Bilgisayar uzmanı ve
girişimci, ''More than Human'' adlı kitabın yazarı, ''H.G. Wells Ödülü'' sahibi ve profesyonel teknolojist Ramez Naam,
2023 yılına gelindiğinde insan genomunun son çıktısının alınabileceğini belirterek, ''Belki ilk
tasarım ürünü bebekleri tasarlayabileceğiz'' dedi.
Marketing
Türkiye ve Fütüristler Derneği'nin katkılarıyla
Vodafone ana sponsorluğu ve Unilever'in resmi sponsorluğunda Lütfi Kırdar Uluslararası
Kongre ve
Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''Fütüristler Zirvesi 2011''nde konuşan Ramez Naam, insanların
egemen tür olduğu son yüzyılın yaşandığını belirtti.
Önümüzdeki yüzyılda 3 ana dalga olacağını, evrimin bundan etkileneceğini ve daha da üst düzeye çıkacağını ifade eden Naam, ''Bu dalgaların neler olduğuna bakacak olursak; öncelikli olarak insan geninin egemenliğini ve gelişmiş halini göreceğiz. İkinci olarak, yaşlanma süreci sona erecek. Son olarak da insan zihni ve makineler daha da gelişecek'' dedi.
Gezegenin en büyük endüstrisi olan sağlık alanında yapılan araştırmalar için 4 trilyon dolar harcandığını bildiren Naam, bu paranın, insan bedeninin yapısı ve kodlarının anlaşılması için harcandığını kaydetti.
''İnsan Genom
Projesi'' hakkında bilgi veren Naam,
2020 yılına gelindiğinde genom haritasında 100 bin genomun sıralanacağını belirtti. Projenin, milyonlarca canlının genom haritasının çıkarılması anlamına geldiğini anlatan Naam, şöyle konuştu:
''2023 yılına geldiğimizde insan genomunun son çıktısını alabileceğiz. Belki ilk tasarım ürünü bebekleri tasarlayabileceğiz. İlk etapta milyonlarca dolar harcanacak ama bunun sonrasında 10 yıl geçtikten sonra
maliyet düşecek ve maliyet yüzlerce dolara inecek.
Bebek açısından iyi ama hepimiz trilyonlarca hücreden oluşuyoruz ve acaba bir yol var mı bize yardımcı olacak? Aslında potansiyel olarak var.
Genetik çalışmalarda
kanser,
bağışıklık sistemi ile ilgili araştırmalar yapılıyor. Yakın zamanda çok ciddi başarılar elde edildi. Genetik
körlük,
kalp rahatsızlığı gibi alanlarda çalışmalar yapılıyor. Gen terapi araştırmaları artıyor. 200'en fazla araştırma var. Bu teorik olmaktan çıkacak ve genetik terapi insanlar için kısa sürede daha somut hale gelecek. Bunu 3 yolda kullanabiliriz; insanların genetiğini değiştirebilmek için, genetikler değiştirilerek diğer canı genlerine benzetilebilir, belli genler artırılabilir veya azaltılabilir. Tamamen ortadan kaldırılabilir. Genleri değiştirebilirsek yaşlanmayı da geciktirebilir ya da ortadan kaldırabiliriz.''
İşitme yetisini kaybedenlerin tekrar duymasının sağlanabileceğini belirten Naam, ''Görme konusunda da benzer iyileştirmeler yapılabiliyor. Gözlüğe dijital
kamera yerleştirilerek, bir
kablo aracılığıyla beynin görsel kısmına uyaran gönderiliyor'' dedi.
-''BİR KOPYANIZ OLACAK''-
Ramez Naam, beynin taranarak bilgisayara aktarılması ve çalıştırılması konusunda da çalışmalar yapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
''IBM'de bir '
mavi beyin' projesi yürütülüyor. Burada fare beyinleri üzerinde bir çalışma yürütülüyor. Bu proje devam eder ve geliştirilirse 2025 veya ötesinde bu tip gelişmeler görülebilir, naif de olsa böyle bir tahmin söz konusu. Proje gelişirse ne olur? O zaman aklımız bir
yazılım, cip üzerinde çalışacak. Bu da insan tanımını değiştirecek. Belki kendinizin yedeğini alabileceksiniz. Yani ana kopyaya bir zarar geldiğinde bir kopyanız olacak. Her nöronun veya beyninizin her bir kısmının fonksiyonlarını inceleyebilecek, bütün fonksiyonları değiştirebilecek ve yeniden programlayabileceksiniz. Yeni ve daha hızlı bir donanım olduğunda onu indirebilecek ve kendinizi daha da geliştirebileceksiniz. Kendinizin bir çok kopyasını çıkarabileceksiniz. Kopyalarınız arasında veya başka insanlarla kendiniz arasında birbirinizin düşünce ve anılarına girebileceksiniz. Bu önümüzdeki gelecekte teorik olarak mümkün gibi görünüyor.
Esas problem; biz hayatta kalabilecek, bütün bu zorlukları aşabilecek miyiz? Bizden daha güçlü olan kuvvetler var ama bu teoriler doğruysa bu yüzyıl, insanın egemen olacağı son yüzyıl olacak ve başka türler olacak. O kadar uzun yaşayabilirsek, bilgisayarlara bağlı hale geleceğiz ve bir gün gerçekten de dijital türler olacak.
Dijital şifremiz kırılmış olacak, yaşlanma durdurulabilecek ve
akıl, bilgisayar ve makinelerle bağlantı kurulabilecek.''
Bir katılımcının ''Duygusal yapı olarak insanların gelişmesi için neler yapılıyor?'' sorusu üzerine de Naam, yapılan her şeyin iyilik veya kötülük için kullanılabileceğini belirterek, ''İnsanların duygusal mantığını algılamak için de çalışmalar yapılıyor. Daha uzun vadede duygusal özelliklerimizi ya da çocuklarımızın duygusal özelliklerini seçebileceğiz. Duygu her zaman genetikle deneyim arasında ve sizin seçiminiz arasında bir kombinasyon olacak. Kötü duygular ve iyi duygular diye kesin bir ayrım yok ama farklı deneyimlere açık olma da genetik...'' dedi.
-''TÜRKİYE ÖNCÜ BİR ÜLKE''-
Gelecek Durum Endeksi Proje Direktörü Jerome Glenn de Türkiye'nin tarihte öncü bir
ülke olduğunu, gelecekte de öncü bir ülke olacağını belirterek, Türkiye'nin dünyadaki nadir yerleşim yerlerinden birisine sahip olduğunu vurguladı.
Giderek daha fazla büyüyen insan sorunlarına çözüm bulunmaya çalışıldığını kaydeden Glenn, insanın bilim ve teknolojinin uzantısı haline geldiğini söyledi.
Refahın
sermaye değil, erişim ve hareketlilikle belirlendiğini anlatan Glenn, ''Ofis nerede, ev nerede? Artık çizgiler çok muallak... Şirketten ziyade birey güç kazanıyor'' dedi.
(SBE-KÖS-ALİ)21.09.2011 15:58:32