Orhan
Topal -
Okulların açılmasına sayılı günler kala,
tedavi edilmeyen göz sorunlarının eğitimde başarısızlığa neden olabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, tahtadaki yazıları yanındakine bakarak defterine geçiren, harfleri eğri yazan, deftere ve kitaba fazla eğilen, televizyonu yakından seyreden çocukların mutlaka
kontrolden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekiyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ)
Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Akyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanın görerek ve işiterek öğrendiğini vurgulayarak, ''Görme fonksiyonu öğrenmede, okumada, kavramada çok önemli bir gösterge'' dedi.
Çocukluk çağında göz muayenesinin mutlaka yapılması gerektiğine dikkati çeken Akyol, ''
Anne babalar, ana
sınıfı dönemi öncesi çocuklarının göz sağlığını korumak için onları mutlaka muayene ettirmeliler. Ortaya çıkabilecek göz tembelliklerinin, tedavi edilebilecek durumların
erken yakalanması, teşhis ve tedavisinin yapılabilmesi için çok önemli'' diye konuştu.
-''KONTROL ÜSTÜNKÖRÜ DEĞİL GÖZ BEBEKLERİ DAMLA İLE GENİŞLETİLEREK YAPILMALI''-
Prof. Dr. Akyol, ideal rutin göz muayenesi yaşının 2-2,5 yaş olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Muhakkak her çocuk bu yaşlarda bir kez muayene ettirilmeli. Şikayeti, şaşılığı varsa, göremiyorsa, dikkatsizse zaten muayene edilmelidir, ancak bunlar yoksa bile bir gözü tembel olabilir, bir gözünde başka bir rahatsızlığı olabilir, doğuştan gelen rahatsızlığı bulunabilir. O nedenle okul çağından önce göz muayenesi şart. Bu da üstünkörü değil, teferruatlı, göz bebekleri damla ile genişletilerek yapılmalı, damlalı muayene olmasını
tavsiye ediyoruz. Bu çocukluk dönemindeki tedavi edilebilecek göz hastalıklarını tespit bakımından önemli.''
-''GÖREMEYEN ÇOCUĞUN OKULDAKİ BAŞARISI OLUMSUZ ETKİLENİR''-
Yeni eğitim
öğretim sezonuyla velileri ve öğretmenleri, çocukların göz sağlığını takip etmeleri yönünde uyaran Akyol, ''Çocuk herkesi kendisi gibi zanneder. Örneğin uzağı görme problemi vardır ama fark etmez. Özellikle sınıf içinde tahtadakileri yazamaz, defterine geçiremez, sürekli yanındakine bakar. Bu çok önemli bir göstergedir. Yazılarındaki harfleri eğri olur. Yazarken deftere çok eğilebilir, okurken kitaba yakınlaşır. Evde televizyonu çok yakından seyreder. Annesini, babasını ses vermedikleri sürece göremediği için tanıyamayabilir. Bunlar önemli belirtilerdir'' dedi.
Akyol, göremeyen çocuğun okuldaki başarısının olumsuz etkileneceğini vurgulayarak, ''Göremediği, buna bağlı olarak okuyup yazamadığı için başarısız olur. Okuması, yazması gecikir, yazma sistemi bozulabilir. Göreceksiniz ki aktaracaksınız'' diye konuştu.
-GÖZ SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NELER YAPILMALI?-
Göz sağlığının korunması için yapılması gereken belli başlı davranışları sıralayan Akyol, şunları söyledi:
''Göz sağlığı için çok fazla ışıkta ve çok fazla karanlıkta kalmamak lazım. Bulunulan veya çalışılan ortamın yeterince aydınlık olması lazım. Televizyona, bilgisayara belli bir mesafeden bakılmalı. Alışkın olunmayan yakınlaşmalar, göz bozukluğunun başladığı anlamına gelir. Ayrıca göz sağlığı için
dengeli beslenme büyük önem taşır. Her şey yenmeli ama yeteri kadar yenmeli. Proteini, karbonhidratı, eti, sebzeyi,
meyve dengeli yendiği zaman göz sağlığı da korunmuş olur. Balık
mevsimindeyiz,
balık da göz sistemi üzerinde oldukça olumlu etkileri bulunan bir
besin. Ayrıca domates, havuç,
marul,
ıspanak gibi mevsim sebzelerini yeterince tüketmek, ilave besinlere gerek kalmadan göz sağlığımızı da koruyacaktır.''
-GÖZ SAĞLIĞI İÇİN RİSKİ ARTIRAN DURUMLAR VAR MI?-
Bazı çocukların göz hastalığına yakalanma riskinin diğer çocuklara oranla daha yüksek olduğuna dikkati çeken Akyol, ''Erken doğan prematüreler göz sağlığı açısından riskli gruptadırlar. Onların göz sağlığı çok ayrı şekilde, sıklıkla yapılan kontrollerle takip edilir. Anne babasında miyop veya hipermetrop olanlar, ebeveynleri
gözlük takanlarda geçiş olmayabilir, ancak bu tür durumdaki çocukların kontrolleri mutlaka belli sürelerde yapılmalıdır. Hastalarımın birçoğu kendileri gözlük taktıkları için çocuklarını erkenden kontrol için getirirler. İrsi olarak niteleyebileceğimiz göz hastalıklarının başında ise
renk körlüğü ve
tavuk karası gelir'' dedi.
Prof. Dr. Nurettin Akyol, çocukların ilkokul çağında da kontrol ettirilmesi gerektiğini kaydederek, ''Ancak önemli olan daha erken yaştaki kontroldür. Çok
küçük yaşlarda görme kusurlarını fark ederseniz tedaviyle görmeyi artırma imkanınız var, ancak 7 yaşından sonra ne olursa olsun görmeyi artıramıyorsunuz. O nedenle
ana sınıfı çağı öncesi kontroller yaptırılmalı'' diye konuştu.
(ORH-MK-SA)14.09.2011 11:07:44