Diyarbakır'da devam eden
faili meçhul cinayetler davasının 25'inci duruşmasında '
Faili meçhuller devletin
politikasıdır' diyen Emekli
Koramiral Atilla Kıyat ile 1993-1995 yılları arasında
Şırnak ve
Cizre'de görev yapan bürokratlar dinlendi. Sözlerinin arkasında olduğunu belirten Emekli Koramiral Atilla Kıyat, "Üstten emir verilmedikçe ast bir birim kurup ben mücadele edeceğim, üstler bu işten anlayamaz diyemez. Ben daha önce de dedim tekrar söylüyorum. Sözlerimin arkasındayım. Bir yüzbaşı bir birlik kursa bile devamlı olmaz. Bir iki ortaya çıkar." diye konuştu.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde işlenen 23 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla,
Kayseri eski İl Jandarma
Alay Komutanı
emekli Albay Cemal Temizöz'ün de aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davaya, Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya
tutuklu sanıklar Temizöz, korucubaşı
Kamil Atak, Tamer Atak, Kukel Atak, Adem Yakın,
Fırat Altun (Abdulhakim
Güven) ve Hıdır Altuğ katıldı. Duruşmada
tanık olarak çağrılan Emekli Koramiral Atilla Kıyat, dönemin Şırnak
Valisi ve şuan
İzmir Valisi olan Cahit
Kıraç, dönemin Cizre Kaymakamı
Antalya Vali Yardımcısı Osman Bulgurlu ve dömemin Jandarma
Merkez İlçe Komutanı Erhan Patır hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak Emekli Koramiral Atilla Kıyat dinlendi. Kıyat, "Ben faili meçhuller konusunda albay rütbesindeki kişilerin yargılandığını, onların o dönemde üs
teğmen ya da yüzbaşı olduklarını ve üstlerinden emir almadıkça o suçları işleyemeyeceklerini söyledim. Dedim talimat almışlarsa çıksın açıklasınlar." diye konuştu. Yaptığı tespitlerin tamamen kişisel bir değerlendirme olduğunu belirten Kıyat, "Ben
terörle mücadele görevinde bulunmadım. Emekli olduktan sonra herhangi bir Şura'ya felan katılmadım. Benim yaptığım değerlendirmedir, somut bir kanıtı yoktur." şeklinde konuştu.
DEVLET POLİTİKASI OLMADAN BİNLERCE FAİLİ MEÇHUL OLAMAZDI
Temizöz'ün avukatlarının sorusu üzerine Kıyat, "Ben 43 yıl TSK üniforması giydim. Hiçbir astıma hukuka aykırı emir vermedim.
Askerlik hayatımda rütbemin gerektirdiği kadar görev yaptım. Benim görüşümdür. Diyorum eğer bir cinayet işlenmişse teğmen ya da yüzbaşı bu kararı kendi başına veremez." diye
cevap verdi. Temizöz'ün avukatının, 'Ben anlamakta zorluk çekiyorum" demesi üzerine Kıyat, "Ben bu ülkede yaşıyorum. Terörle mücadelede emirler silsile yoluyla gelmeyebilir. Burada yargılananlar suçlu bulunsa tekrar söylüyorum benim kanaatim bunları tek başına yapmadıkları." diye
yanıt verdi. Avukatların 'sizde bu kanaat nasıl oluştu, siz de üst düzey askerken devletin politikalarını belirliyordunuz' sorusu üzerine Kıyat sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devlet politikalarını ben belirlemiyorum. Ben ne MGK ne
Genelkurmay toplantılarına katıldım. TSK'de hiçbir tümgeneral politika belirlemez. Ben
kanun dışı bir emir alsaydım yerine getirmezdim. Ben ısrarla bu fiil işlenmişse Güneydoğu'da görev yapanlar emirleri uygulayabilmişlerdir. Eğer bu
cinayetler buradakiler tarafından işlenmişse kendi inisiyatifleriyle yapamayacaklarını düşünüyorum. Bu ülkede binlerce faili meçhul varsa bunların devlet politikası olmadan yapılamayacağını düşünüyorum."
