Yeşim Sert Karaaslan - ''Yerin seni çektiği kadar ağırsın/Kanatların çırpındığı kadar hafif/Kalbinin attığı kadar canlısın'' diyor Can Yücel, tıpkı organlarıyla küçük kızı Kardelen'e ikinci bir kez can verecek fedakar anne Raziye Dik gibi... ''Uzun yıllar kalbi atsın, sağlıklı yaşasın, bir canım var o da feda olsun'' diyen anne Dik, kendisinden alınacak organların nakledilmesi sonrasında Kardelen'in arkadaşları gibi özgürce oynayacağı günleri hayal ediyor. Küçük yaşta yorgun düşen bedenini annesinin bir kez daha canından can, kanından kan vererek ayağa kaldıracak olmasının mutluluğunu yaşayan Kardelen ise duygularını ''Annemi çok seviyorum, daha ne diyebilirim ki'' diyerek ifade ediyor. Gazi Üniversitesi (GÜ) Transplantasyon Kliniğinden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tonguç Utku Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ordu'nun Fatsa ilçesine bağlı Çatalpınar Köyünden tedavi için Ankara'ya gelen 11 yaşındaki Kardelen'e yaklaşık iki hafta önce böbrek yetmezliği tanısı konulduğunu ve yapılan araştırmalar sonucunda genetik kaynaklı karaciğer hastalığı bulunduğunun tespit edildiğini söyledi. Şu anda hem böbrek hem de karaciğer yetmezliği bulunan ve organ yetmezliğine bağlı haftada 2-3 gün diyalize girmek zorunda kalan Kardelen'in diyaliz sonrasında da sıkıntı yaşadığını anlatan Yılmaz, ''Şu anda Kardelen'in karaciğer yetmezliği çok ön safhada değil, ancak böbrek yetmezliği ciddi boyutta'' dedi. Yılmaz, 2011'in Ocak ayında Kardelen'in ilk şikayetlerinin başladığını ve yaklaşık bir ay önce organ yetmezliği tanısına bağlı transplantasyon kararı alındığını dile getirerek, nakil için anne ve babasını değerlendirmeye alındığını belirtti. Değerlendirme sonucunda annenin uygun bulunduğunu ifade eden Yılmaz, genetik araştırmaların tamamlanmasından sonra annesinden Kardelen'e karaciğer ve böbrek nakli yapılacağını söyledi. -''NAKİLLERDE BAŞARI ORANI YÜZDE 85'İN ÜZERİNDE''- Türkiye şartlarında ve kendi merkezlerinde yapılan nakillerde başarı oranının yüzde 85'in üzerinde olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''Bu, dünya ortalamasının üstünde ve Avrupa ortalaması ile başa baş anlamına geliyor'' diye konuştu. Her iki nakilin de aynı gün yapılmasının literatürde olduğunu, ancak kendilerinin ilk önce karaciğer, ardından böbrek nakli yapılmasını planladıklarını belirten Yılmaz, her iki operasyonun tamamlanmasının bir-iki ayı bulmasının öngörüldüğünü ifade etti. Yılmaz, operasyonlar sonrasında Kardelen'in özellikle gıdaların temizliğine ve ilaçlarını zamanında kullanmaya dikkat etmesi gerektiğine işaret ederek, ''Bunun dışında Kardelen, diğer sağlıklı arkadaşları gibi her şeyi yapabilecek duruma gelecek. Ancak, ömür boyu ilaç tedavisi sürecek ve düzenli takip altında olacak'' dedi. -''İKİ KARDEŞİ DE ORGAN YETMEZLİĞİNE BAĞLI YAŞAMINI YİTİRDİ''- Kardelen'in annesi Raziye Dik, iki çocuğunun da organ yetmezliğine bağlı yaşamını yitirdiğini belirterek, ''Üç çocuğum oldu, ancak sadece Kardelen'im yaşadı. Allah'ım onu da benden almasın. İki çocuğum 7 ve 5 aylıkken börek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti'' diye konuştu. Henüz daha anne kucağındaki bebeklerinin diyalize girdiğini, o günleri hala gözyaşları içinde hatırladığını anlatan Dik, yıllar sonra aynı sorunun Kardelen de çıkmasıyla birlikte büyük korku yaşadığını söyledi. Anne Dik, Kardelen'de bu yılın başlarında sağlık sorunları görülmeye başladığını dile getirerek, ''Onu da kaybetme korkusu düştü içime, içim yandı, hala yanıyor'' dedi. Diğer çocukları için doktorların transplantasyon kararı almadıklarını anlatan Dik, ''Çünkü yaşları küçük olduğu için kaldıramayacakları belirtilmişti. Kardelen'in yaşı müsait olduğundan transplantasyon kararı alındı. Şimdi, ameliyatı bekliyoruz'' diye konuştu. Kızına hem hem karaciğerini ve hem de böbreğini vereceğini belirten Dik, duygularını şöyle ifade etti: ''Uzun yıllar kalbi atsın, sağlıklı yaşasın, bir canım var gerekirse o da feda olsun. Gözümü kırpmadan kızıma organlarımı veririm. Allah'ım yeter ki onu benden almasın, bir canım var gerekirse o da kızıma feda olsun. İkinci kez kızıma, canımdan can kanımdan kan vereceğim. Allah'ım onu esirgesin. Tek evladım, Allah'ım onu bana bağışlasın.'' Anne Dik, operasyondan sonra kızının sağlığına kavuşacağı için çok mutlu olduğunu dile getirerek, ''İstediği kadar su içebilecek ve su içtiği için şişmeyecek. En çok su içmeyi istiyor, artık hastane değil evinde sokakta arkadaşları ile olacak'' diye konuştu. -''SADECE KALBİM KALACAK, ONU DA BAĞIŞLIYORUM''- Organlardan birinin babadan alınıp alınamayacağı ile ilgili olarak da duygularını paylaşan Dik, eşinin il dışında ağır bir işte çalıştığını, onun bir ameliyatı kaldıramayacağını belirterek, ''Ona kıyamadım. Ağır işte çalışıyor. Biz, gurbette kazanılan para ile geçiniyoruz. O da evimizi geçindiriyor. Eksik bir organla o yükü kaldıramazdı'' dedi. Herkesin organlarını bağışlaması gerektiğini de vurgulayan Dik, ''Öldükten sonra oranları çürüyüp de toprağa gömmenin ne anlamı var. Versinler, birilerinin hayatı kurtulsun. Benim sadece kalbim kalacak, onu da bağışlıyorum'' dedi. -''ÖĞRETMENİMİ ÇOK ÖZLEDİM''- Küçük Kardelen ise hastalığının ilk olarak halsizlikle kendini gösterdiğini, çok uykusunun geldiğini anlatarak, ''okula gidemiyordum. Sonra tanı konuldu. Beş aydır okula devam edemiyorum, derslerimden çok geri kaldım. En çok öğretmenimi özledim'' dedi. Hastanede olmaktan çok sıkıldığını, dışarda olmayı arzuladığını ifade eden Kardelen, ''Yeğenimi özledim. Annem organlarını verecek. Annemi çok seviyorum, ne diyebilirim ki... Gelecekte de hemşire olmak istiyorum. Bilgisayar oynamayı seviyorum, ama bilgisayarım yok. Bilgisayar istiyorum'' diyerek duygularını ifade etti. (YŞM-JM)08.06.2011 10:14:12