Facebook’ta da “Edep ya Hû”

Facebook’ta da “Edep ya Hû”

Psikolog Yasemin Eyüpoğlu, sosyal ağların kullanımında da bazı kurallara uymak gerektiğini, sanal alemde edep ve adabı terk eden insanların kişiliklerinden taviz vererek aile hayatında büyük yıkımlara yol açtıklarını söyledi. Aylık kültürel aile dergisi Moral Dünyası, mart ayı sayısının kapak konusunda internet ve aile konusunu işledi. Psikolog Yasemin Eyüpoğlu tarafından kaleme alınan "Facebook'ta da 'Edep ya Hû'" başlıklı dosyada internette sosyal ağları kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuldu. Sosyal ağların hayata kazandırdıkları üzerine yapılan araştırmaların son zamanlarda zararları ve bunları nasıl düzeltebiliriz üzerine yapıldığına dikkat çeken Psikolog Yasemin Eyüpoğlu, sosyal ağların bireyler ve özellikle aileler ve dolayısıyla toplum üzerine olumsuz etkilerinin sıklıkla gündeme geldiğini söyledi. Sosyal ağları kullanırken kişilik ve aileye zarar gelmemesi için bazı kurallar olması gerektiğini ifade eden Eyüpoğlu, bunları şöyle sıraladı: EVDEKİ ROLÜNÜZE ZARAR VERMEYİN Sosyal ağlar üzerinden kurulan iletişim her ne kadar sanal da olsa, böyle bir sohbet ortamına girilecekse, kişi evdeki konumuna/rolüne zarar vermeden bunu yapmalı. Mesela evlisiniz ve bir bey olarak evinize 1-2 saat oturmaya bir arkadaşınızı çağıracaksınız. Sanırım eşinizden bir onay alır, en azından haber verirsiniz. Çocuğunuzun evdeki programını göz önünde bulundurursunuz. Aynen bunun gibi eğer net üzerinden yapacağınız görüşmelerde, aile içindeki bireyleri ilgilendirecekse, ki ayırdığınız zaman, kısmen konuştuklarınız, muhatap olduğunuz kişiler de aile bireylerini, en azından eşinizi ilgilendiren bir nokta olabilir. Öyleyse onun onayı/haberi olmalı ki ailedeki bireylerle olan ortak paylaşımlarınızı engellememeli veya ortak kararlarınıza uygun olmalıdır. HANE HALKIYLA İLETİŞİMİ KESMEYİN Bu tür paylaşım sitelerinde geçirilen vakit, bireyin ailedeki rolünü, görev ve vazifelerini de olumsuz yönde etkilememeli. Bir baba internette geçirdiği zaman yüzünden çocuğuyla olan iletişimini azaltmamalı. Ya da eşiyle çay saatinden fedakârlık etmemeli. Bir anne evdeki eşlik ve annelik rolünde telafisi olmayan eksikliklere düşmemeli. AMACINIZI BELİRLEYİN Öncelikle kişi bu tür paylaşım sitelerinde gezinirken, hayatın her alanında olduğu gibi önce kendisine "Tam olarak burada ne yapmak istiyorum" sorusunu sormalı ve cevabını net bir şekilde belirleyerek hedefine uygun hareket etmelidir. Mesela Facebook'a girme sebebi bir arkadaşınızla konuşmak istediğiniz bir konuysa, sadece o arkadaşınızla o konu üzerinde yoğunlaşmalı ve internetteki işinizin çerçevesini belirlemelisiniz. Aksi takdirde bu ağa asıl giriş sebebinden sapmak hem zaman kaybına hem de konuya odaklanamamaya sebebiyet vermektedir. Bu yüzdendir ki, bu siteleri kullanan kişilerin "Ne yapmaya girdim, kendimi ne yaparken buldum" ifadelerine sıklıkla rastlanmaktadır. KİŞİLİĞİNİZLE ÇELİŞMEYİN Yapılan araştırmalar bu tür ağların tercih sebebinin öncelikle "eğlence" olduğunu söylüyor. Eğer paylaşım ağını tercih sebebi eğlence ise kişi normal hayatındaki eğlence anlayışını da gözden geçirmeli ve ona paralel eğlenceleri tercih etmelidir. Yani kimliği ve değerleriyle çelişmeyen, internet üzerinden değil de gerçek ilişkilerde de eğlenme tarzı nasılsa, o tarza uygun hareket etmelidir. Bu hem bireyin kimlik karmaşasına/çatışmasına düşmesini engeller, hem de kendisini aslında yapmak istemediği işler içinde bulmasının önüne geçer. BELİRLİ BİR ZAMAN AYIRIN Kişi bu tür sitelerde gezinirken yapmak istediği etkinliğe belirli bir zaman ayırmalı. Mesela internet üzerinden bir alışveriş yapacaksınız diyelim. Bazı ürünlere bakacak, karşılaştırma yapacaksınız. Şöyle düşünün: Böyle bir ürünü bir mağazadan satın alıyor olsanız o mağazada geçireceğiniz zaman nedir? Daha doğrusu bu ürünü almak için size gerekli zaman ne kadardır? Bunu baştan belirleyip, sitelerde yapılacak gezintiyi sınırlı yapmak doğru olacaktır. TERCİHLERİNİZİ BELİRLEYİN Aile içinde yaşayan bireylerin sosyal paylaşım sitelerinde gezinme tercihleri, aile içinde belirli bir programa konulabilir. Bu vakit, eşler için ortak olarak belirleyecekleri bir süre, çocuklar için ebeveynlerinin onların yaşlarına uygun olarak belirleyeceği bir aralık içinde olabilir. Böylece internete giren bir aile bireyi, önceden alınmış kararlar çerçevesinde belirlenmiş saatlere uygun hareket ediyorsa, bu diğer aile üyelerinde tedirginliğe/eleştiriye yol açmayacaktır. "MERAK"IN PEŞİNDEN GİTMEYİN Sosyal ağları tercih sebepleriyle ilgili yapılan anketlerde "merak" öncelikle tercih sebeplerinden biridir. Bireyin tanıdığı kişilerin hayatlarına dair paylaşımlarını takip etmesi, kim nerede, neler yapıyoru öğrenme arzusu, bu sayfalarda gezinmeye etken... Merak, kişinin sadece sanal âlem üzerinden değil, diğer ilişkileriyle kalitesini olumsuz etkileyebilir. Paylaşımların bir şey kazanmak/öğrenmek üzerinden değil de, gereksiz/faydasız sohbetlere dönüşmesi, merak edilen kişinin mahremiyetine uygun düşmeyen durumlara düşmeye ya da kırgınlıklara dönüşebilir. Eğer kullanım bu sebep dolayısıyla ise, kişi bu merakın kendisine olan faydaları ve zararları üzerinde iyi bir değerlendirme yapmalı, bu paylaşım sayfalarını kullanım sebeplerini tekrar gözden geçirmelidir.
<< Önceki Haber Facebook’ta da “Edep ya Hû” Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER