İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero, Arap dünyasındaki değişimler ve AB'deki ekonomik krizin, Türkiye'nin AB'ye girmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyerek, başbakan olsun olmasın bu konuda Türkiye'yi savunmaya devam edeceğini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero, Türkiye–İspanya 3. Zirvesi'nin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Zapatero, bugün yapılan toplantıların Türkiye ile İspanya arasındaki ilişkileri en üst düzeye çıkartmayı amaçlayan ve 3 yıl önce imzalanan anlaşma çerçevesindeki 3. zirve olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasındaki işbirliğinin giderek güçlendiğini kaydetti. Zapatero, 2006 yılından bu yana iki Akdeniz ülkesi olarak çok samimi bir dostluk ilişkisi geliştirdiklerini söyleyerek, iki ülke arasındaki ittifakın Medeniyetler İttifakı ile daha da geniş çevrelere yayıldığını bildirdi. Konuk Başbakan Zapatero, Türkiye ile İspanya'nın Arap Baharı gibi değişimlerin karşısına yenilenmiş bir güç ile çıkmaları gerektiğini belirterek, diyalog içinde olmanın ve Libya, Tunus, Mısır ve Suriye gibi ülkelerdeki gelişmeleri dikkatli izlemenin, vizyoner olmanın önemine dikkat çekti. Konuk başbakan, bu ülkelerde özgürlüklere saygılı yeni demokratik sistemlerin kurulmasını desteklediklerini de ifade etti. Zapatero, bugünkü görüşmelerde Filistin meselesini de ele aldıklarını söyleyerek, bu meseleye bir çözüm bulunması ve BM Genel Kurulu'ndaki oylamada ortaya konacak çözümler konusunda birlikte çalışılması gerektiğini kaydetti. Zapatero, "Bizim Filistin'e olan desteğimiz ve sempatimiz çok açıktır. BM Genel Kurulu'nda da müzakere sürecinin garanti altına alınması konusunda elimizden geleni yapacağımıza güvenebilirsiniz" diye konuştu. Uluslararası ekonomik düzenin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu anımsatan Zapatero, Başbakan Erdoğan ile bu konuyu da ele aldıklarını ve kendisine Avro bölgesindeki krizin ciddiyetini anlattıklarını bildirdi. Küresel ekonominin normale döndürülmesi için yapılması gerekenleri konuştuklarını söyleyen konuk Başbakan, "Bu krize karşı tek yanıt ancak küresel ve tek sesli bir yanıt olabilir" dedi. AB ülkeleri, ABD ve yükselen ülkelerin bu konuda birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurgulayan Zapatero, küresel ekonomik sistemin iyileşmesini sağlamak için işbirliği gerektiğini kaydetti. Konuk Başbakan, Türkiye-İspanya ekonomik ve ticari ilişkilerinin çok iyi düzeyde seyrettiğini belirterek, İspanya'nın Türkiye'de en çok yatırım yapan ülke konumunda bulunduğunu, İspanyol şirketlere Türkiye'de büyük yatırım imkanları sunulduğunu kaydetti. Zapatero, iki ülkenin sınırların giderek ortadan kalkması açısından şanslı olduğunu ifade ederek, iki ülke arasında turizmin de geliştiğini, giderek daha çok İspanyolun Türkiye'ye geldiğini belirtti. TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ- Uzun yıllar birbirinden uzak kaldıktan sonra Akdeniz'in, Türkiye ile İspanya'yı birleştirdiğini söyleyen Zapatero, Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili olarak şöyle konuştu: "Siyasi bir kavram olarak Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda söyleyeceklerim var. Arap dünyasındaki değişimler, AB bölgesindeki ekonomik kriz, Türkiye'nin AB'ye girmesinin ne kadar önemli olduğunu aslında bir kez daha göstermiştir. Arap dünyasındaki değişimler sırasında yeni alternatifler ortaya koymak isteyenler, umarım bir gözleriyle de Türkiye'ye bakarlar. Çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye'yi AB'de görmek isteriz. Sayın Erdoğan'a sözüm var; Türkiye'yi hep savundum ve hep savunacağım, başbakan olsam da olmasam da savunmaya devam edeceğim." -KONUK BAŞBAKANA SORULAR- İspanya'nın borçları konusunda uluslararası bir çatı oluşturulması gerektiğine ilişkin sözlerinin hatırlatılarak, yeni tedbirler alıp olmayacağının sorulmasına karşılık Zapatero, bu krizle halen mücadele etmekte olduklarını söyledi.Zapatero, daha önce parlamentoda açıkladıkları gibi ciddi finansal tedbirler almak durumunda olduklarını kaydetti. Zapatero, işsizlik ve durgunluğun halkta büyük huzursuzluk yarattığına işaret ederek, dünya ekonomisinin de fren yapmakta olduğu yönündeki sansasyonel haberler de işin içine karışınca tansiyonun daha da yükseldiğini bildirdi. Konuk Başbakan, bütçe dengesini uzun vadede sağlamak için gerekirse anayasal değişikliklere gidilebileceğini söyleyerek, durumun üstesinden gelmek için yeni tedbirler aldıklarını anlattı. Zapatero, aynı konuya ilişkin bir başka soru üzerine de İspanya'nın borçlarını elbette kendi gücüyle karşılayacağını ama önemli olanın mevcut tansiyonu düşürmek ve sıkıntılı dönemi aşmak olduğunu söyledi. Bu krizle mücadele için çok şey yaptıklarını belirten konuk Başbakan, "Kriz öyle bir boyutta ki ancak küresel bir yanıtla üstesinden gelinebilir, çünkü boyutları çok büyük. Bu nedenle Avrupa'nın inisiyatif alması gerektiğine inanıyorum. Olabildiğince çabuk, ne kadar erken olursa o kadar iyi olur, bütün kaynakların harekete geçirilmesi lazım" diye konuştu. İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu'nun Türkiye'den özür dilenmeyeceği yönündeki açıklamasının hatırlatılması ve bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine Zapatero, Netenyahu'nun ne düşündüğü ile ilgili burada bir şey söylemenin diplomatik açıdan doğru olmayacağını belirtti. Türkiye'nin İsrail'den "tamir ve tazminat istediğini" belirten konuk Başbakan, "İsrail ile Türkiye arasında bir anlaşma olması, bir noktaya gelinmesi lazım. Özelde baktığımız zaman da bir politik plan söz konusu ve hayatını kaybeden insanlar var. Uluslararası toplumun buna karşı bir cevabının olması lazım" dedi. Konuk Başbakan, Türkiye-İspanya basketbol karşılaşmasını izleyip izlemediğinin sorulmasına karşılık da şu yanıtı verdi: "Maçı izlemedim, üzgünüm. O nedenle bir değerlendirme yapmam da yanlış olur. Önemli olan iki ülkenin de tur atlamış olması. Ama şunu bilin ki futbol ve basketbol söz konusu olduğunda şampiyonluğu pek kimseye bırakmayız." (GLS-KUD)07.09.2011 11:25:13