- 02.01.2011 - Sedat Gök - Mitolojide
eşek kulakları ve dokunduğu her şeyi
altına çevirmesiyle ünlenen Kral Midas'ın izlerini taşıyan Frigya medeniyetinin izleri,
sanal ortamda 3 boyutlu panoramik fotoğraflarla keşfediliyor.
''İkinci
Kapadokya'' diye anılan Frig Vadisi'nin turizme kazandırılması ve tanıtımına katkıda bulunulması amacıyla
Eskişehir,
Kütahya ve
Afyonkarahisar Valilikleri tarafından kurulan Frigya
Kültür Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği (FRİGKÜM), geçmişte Friglerin hüküm sürdüğü dağlık Frig Vadisi ve çevresindeki kültürel mirası turizme kazandırmayı hedefliyor.
Birliğin internette oluşturduğu ''www.frigvadisi.org'' internet sitesinin ana sayfasındaki ''sanal tur'' sekmesi tıklandığında, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar seçenekleri altında bu illerdeki yapıların panoramik fotoğraflarına ulaşılabiliyor.
Vadideki antik yapıları görmek için söz konusu illere gidemeyenler ile görsel anlamda vadi hakkında bilgi almak isteyenlere
hizmet verilmesi bakımından illerin isimleri yazılı olan ana başlıklar altında 3 boyutlu fotoğraflar sunuluyor. ''Frig Vadisi 360 Derece Sanal Tur
Fotoğraf Çekimi Projesi'' kapsamında faaliyete geçirilen sanal tur için üç ilde toplam 160 noktada fotoğraf çekimi yapıldı.
Görsel anlamda gezinti yapılan ve her başlık altında o yerleşim hakkında bilgi verilen panoramik fotoğraflar şöyle:
''Eskişehir:
Akhisar Kale, Arezastis (Küçük Yazılı
kaya), Asma İnler, Bahşayiş Anıtı, Doğanlı Kale, Gerdekkaya, Kümbet Delikkaya, Kümbet,
Fethiye Roma-
Bizans nekropolü, Seyircek nekropolü, Seyyid Battal
Gazi Külliyesi, Tabancakaya, Yapıldak Asar Kale, Yazılıkaya, Zahran Vadisi.
Kütahya: Arnavutini yerleşimi, Asarkaya Tepe yerleşimi, eski
Askerlik Şubesi binası,
Fındık köyü yerleşimi ve
kalesi, İnli köyü yerleşimi ve şapeli, İnlice Mahallesi yerleşimi ve nekropolü, Kocataş Tepe yerleşimi, Sökmen köyü yerleşimi, Yenice Çiftliği yerleşimi.
Afyonkarahisar: Peri Bacaları, Bayat İnpazarcık, Seydiler Kırkinler, Seydiler, İscehisar, Ayazini, Göynüş Aslantaş-Yılantaş, Bayramaliler Kalesi, Döğer Asar-Eski Döğer, Döğer Büyük Kapıkaya, Döğer Küçük Kapıkaya, Döğer Antik Yol, Döğer Memeç, Döğer Aslankaya, Döğer Kadıkaya, Döğer Kervansarayı.''
Frig Vadisi, eski çağlardan beri çeşitli kavimlere ev sahipliği yaptı. Friglerin ana tanrıçası Kybele'ye adanmış açık hava tapınakları ve
savunma amaçlı yapılar, bölgede dikkati çeken eserler arasında bulunuyor.
Bunların yanı sıra Roma döneminde kayaların oyulmasıyla meydana getirilen çeşitli barınaklar,
mezar odaları, ağıl ve
ahır olarak kullanılan mekanlar ile sarnıç, ambar, kilise ve şapeller de ilgi gören yapıların başında geliyor.
Kapadokya'daki peri bacası oluşumlarının benzerlerine Frig Vadisi'nde de rastlanıyor. Kaya mezarları, kiliseler, sığınma ve barınma amaçlı yapılan
mağara kalıntılarından oluşan bölgenin, MÖ 900-600 yılları arasında Frigler daha sonra da Romalılar tarafından kullanıldığı biliniyor.
MÖ 9'uncu yüzyılda kurulan Frig Krallığı'nın barışçı bir
toplum kimliğinde gelişerek, tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları, kendilerine özgü bir
mimari ile çeşitli alanlarda önemli eserler bıraktıkları biliniyor.
Bölgede Frig egemenliği, MÖ 676'da
Kafkasya üzerinden Anadolu'ya giren Kimmerlerin, Frigya Kralı 3'üncü Midas'ı yenerek Kütahya ve çevresini ele geçirmesi ile sona erdiği bildiriliyor.
Frig Vadisi'nde belirlenen bazı alanlar, bir süre önce Kültür ve
Turizm Bakanlığınca arkeolojik ve
doğal sit alanı olarak
tescil ve ilan edilmişti.
-KRAL MİDAS'IN KULAKLARI-
MÖ 738-696 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Kral Midas, günümüzde
Ankara yakınlarında bulunan Gordion'dan ülkesini yönetti ve onun döneminde Frigler'in altın çağını yaşadığı belirtiliyor.
Mitolojide, Midas'ın anne karnında yakalandığı bir hastalık nedeniyle kulak kanallarının asimetrik olarak büyüdüğü, bu yüzden de ''eşek kulaklı'' diye anıldığı ifade ediliyor. Çirkin bir
görünüm oluşturan bu hastalık nedeniyle Midas'ın kafatasında belirgin izler oluştuğu, halkından utandığı için sürekli olarak başına geçirdiği ''serpuş'' ile gezdiği, kulaklarını hiçbir zaman göremeyen halkının ise
krallarının kulakları hakkında yorum yaparak, göremedikleri kulakları eşek kulağına benzetip dedikodu yaptıkları anlatılıyor.
Bir efsaneye göre, Midas'ın kulaklarıyla ilgili sırrını berberi ortaya çıkardı. Toprağa açtığı bir delikten eğilerek ''Midas'ın kulakları eşek kulakları'' diye fısıldayan berberin sesi, kuyunun etrafındaki sazlıklar sayesinde tüm vadiye yayıldı ve herkes bunu duydu.
Başka bir efsanede ise Midas'ın, dokunduğu her şeyi altına çevirdiğinden şöyle bahsediliyor:
''Şarap Tanrısı Dionisos'un yoldaşı Satiros, Frigya'yı gezerken Midas'ın gül bahçesinde uyuyakalmış. Satiros'u bulup 10 gün 10 gece sarayında ağırlayan Midas'ın konukseverliğinden etkilenen Dionisos, kralın bir dileğini gerçekleştireceğini söylemiş. Midas da her dokunduğunun altına dönüşmesini ve böylece daha zengin olmayı istemiş. Ancak yemek için dokunduğu yiyecekler, içecekler ve ünlü gül bahçesi bile altına dönüşünce, Dionisos'tan bu uğursuz gücü geri almasını istemiş. Midas'ın durumuna acıyan Dionisos, ona Paktalos Irmağı'nda yıkanmasını söylemiş. Bu ırmakta yıkanan Midas, her tuttuğunun altına dönüşmesinden kurtulmuş.''
(SDT-HMD)02.01.2011 10:42:34