Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Yahşi, Türk bankacılık sektöründe ciddi bir
büyüme potansiyelinin bulunduğunu söyledi. "Daha gidecek çok yol var." diyen Yahşi, Türkiye ekonomisinde yaşanan büyümede bankacılık sektörünün aktif rolünün bulunduğunu kaydetti.
Fahrettin Yahşi,
İzmir Ticaret Odası (İZTO)'nda düzenlenen "Türkiye Katılım Bankaları İzmir İş Dünyası Buluşması" toplantısında, "Türk Finans Sisteminde Katılım Bankaları" konulu bir sunum yaptı. Katılım bankalarının çalışma sistemleri hakkında İzmir
iş dünyasına bilgi veren Yahşi, "İzmir'de reel sektörle buluşuyoruz. Bu
buluşma, reel sektörle
katılım bankacılığı arasında umarım ciddi bir işbirliğini beraberinde getirir." dedi.
Türk bankacılık sisteminin katılım bankaları,
mevduat bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarından oluştuğunu anlatan Yahşi, katılım bankalarının kullandırılan fonlar içindeki payının yüzde 5,9'a ulaştığını söyledi. Yahşi, katılım bankalarının ileriye dönük büyüme potansiyellerinin yüksek olduğunu ifade etti. Türkiye'de bulunan dört katılım bankasının şubat sonu itibariyle 33,4 milyar TL fon büyüklüğüne ulaştığını anlatan Yahşi, "Kredilerin daraltılmasına yönelik alınan tedbirler sebebiyle bu yıl biraz yavaş büyüme var. Toplamda yüzde 2 büyümüşüz. Ben hâlâ yıl sonu için yüzde 20 büyüme bekliyorum." diye konuştu.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı, katılım bankalarında mevduatın
krediye dönüşme oranın yüzde 100 olduğunu dile getirdi. "Katılım bankaları. topladıkları fonları fon olarak kullandırmak zorunda." diyen Fahrettin Yahşi, her yıl 100 civarında yeni şube açtıklarını ve bin kişiye ilave istihdam sağladıklarını aktardı. BM,
BDDK ve
Maliye Bakanlığı'nın ekonomiyi soğutmaya yönelik aldığı tedbirlerin, kredilere olan talebi bir miktar düşürdüğünü söyledi. Yılbaşında yüzde 35'ler seviyesinde beklenen kredi genişlemesi oranının yüzde 25'ler seviyesinde kalacağının öngörüldüğünü vurgulaşan Yahşi, Türk bankacılık sektörünün küresel
ekonomik krizde ciddi bir sağlamlık gösterdiğini dile getirdi.
Katılım bankacılığının son yıllarda hızlı bir büyümeye girdiğini anlatan Yahşi, 2002 yılında 3.9 milyar TL olan aktiflerin, 2010 yılında 43.3 milyar TL'ye yükseldiğini anlattı.
SORULAR
Fahrettin Yahşi, işadamlarının sorularını da cevapladı. Cari açıkla ilgili bir soruya, Türkiye'nin bu probleme bir çözüm bulması gerektiğini kaydetti. Piyasada bir
seçim ekonomisin genel anlamda bakıldığında görülmediğini anlatan Yahşi, "Sıkı
para politikası uygulanacağı gözüküyor. Bu bütün dünyada böyle olacak. ABD bile bu
bütçe açıklarının sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Dünyada para bolluğu, enflasyonist bir ortam oluşturacak." cevabını verdi.
Ortadoğu ve
Afrika ülkelerinde yaşanan iç karışıklığın dış kaynak bulma açısından bir sıkıntı oluşturup oluşturmayacağı yönündeki soruya Yahşi, "Bizim özellikle fon kaynağı olarak baktığımız ülkelerde bir sorun yok.
Mısır ve Tunus'taki olaylar bitti.
Suriye zaten dışa açık bir ülke değil, bBu ortam avantaj da sağlıyor. Para, güvenli
liman arıyor. Türkiye bu anlamda güvenli bir liman. Bu kargaşalık şu anda Türkiye'nin lehine. Son dönemde ciddi bir fon akışı var." açıklamasında bulundu.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı
Ekrem Demirtaş ise yaptığı konuşmada, İzmir'i katılım bankalarının merkezi haline getirmek istediklerini kaydetti. Dünya ekonomisinin böyle puslu olduğu bir dönemde bankacılık yapmanın kolay olmadığını anlatan Demirtaş, katılım bankalarının 2010 yılında İzmirli firmalara 1,1 milyar TL kredi verdiğini söyledi.