DEVLET İÇİNDE YANLIŞ POLİTİKALAR YAPANLAR OLURSA YARGILANACAK
Temizöz'ün avuktaları Kıyat'a 'Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz, beyanlarınız siyasi mi? şeklindeki soruları üzerine Kıyat, "Türkiye'de hiçbir siyasi görüş fikrini bana empoze edemez. Ben inandığım şahsi görüşlerimi söylerim.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen
teklif üzerine bir araya geldik. O dönemde kendisi siyasi yasaklıydı. Şunu da söyleyeyim; siz eksik bilgi almışsınız iki kez bir araya geldim. 2002 seçimlerinden sonra
AK Parti hariç bütün siyasi partilerden
telif aldım ama hiçbirini kabul etmedim. Buradakiler
beraat etseler de faili meçhuller devlet politikası değil demeyeceğim. Bunlar burada yargılanıyorsa neden o dönemin başbakanı, genelkurmay başkanı evinde yatıyor. Devlet içinde yanlış politikalar yapanlar olursa devlet onları yargılayacak." şeklinde cevap verdi.
JİTEM GİBİ BİR TEŞKİLATI BİR BİNBAŞI KURAMAZ
Müdahil avukatların sorusu üzerine Kıyat, JİTEM ismini Jandarma
İstihbarat Teşkilatı şeklinde duyduğunu belirterek, "Emekli olduktan sonra 10 yıldır basını takip ediyorum, tv'lerde yorumcuyum. JİTEM gibi bir yapının olduğu kanaatindeyim. Böyle bir
teşkilat varsa bunu hiçbir zaman bir binbaşı kuramaz." dedi. Bir komutanın emrinde çalışan herkesi tanıdığını anlatan Kıyat, "Ben emrinde çalışan herkesi tanıyordum. Onlara liderlik yapacaksan herkesi tanımak zorundasın. Sayın Temizöz, emrindeki herkesi tanıyordur. Ama şu an belki hatırlamıyordur." diye konuştu.
DÖNEMİN KAYMAKAM BULGURLU, TEMİZÖZ HAKKINDA ÜÇ KEZ YAPILAN SORUŞTURMA TALEBİNİ HATIRLAMADI
Duruşmaya tanık olarak katılan dönemin Cizre Kaymakamı Antalya Vali Yardımcısı Osman Bulgurlu, sorulara genelde 'görmedim, duymadım, hatırmıyorum' şeklinde tek kelimelik cevaplar verdi. Bulgurlu, avukatların, Temizöz'ün o dönemde disiplinsizlik nedeniyle
soruşturma açmasını üç kez engellediğini hatırlamadığını söyledi. Bulgurlu, "Hatırlamıyorum böyle bir şey olsaydı müdahale ederdim." dedi. Bulgurlu o döneme ilişkin şunları söyledi:
"1993 yılında göreve başladım 1994 yılında ayrıldım. 10 ay gibi bir süre orada kaldım. Orada güvenlik sadece zırhlı araçlarla sağlanıyordu. Oradaki güvenlik güçlerinin
sivil araçlar kullanabileceklerini düşünüyorum. Orada gece
terör örgütü elinde silahlarla geziyordu. Ben defalarca saldırıya uğradım. Bana o dönemde
jandarma ve emniyetle ilgili hiçbir şikayet gelmedi. Ben inisiyatif kullanan bir insanım. Bir şey olsaydı müdahale ederdim. Saat 16.00'dan sonra vatandaşların tek muhatabı terör örgütü oluyordu. Protokol yaparak üç mahalleyi jandarmaya devrettik, yaya devriyeler oluşturduk."
İtirafçıların
terörle mücadelede kullanılıp kullanılmadığını sorusuna da Vali Yardımcısı Bulgurlu, "Bunu bilmiyorum. Gözaltına alınanlardan haberim olmuyordu.
İşkence kötü muamele konusunda bilgim yok." şeklinde konuştu.