Ergenekon davasında
tanık dinlenilmesine ara verilerek
tutuklu sanıklar ile
avukatların taleplerinin alınmasına başlandı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasına
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek,
emekli
Tuğgeneral Veli Küçük,
emekli Yüzbaşılar
Muzaffer Tekin, Fikret Emek ile birleştirilen
Cumhuriyet gazetesine
molotof kokteyli atılması davasının tutuklu sanıkları
Bedirhan Şinal ve Boğaç Kağan Murathan'ın da aralarında bulunduğu toplam 24 tutuklu sanık
duruşmada hazır bulundu. Sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk'ün de geldiği duruşmaya tutuklu sanıklardan
Ergün Poyraz,
Sevgi Erenerol ve Hayrettin Er
tekin katılmadı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün mazeretli olması nedeni ile Hasan Hüseyin Özese'nin Başkan olarak çıktığı
mahkeme heyetinde üye hakimler Hüsnü Çalmuk ve
Sedat Sami Haşıloğlu yer aldı. Başkan Özese, tanıklardan
Sinan Berberoğlu'nun adreslerinde bulunamadığının bildirildiği söyledi.
Tutuklu sanık
Alparslan Arslan'ın
Danıştay saldırısından bir gün önce Ankara'da yemekte biraraya geldiği belirtilen "
Gonca Bahar" veya "Gonca Giray" adlı kadının açık kimliğiyle ilgili araştırma yapıldığının bildirildiğini söyledi. Başkan Özese, Kubbealtı isimli lokantada yenilen yemeğe katılan ve mahkemede tanık olarak dinlenilen Koray Yılmaz'ın bu kadını tanımadığı şeklinde ifadesi olduğunu hatırlattı.
İkinci "Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından avukat Ertaç Giray'ın beyanında ise kendi eşinin Gonca Giray olduğunu söylediği ve adresini bildirdiğini ifade eden Özese, tanık çağrılan Muzaffer Gökçimen'in ise
yurt dışına giriş ve çıkış kayıtlarının bildirildiğini anlattı.
Tanık dinlenme işlemine bu celsede ara verdiklerini belirten Özese, duruşmada sanıklar ile avukatların taleplerinin alınacağını açıkladı. Özese, yeni birleştirilen davanın 6 tutuklu sanığının da konuşmak isteyebileceğini belirterek her talep yapacak sanık ya da avukatın konuşmaları için yarım saatlik sınırlama getirdiğini açıkladı.
Ergenekon davası ile en son birleştirilen Cumhuriyet gazetesine molotof kokteyli atılmasına ilişkin davanın tutuklu sanığı Boğaç Kağan Murathan konuşmak için söz istedi. Hakkında yapılan bir
iftira nedeniyle 30 aydır tanımadığı kişilerle birlikte tutuklu olarak yargılandığını ileri sürdü. Hakkında herhangi bir teşhis dahi yapılmadığını savunan Murathan,
tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık
Semih Tufan Gülaltay ise mahkemede tanık olarak ifadesi alınan Esra Feride Gökçimen'in
emniyet müdürlüğüne verdiği ifadenin yanlış olduğunu savundu. Duruşma sırasında sorduğu sorularla Gökçimen'in
baskı altında yalan ifade verdiğini iddia eden Gülaltay, "Tanık, ailem tarafından 31 ay önce tehdit edildiğini iddia etmiştir. Burada ifade verdiğinde sizler de gördünüz.
Tehdit edilmiş bir kişi hali var mıydı? Ailem ve benim hakkımda söylediği fütursuzca sarf ettiği yalanlar, aldığı tehditten korkan bir kişinin aksine korkusuz bir kişinin söyleyebileceği sözlerdir." dedi.
Tanık Gökçimen'in yalan ifade verdiğini tekrarlayan ve mahkemenin bu yalanlara müsade etmemesini isteyen Gülaltay, "İzin vermeniz durumunda
Türkiye'nin zarar görmesine neden olursunuz. Mahkemenin vereceği karardan kimse memnun olmazsa Türkiye kaosa sürüklenir." ifadesini kullandı. Tanık Gökçimen'in tanık koruma proğramından faydalanması konusunda mahkemenin aldığı kararı da eleştiren tutuklu sanık Gülaltay, Esra Feride Gökçimen hakkında
tutuklama kararı verilmesini talep etti.