Gaziosmanpaşa'da, 4,5 aylık hamile eşi Feride
Sağır'ın karnındaki bebeğe
test yapmak için sıvı alınırken fenalaştığını ve yaklaşık 1 ay sonra yaşamını yitirdiğini öne süren Murat Sağır,
hastane hakkında suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili
soruşturma başlatan
savcılık, Feride Sağır'ın cenazesini
otopsi yapılmak üzere
Adli Tıp'a gönderdi.
İddiaya göre; Murat Sağır ve Feride Sağır çifti, ikinci çocukları anne karnında henüz 4,5 aylıkken Gaziosmanpaşa
Kızılay Tıp Merkezi'ne gitti. Burada Feride Sağır'a bebeğin yüzde 80 ihtimalle
özürlü olabileceği söylendi. Aile, kesin sonuç için
Okmeydanı SSK Hastanesi'ne başvurdu. Bebeğin karnından sıvı alınması gerektiği söylendi. Murat Sağır, eşinin kadın
doğum uzmanı N.Ç. ve bir hemşire tarafından odaya alındığını ifade ederek olayı şöyle anlattı: "Eşim odaya girdikten sonra 'beni kurtarın' diye bağırmaya başladı. Yarım saat sürdü. Sonra öğrendim ki, çocuk hareket etmediği anda
iğne tek bir kere sokulurmuş. Ancak eşime iğneyi 3 kez batırmışlar.
Hemşire 'hiçbir işlem yapılmadığına' dair bir
belge imzalatmak istedi. İmzalamadım. Kliniğin şefine gidip yaşadıklarımızı anlattım. O da doktoru ve hemşireyi çağırdı. Şef, eşime yapılan 9 santimlik iğnenin
küçük geldiğini ve çocuğa ulaşamadığını söyledi. Klinik şefi bana eşimin kilolu olduğunu, normal iğnenin 9 santimetre olduğunu ve bize 12 santimetre iğne gerektiğini anlattı. Eğer iğneyi getirirsem yarın sıvı alma işlemini kendisinin yapacağını söyledi. Eşim o
akşam hastanede kaldı. Ben de iğneyi temin ettim. 20
Ağustos günü sabah erkenden başka bir kadın doğum uzmanı doktor sıvı alma işlemini 15 dakikadan daha kısa sürede gerçekleştirdi. Bir eldivenin içine 4 tüp sıvı koydular. Bunları
Samatya Devlet Hastanesi'ne götürmemi söylediler. Eşim hastanede oğlum
Burak Emre (7) ile kaldı. Ben tahlilleri götürüp bıraktım. Sonuçları 20 gün sonra alacağımı söylediler."
'BEBEK ÖLDÜ, AYNI GÜN KÜRTAJ YAPMADILAR'
Aynı gece çok acı çekmesine rağmen doktorların eşini eve gönderdiklerini ifade eden Murat Sağır, 21 Ağustos Cumartesi günü eşinin kendini kötü hissettiğini söyledi. Sağır, "Eşim titremeye başladı. Acilen hastaneye götürdüm. Nöbetçi doktor eşimi hemen ultrasyona aldı. Bebeğin
kalp atışlarının durduğunu söyledi. Ancak
kürtaj işlemini yapacak doktorun hastanede olmadığını Pazartesi günü kürtaj yapılabileceğini söyledi. Eşimi servise çıkardılar. Yanına bir refakatçi bırakmamı istediler. Eve gidip baldızımı alıp hastaneye geldiğimde eşimin fenalaştığını öğrendim. Yanına gittiğimde el ve ayak parmaklarının morardığını gördüm. Daha sonra alındığı yoğun bakımda 25 gün boyunca aletlere bağlı olarak yaşadı. Bu süre boyunca kullanması gereken bütün ilaçları, sosyal güvencem olmasına rağmen devletin karşılamadığını söyleyerek bana dışarıdan satın aldırdılar. Hatta son zamanlarında
enfeksiyon ilaçları aldırdılar. 15
Eylül Çarşamba günü eşim öldü." dedi. Sağır, "Eşimin
vefat ettiği gün Samatya'dan bebeğimizin testinin sonucu çıktı. Bebeğimiz sağlammış ve hiçbir sorunu yokmuş. Bunun üzerine otopsi kararı aldırdık." şeklinde konuştu.
Şişli
Cumhuriyet Savcılığı'nca şikayetçi olduğunu belirten Murat Sağır, "Şikayetimden sonra Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Eşimin ölümünde kusurlu olan kimse cezalandırılmasını istiyorum. Başka bir isteğim yok." dedi. Sağır, Adli Tıp'tan 5,5 aydır otopsi raporunun çıkmadığını sözlerine ekledi.