Ergenekon davasının
tutuklu sanığı Fatma
Cengiz, kendisiyle ilgili dava dosyasında bulunan
mesajların çok büyük bir bölümünün ya tiyatro oyunuyla, ya da yanından ayrılmayan bazı MİT görevlilerinin zorlamasıyla yapılan görüşmeler ve SMS'ler olduğunu ileri sürdü. Telefonundan 12 bin mesaj atıldığının tespit edildiği belirtilen Cengiz, bu kadar mesaj atabilecek maddi durumu olmadığını söyledi. Telefon faturalarını kendisi ödediği belirlenen
Fatma Cengiz'in, maddi durumunun bu kadar mesaj atmaya elverişli olmamasına rağmen faturaları ödemesine herhangi bir açıklama getirmedi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
ikinci Ergenekon davasına tutuklu
sanıklardan Mehmet
Haberal,
Fatih Hilmioğlu,
Levent Ersöz,
Mustafa Dönmez, Ersin Gönenci ve İbrahim Özcan katılmadı. Gazeteciler
Tuncay Özkan ve Mustafa
Balbay ile eski Özel
Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim
Şahin'in de aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık ise duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz sanık
Yalçın Küçük ise
Oda Tv soruşturması kapsamında tutuklandığı için tutuklu sanıklar arasında yer aldı.
Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, tutuklu sanık Fatma Cengiz'i sanık kürsüsüne çağırarak önceki oturumdan yarım kalan çapraz sorgusunun devam edeceğini açıkladı. Üye hakimlerden
Sedat Sami Haşıloğlu, eksik kalan bazı soruları olduğunu belirterek sanık Cengiz'e soru sormaya başladı.
Sanıklardan
İbrahim Şahin ile irtibatlı olduğu ve Şahin'in bazı generallerle yaptığı
telefon konuşmasına santral moderatörlüğü yaptığı ileri sürülen Cengiz'in, kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar dikkat çekti. Cengiz, çapraz sorgusunun dördüncü gününde dava dosyasında yer alan ve kendisiyle ilgili telefon görüşmeleri ile mesajların çok büyük bölümünün kendisine ait olmadığını ileri sürdü. O tarihlerde bazı MİT görevlilerinin kendisinin bulunduğu yerden hiç ayrılmadığını iddia eden Cengiz, kendisine zorla telefon görüşmeleri yaptırdıklarını, hatta telefonunu ise kendilerininmiş gibi kullandıklarını ileri sürdü.
Telefonundan gönderilen mesajların birçoğunun da kendi bilgisi dışında atılan mesajlar olduğunu savunan Cengiz, önceki savunmalarında, "Telefonum kilitlenmişti. Açtırmak için Ankara'ya gönderdim. Tamir edilip de geri gönderildiğinde kapalıyken kendi kendine açılmaya ya da kendi kendine mesaj atmaya başladı." ifadesini kullanmıştı. Cengiz, bugünkü duruşmada ise telefonunu adeta sahiplenen MİT'çiler tarafından çok sayıda görüşme yapıldığını ve mesaj atıldığını iddia etti. Telefonundan 12 bin mesaj atıldığının tespit edildiği belirtilen Cengiz, bu kadar mesaj atabilecek maddi durumu olmadığını söyledi. Telefon faturalarını kendisi ödediği belirlenen Fatma Cengiz, maddi durumunun bu kadar mesaj atmaya elverişli olmamasına rağmen faturaları ödemesine herhangi bir açıklama getirmedi. Cengiz'in, sorular karşısında sinirlendiği, "Lanet olsun bunu da mı koymuşlar? bunu da kullanmışlar?" gibi sözler sarf etmesi dikkat çekti.