Bursa Valisi
Şahabettin Harput, ''Evliya Çelebi'nin Seyahatname'si sadece bizim için değil,
Kafkasya,
Arap ülkeleri,
Balkanlar ve Orta
Avrupa ülkeleri için de tarihsel, coğrafi ve kültürel bakımdan büyük değer taşımaktadır'' dedi.
Evliya Çelebi'nin Doğumunun 400'üncü Yıl Dönümü ve 79'uncu Dil Bayramı etkinlikleri kapsamında,
Başbakanlık
Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu,
Atatürk Kültür Merkezi,
Türk Dil Kurumu,
Türk Tarih Kurumu ve Atatürk
Araştırma Merkezince düzenlenen ''Evliya Çelebi'nin İzinde'' açık oturumu, Merinos Atatürk
Kongre Kültür Merkezi Orhan
Gazi Salonu'nda başladı.
Açık oturuma
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü
Haluk Akalın, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksel Kurumu Başkanı Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız, bazı Bursa milletvekilleri, Türk ve
yabancı akademisyenler ile çok sayıda davetli katıldı.
Harput, açılış konuşmasında, bugün Evliya Çelebi ve
kaleme aldığı Seyahatname'yi daha iyi anlamak ve anlatmak için toplandıklarını söyledi.
Bursa'nın bir kültür ve
medeniyet şehri olduğunu dile getiren Harput, Evliya Çelebi'nin ''Su Şehri'' olarak nitelendirdiği Bursa'da böylesine önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını belirtti.
Evliya Çelebi'nin Bursa'ya 5 defa geldiğini, gördüklerini de zarif bir üslupla anlattığını ifade eden Harput, şunları söyledi:
''Evliya Çelebi, gezdiği yerlerde camileri, medreseleri, çeşmeleri, çarşıları, yazarları, sur, kale, hamam, han, cadde,
sokak ve evleri, bahçeleri ve benzerinin yanı sıra düğünleri, yerel oyun ve kıyafetleri sanatsal ve toplumsal davranışları da gözlemleyip anlattığı Bursa'dan sonra
Osmanlı coğrafyasının neredeyse tamamını dolaşarak büyük ve önemli eseri Seyahatname'yi oluşturmuştur.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'si sadece bizim için değil, Kafkasya, Arap ülkeleri, Balkanlar ve Orta Avrupa ülkeleri için de tarihsel, coğrafi ve kültürel bakımdan büyük değer taşımaktadır. Bu önem ilgili kurumlarca kavranmış olup
Avrupa Konseyi ve
UNESCO, Evliya Çelebi'yi evrensel kültürün önemli bir mirası olarak saymıştır. Bu karar doğrultusunda Evliya Çelebi ve eserlerinin her yönüyle araştırılıp geniş kitlelere tanıtılması için çalışmalar, etkinlikler düzenlenmiştir.''
-''ÖMRÜNÜN 50 YILINI AT SIRTINDA GEÇİRDİ''-
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız, 71 yaşında hayata gözlerini yuman ünlü seyyahın
seyahat serüveninin 19 yaşında İstanbul'da başladığını belirterek, ''Evliya Çelebi, ömrünün 50 yılını yılını at sırtında geçirdi'' dedi.
Ünlü seyyahın, gittiği yerlerde 2-3 günden fazla kalmadığını vurgulayan Yediyıldız, şöyle devam etti:
''Evliya Çelebi, seyahatlerde elde ettiği yerlerdeki gözlemlerini, gelecek nesillere aktarmak için Seyahatname'yi kaleme almıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde kaleler, mescitler, çeşmeler, bedesten ve çarşılara kadar, yörenin insanları,
yaşam biçimleri, yemeklerine de yer vermiştir.''
-TDK BAŞKANI AKALIN-
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ise Evliya Çelebi'nin seyahat ettiği coğrafyanın yüzölçümünün yaklaşık 25 milyon kilometrekare olduğunu, bugün bu coğrafya üzerinde 30 devlet kurulduğunu belirtti.
Ünlü seyyahın gördüğü, gezdiği, geçtiği şehir sayısının 250'yi aştığını anlatan Akalın, dünyaca ünlü seyyahın sayısız
kasaba ve köyden geçtiğini, gözlemlerini Seyahatname adlı eserinde yazdığını dile getirdi.
''Evliya Çelebi kimdir? Her şeyden önce bir gezgindir. Kendi deyimiyle 'seyyah-ı alem'dir'' diyen Akalın, şöyle devam etti:
''Yedi iklim, 18 padişahlık gezen; 71 yılı aşkın ömrünün 51 yılını seyahatlerde, bir diyardan bir başka diyara uzanan yollarda, farklı şehirlerde, değişik ülkelerde geçiren bir gezgindir.
Evliya Çelebi'nin, rüyasında Peygamberimizden 'şefaat' dileyecekken heyecanlanıp 'seyahat' dilediğini hepimiz biliyoruz. Hac için
Mayıs ayında İstanbul'dan yola çıkan Evliya Çelebi, Batı Anadolu'dan güneye, oradan
Halep, Şam,
Kudüs güzergahından
Mekke ve Medine'ye ulaşır. Hac görevini eda eder. Uzun gezilerin ardından artık şefaat dilemenin zamanı gelmiştir. Bu kez dil sürçmesi olmayacaktır. Büyük kalemini çıkarır ve duvara tek bir satır yazar; 'Şefaat ya
Muhammed Evliya'ya.''
(DAT-KAK)29.09.2011 16:42:52