içindeki gerçek
öfke ve nefreti kusmuş; AK Parti'ye oy verenleri beyinsiz olarak tanımlayacak kadar içindeki millet düşmanlığını ortaya dökmüştür. Her türlü kutsalı, her türlü değeri istismar etmekten hiç kaçınmamıştır. Her gün bir yalan söylemiş, yarım saat geçmeden yalanlarından çark etmiş, bundan da en
küçük bir ar duymamıştır.''
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir taraftan YÖK'ü kaldıracağını, diğer taraftan da bedelliden alınacak parayı YÖK'e aktaracağını söylediğini dile getirerek, ''Ortada olmayan bir kuruma para aktarılır mı?'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun ''Başbakan Anayasayı bilmez'' dediğini belirten Erdoğan, ''Ben bilmezsem gel oturalım YÖK ile ilgili nasıl bir reform yapacaksam beraber yapalım'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun aynı şeyi başörtüsü meselesinde de yaptığını kaydeden Erdoğan, 12
Eylül akşamı kendisine çağrıda bulunduğunu, hemen müraacatını yapma teklifinde bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Ne oldu? Aman Allahım bu nasıl kaçıyor, nasıl manevralar? 'Ama sizin dediğiniz gibi olmaz' dedi. Ben de 'Sen nasıl bilirsin onu söyle. Kimi istiyorsun onları görevlendirelim. Bu ülkede bu işin yetkilisi şu anda
diyanettir. Gel ona verelim yetkiyi, diyanet ne diyorsa o şekilde yapalım' dedim. Yanaşmadı. Niye? Bunlar dürüst değil, samimi değil. Yanında bir tane şaklabanı var gelirler, çarşaflı kardeşimi kandırırlar sonra da Mersin'de çarşaflı kardeşlerimi otobüsten aşağı atarlar. İnsanların, kameralar aracılığıyla bütün milletin yüzüne baka baka, bu kadar rahat yalan söyleyen bir siyasetçiyi, Türk siyasi tarihi ilk kez görmüştür. Ne yazık ki CHP'li
yandaş medya, bu ilkesiz ve tutarsız siyasetin üzerine gitmek yerine, bunu sorgulamak yerine, bu
iftira ve yalanların üzerini örtmeyi tercih etmiştir. Çünkü acaba biz CHP'yi biraz daha güçlü kılar mıyız, biraz daha öne çıkarabilir miyiz? Çünkü bunlar AK Parti iktidarında devleti istedikleri gibi sömüremiyor.''
-MİLLETE ÇAĞRI-
Erdoğan, ''Milletim bu yalanlara inanmasın. Milletim, sandık görününce demokrat olanlara inanmasın. Milletim, bunların suratındaki maskeyi, özellikle farketsin ve maskenin, ardındaki statükocu yüzü görsün. Ben inanıyorum ki 12 Haziran'da bu maske düşecek, inanıyorum ki milletimiz, siyaseti içten içe kemiren popülizm hastalığının yeniden nüksetmesine asla izin vermeyecektir'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yerel özerlikten bahsettiğini, zaten bütün yerel yönetimlerin belediyelerin özerk olduğunu vurgulayan Erdoğan, Belediyeler Yasası'na ters bir şey varsa oraya müdahale edildiğini, yoksa oradaki tasarrufun yönetime ait olduğunu, gelen paranın istenildiği gibi tasarruf edildiğini kaydetti.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun özerlikten kastının ne olduğunu bile açıklamayamadığını dile getirerek, ''Diyorum ya çırak bile değil'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Türkiye için bir hedefi olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ne dedim ben? 'Partim birinci parti olmazsa ben genel başkanlığı bırakırım. Siz de var mısınız?' dedim. Verdikleri
cevap ne? 'Kimin oyu eksilirse o bıraksın.' Bu ne demek? 'Aldığımın üzerine 1 tane koyarsam kendimi kurtarırım.'
Hani sen hesap uzmanıydın? Başa oyna. Siyasette asolan iktidar olmaktır. Böyle bir hedefi yok sıkıntısı burada. Onun için 12 Haziran'da bunlara en güzel cevabı demokratik bir şekilde vereceğiz. Ne diyoruz biz? Demokrasi de istikrar da sürsün. Türkiye büyüsün.''
(SİM-KÖS-JM)01.06.2011 14:46:10