Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Mısır'da kaybedenin statüko, kazananın değişim olduğunu belirtti. Mısır'daki gelişmelere sessiz kalanları eleştiren Erdoğan, "Statükoyu savunanlara,
demokrasiyi kendileri için hak, başkaları için lütuf görenlere
ders olmasını diliyorum." dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, 3.
Ordulular
Sevgi Şöleni'ne katıldı.
Bağcılar Olimpik Spor Salonu'nda gerçekleştirilen programa
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş,
AK Parti Ordu milletvekilleri ve çok sayıda Ordulu vatandaş katıldı.
Şölende Ordululara seslenen Erdoğan, Ordu havaalanının temelinin
Mart ayı içerisinde atılabileceği müjdesini verdi. Havaalanı için yer tespitinin tamamlandığını ifade eden Erdoğan,
ihale aşamasında kullanılmak üzere ilk etapta 21 milyon TL tahsis edildiğini kaydetti. Erdoğan, "Biz sözü verdik mi kardeşim, verdik. Biz bunu yaparız. Bazı şartlar sebebiyle aksama olabilir. Yapamayacağımız işin sözünü vermedik." dedi.
Türkiye'nin boş vaatlerden, yalan siyasetinden,
iftira siyasetinden, popülist siyasetten çok çektiğini söyleyen Erdoğan, "Bizim siyasetimiz
hizmet siyaseti. Biz size efendi değil hizmetkar olmaya geldik." diye konuştu.
Baba ocağından göçmenin zorluğuna dikkat çeken Erdoğan, "Rizeli, Karadenizli hemşehriniz olarak
baba ocağını bırakıp
büyükşehirlere göçmenin ne denli zorlu olduğunu biliyorum. Babalarımız, dedelerimiz okul, öğretmen, ekmek bulamadı. Kalktılar büyükşehirlere hatta başka ülkelere gittiler. Benim babam 13 yaşında Rize'den çıkmış. Ama irtibatı kesmemiş. Babaannem yıllar yılı Rize'de kaldı. Büyük trajediler yaşandı. Dışlanmışlık, ezilmişlik yaşandı. Bunları dinleyerek büyüdüğümüz için tıpkı babalarımız gibi doğduğumuz şehirde, büyüdüğümüz şehirde kendimizi gurbette hissettiğimiz için bu mücadeleye bedenimizi, yüreğimizi koyduk." şeklinde konuştu.
Artık göç olmasını istemediklerini kaydeden Erdoğan, "Biz istiyoruz ki çocuklarımızın yanı başlarında ilk, orta ve üniversite olsun. Burada okusun, şehrinin kalkınmasına katkısı olsun. Biz istiyoruz ki artık Ordu İstanbul'a değil, İstanbul eğitim, turizm, çalışmak için Ordu'ya aksın. 81 il
şantiye halinde, hepsinin çehresi değişiyor." dedi.
BİZİM SİYASETİMİZDE HASSASİYETLERİ SİYASETE ALET ETMEK YOKTUR
"Bizim siyasetimizde korku yok, korkutmak yok" diyen Erdoğan, "Bizim siyasetimizde
sanal korkularla, sanal tehditlerle ayakta kalma kaygısı yok. Bizim siyasetimizde başkalarının
yaşam tarzına müdahale, yasaklama kısıtlama yoktur. İstismar, kutsal değerleri, hassasiyetleri siyasete alet etmek yoktur. Bizim siyasetimizde karnından konuşmak, çark etmek yok. Biz 12 Eylül'de hayır diyen yüzde 42'yi de anlama çabasında olacağımızı, empati kurma gayreti içinde olacağımızı da söyledik. Bu ülkenin en büyük potansiyeli birliği, kardeşliği, çeşitliliğidir." ifadelerini kullandı.
Artık
gündem belirleyen bir Türkiye olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin barış çağrılarının tüm dünyada karşılık bulduğunu söyledi. Türkiye'nin
bölgesel ve evrensel çıkarların mücadelesini verdiğini belirten Erdoğan, "Çünkü bizim medeniyetimiz şunu emrediyor, kendin için istediğini kardeşin için de isteyeceksin. Kendi ülken, kendi
halkın için istediğini komşuların ve bölge halkı için de isteyeceksin." şeklinde konuştu.
MISIR'DAKİ GELİŞMELER STATÜKOCULARA DERS OLSUN
Tunus'ta Mısır'da olaylar olduğunda, halk sokağa döküldüğünde, demokratik haklarını talep ettiğinde bütün dünyanın sessiz ve etkisiz kaldığını söyleyen Erdoğan, "Biz çıktık gerekli değerlendirmemizi, önerilerimizi dile getirdik. Halkın taleplerine
kulak verilmesi, gecikmiş reformların gerçekleştirilmesi, demokrasi için,
özgürlük için adımlar atılması gerektiğini ifade ettik. Gereksiz açıklamaların, günü kurtaran geçiştirmelerin ardına sığınmadık. Dobra dobra içimizden geçeni, isyanımızı dile getirdik. Demokrasiyi kendileri için hak, başkaları için lüks görenlerin tersine biz herkes için barış, özgürlük, demokrasi istediğimizi cesaretle seslendirdik. Çifte standarda, bekle gör politikasına, samimiyetsizliğe bu ayrımcılığa
prim vermedik." dedi.
Mısır'ın kaygısını, Mısır'da akan kanın kederini paylaştıkları gibi bugün de Mısır'ın coşkusunu, heyecanını paylaştığını ifade eden Erdoğan şunları söyledi: "Dün kardeşlik hukukuyla Mısır'ın derdini dert edinirken bugün aynı şekilde Mısır'ın coşkusunu coşkumuz olarak görüyoruz. Mısır'da kaybeden statüko, kazanan değişimdir. Mısır'da kaybeden
baskı, kazanan demokrasidir. Mısır'da kaybeden korku kazanan cesarettir. Mısır'da karamsarlık kaybetmiş umut kazanmıştır. İnanıyorum ki Mısır halkı geçiş sürecini de başarıyla atlatacak. Özgürlükçü, anayasal demokrasiye sahip, çoğulcu ve katılımcı bir idareyi en kısa sürede meclise getirecektir.
Hayır dualarımız, desteğimiz Mısır'da olmaya devam edecektir. Mısır karşısında sessiz tepkisiz kalanlara, statükoyu savunanlara, demokrasiyi kendileri için hak başkaları için lütuf görenlere ders olmasını diliyorum. Biz Türkiye olarak var gücümüzle barış, kardeşlik demeye devam edeceğiz. Bölgede istikrarın, huzurun ve refahın kazanması için çalışmaya devam edeceğiz. Büyük ülkenin büyük bir millete yaraşan neyse onu yaptık yapmaya devam edeceğiz."
Erdoğan, konuşmasının ardından sanatçılar
Kamil Sönmez ve Ümit Tokcan ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan'a isminin yazılı olduğu kilim ve Ordu
spor forması
hediye edildi.